Terör Örgütü kendisini feshetti; kanallar teyakkuza geçti!
Türkiye, terör örgütü PKK'nın kendini feshetme kararını konuşurken, bu gelişme ülke gündeminin en tepesine oturdu. Haber kanalları, bu kararı derinlemesine ele alarak tartıştı. Ben de gün boyu elimde kumanda, "Hangi kanal nasıl bir yaklaşım sergiledi, kim ne dedi?" diyerek kanallar arasında dolaştım.
Türkiye'nin yaklaşık yarım asırdır süregelen terörle mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olan bu gelişmeye ilişkin belki de en sert tepkinin SÖZCÜ TV ekranlarından yükseldiğini gördüm. Özlem Gürses’in sunduğu Para Politika programında Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu; "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu bildiriyi kısa sürede yok hükmünde saymazsa, devlet özelliğini kaybetmiş sayılır. Bildirge, Lozan'ı ve Cumhuriyet'i reddediyor. Lozan'dan önceki Sevr Antlaşması'nın hükümlerinin geçerli olduğunu ve 1921 Anayasası’nı benimsiyorlar. 1921 Anayasası'nda Cumhuriyet, kadın hakları, laiklik ve ulus devlet yoktur. 1921 Anayasası'nda İstiklal Savaşı hâlâ devam etmektedir ve Cumhuriyet henüz kurulmamıştır," dedi.
Birçok kanalda ve ekrana çıkan siyaset bilimciler ve eski askerler terör örgütü PKK'nın fesih açıklamasında ‘1924 Anayasası ve Lozan öncesinin referans alınması ile bildirideki soykırım ifadesini, tarihi çarpıtma olarak değerlendirildi ve kabul edilemez’ buldu.
Ben de imzamı atıyorum bu yorumlara…
Fesih açıklamasındaki ‘Lozan Antlaşması ve soykırım iddialarına’ sosyal medyada da gün boyu tepkilerin yağdığını gördüm.
Akşam yayınlarına gelince…
Tahmin edeceğiniz üzere her kanal renkli konuklar eşliğinde terör örgütünün silah bırakma ve fesih kararını enine boyuna ele aldı. Genel anlamda terör örgütü PKK'nın fesih kararının, ‘Terörsüz bir Türkiye’ hedefi için tarihi bir adım olduğu ve sahadaki uygulamaların nasıl gerçekleşeceğine dikkat çekildi.
Diyarbakır'da fesih kararının davul zurna eşliğinde kutlanması da gözüme takılan görüntüler arasındaydı…
CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu ‘Tarafsız Bölge’ programında da ana konu terör örgütünün ‘fesih bildirgesiydi”.
Gazeteci Zafer Şahin canlı yayında bildirgeye gösterilen tepkilere farklı bir açıdan bakıyordu.
Şahin; “Ben bugün yapılan açıklamaya ve sürece gösterilen tepkilerin büyük bir bölümünü 'mış gibi' yapılmış tepkiler olduğu kanaatindeyim. Siyaseten buradan farklı sonuçlar doğabileceğini düşünüyor bazı siyasetçiler gazeteciler. Bunu daha da somutlaştırayım, iktidara yarayabileceği refleksi ile şu metindeki bazı kelimelere takılılıyor. Bunlar benim de hassasiyetim. Şuna odaklanmalıyız burada biz tarihin bu döneminde içerde toplumsal barışı sağlıyor muyuz, sağlamıyor muyuz? Bu bize ne kazandıracak? Bence buraya yoğunlaşmak lazım. Daha bunun ekonomik boyutu var, daha bunu kalkınma boyutu var.”
İlgimi çektiğini söylemeliyim…
Ahmet Hakan’ın konukları arasında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal da vardı. Özal, babasının başlattığı "Kürt sorununu çözme sürecinin", vefatının ardından kesintiye uğradığını söyleyerek babası ile yaptığı son konuşmayı anlattı:
“Ben en son babamı rahmetli Özal'ı Orta Asya seyahati vardı son ondan sonra geldi vefat etti. Aşkabat'ta gördüm odasındaydım Aşkabat'ta oradan Azerbaycan'a geçti ben orda kaldım. Bana Aşkabat'ta odada şunu söylemişti teke tekiz; "Türkiye'ye dönücem çok büyük bir siyasi risk alacam ve bu PKK meselesini bitirecem dedi, Kürt meselesini." Geldi 3 gün sonra vefat etti.”
İsmail Saymaz’ın ROTASI…
Değerli dostlar bildiğiniz üzere Gezi Parkı soruşturmasında gözaltına alınan Halk TV yorumcusu ve yazarı gazeteci İsmail Saymaz’a adli kontrol uygulanarak ev hapsi cezası verilmişti.
Saymaz’ı uzunca bir süredir hem sosyal medyada hem de Halk TV ekranlarında göremiyorduk. Saymaz önce yazılarına başladı ardından da ben dün akşam ilk kez Halk TV’deki ROTA programında gördüm kendisini.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, terör örgütü PKK'nın tarihi silah bırakma ve fesih kararını gazetecilerin soruları eşliğinde anlatmaya çalıştı.
Bu yayında benim için Saymaz’ın çok sevdiği mesleğine yeniden dönmüş olması önemliydi. Ancak, usta gazetecinin hakkındaki ‘AKÇELİ İŞLER’ ile ilgili iddialara yanıt vermesini de bir büyüğü ve meslektaşı olarak dört gözle beklediğimi bilmesini isterim.
Cem Küçük Haberciliği…
TGRT Haber’de Medya Kritik Programına da bakma imkanı buldum. Son dönemin en gözde figürlerinden Şamil Tayyar ve Cem Küçük her zamanki gibi formdaydılar.
Cem Küçük’ün “Her duyumu gerçek gibi yazmak doğru değil. Resmi ağızlardan duyulmadıktan sonra her açıklamaya itibar edilmemeli” bu sözlerini neden söylediğini elbette anladım… Ama sözü söyleyen Cem Küçük olunca bana bi gülme geldi dostlar…
Ve sizlere diyorum ki; “Bu sözleri söyleyenin samimiyetini sorgulamayın ne olur...”
Sosyal medyada ve haber sitelerinde adını sıkça gördüğüm AK Partili Şamil Tayyar yine çok konuşulacak iddialara imza atıyordu bu yayında. Tayyar, 'İnfaz düzenlemesi çok gecikmeden gelecek!' diyerek "Şartları uyan örgüt mensupları infaz kanunundan faydalanabilir," dedi.
Ben de; 'Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış' diyorum. Bekleyip göreceğiz...
‘Temkinli iyimserlik’ içinde son söz: "Tarih, kendisinden ders almadığımız sürece tekerrür eder." - George Santayana
‘Ekran Kedisi’ne ulaşmak için: [email protected]