Şahin Bey Kimdir, Hangi Cephede Savaşmıştır, Nerede Mücadele Etmiştir? İşte Şahin Bey'in Hayatı

1877 yılında Gaziantep'te doğan Şahin Bey'in asıl ismi Mehmet Sait olarak bilinmektedir. Hayatı askerlikle geçmiş kahraman isim, aynı zamanda milli mücadelenin en önemli komutanlarından biri olarak ön plana çıkar. Milli direnişe göstermiş olduğu katkıları ile adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.

ŞAHİN BEY KİMDİR?

Asıl adı Mehmet Sait olan Şahin Bey, 1877 yılında Gaziantep’te dünyaya gelmiştir. Babası Abdullah Efendi, annesi ise Ayyuş Hanım’dır. Çocukluk yıllarını Gaziantep’in Bostancı Mahallesi’nde geçiren Mehmet Sait, erken yaşta babasını kaybetmiş, dayısının yanında büyümüştür.

Eğitimini Rüştiye’de tamamladıktan sonra bir süre tabaklık (dericilik) yapmıştır. Ancak vatan sevgisi ve askerlik tutkusuyla 22 yaşında Yemen Cephesi’ne er olarak gitmiş, burada gösterdiği cesaret ve disipliniyle Başçavuş rütbesine yükselmiştir.

ŞAHİN BEY’İN HAYATI

Vatan savunmasında aktif bir görev üstlenen Şahin Bey, 1911 yılında Trablusgarp Savaşı’na gönüllü olarak katıldı. Ardından Balkan Savaşları’nda Çatalca Cephesi’nde, I. Dünya Savaşı’nda Galiçya ve Sina Cephelerinde görev aldı.

Sina Cephesi’nde, bulunduğu alay düşman tarafından kuşatıldığında askerlerini büyük bir cesaretle kurtararak komutanlarının takdirini kazandı. Bu başarısı sayesinde Teğmen (Mülazım-ı Sani) rütbesine terfi etti. 1918’de İngilizlere esir düşen Şahin Bey, Mısır’daki Seydi Beşir Esir Kampı’nda bir yıl kaldıktan sonra serbest bırakıldı ve 1919’un sonunda Türkiye’ye döndü.

ŞAHİN BEY NEREDE MÜCADELE ETMİŞTİR?

Milli Mücadele yıllarında Antep ve çevresinde Fransız işgaline karşı direnişin öncülerinden biri oldu. 1919 yılında Gaziantep’e dönen Şahin Bey, Kilis-Antep hattını savunmakla görevlendirildi.

Köyleri gezerek halka direnişin önemini anlattı ve 200 kişilik bir milis gücü kurdu. Kilis-Antep yolu üzerinde üç savunma hattı (Kızılburun, Kertil ve Elmalı) oluşturarak Fransız birliklerinin Antep’e ulaşmasını engelledi.

Şahin Bey, Antep halkına verdiği sözü tarihe geçecek şekilde dile getirmişti:

“Müsterih olunuz! Düşman arabaları cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez.”

Fransızlar, 25 Mart 1920’de Albay Andrea komutasında sekiz bin asker, dört tank ve çok sayıda ağır silahla Antep’e doğru harekete geçti. Buna rağmen Şahin Bey’in elinde yalnızca 100 civarında fedaisi bulunuyordu.

28 Mart 1920’de Elmalı Köyü civarında gün boyu süren çetin çatışmalarda, Şahin Bey ve arkadaşları kahramanca direndi. Son mermisine kadar savaşan Şahin Bey, yanında kalan son 18 askerinin de şehit olmasının ardından tek başına düşmana karşı koydu ve oracıkta şehit düştü.

O, savaşın sonunda değil; direnişin en güçlü anında, teslim olmayı reddederek canını vatanı uğruna verdi.

ŞAHİN BEY’İN MİLLİ MÜCADELEYE KATKILARI

Şahin Bey, Milli Mücadele’nin Güney Cephesi’nde halkı örgütleyen ilk komutanlardan biri olmuştur. Gaziantep direnişinin simgesi hâline gelmiş, Fransız ordusunun ilerleyişini haftalarca durdurarak düzenli ordunun kurulmasına zaman kazandırmıştır.

Onun kahramanlığı, sadece Gaziantep için değil, tüm Anadolu için bir direniş sembolü olmuştur. Bugün Gaziantep’in en büyük ilçelerinden biri onun anısına Şahinbey adını taşımaktadır.

ŞAHİN BEY HANGİ CEPHELERDE SAVAŞMIŞTIR?

• Yemen Cephesi (1899) – Başçavuş rütbesine yükseldi.

• Trablusgarp Savaşı (1911) – Gönüllü olarak katıldı.

• Balkan Savaşları (1912-1913) – Çatalca Cephesi’nde görev yaptı.

• Galiçya ve Sina Cepheleri (1916-1917) – I. Dünya Savaşı’nda aktif görev aldı.

• Gaziantep Direnişi (1920) – Fransızlara karşı milli mücadelenin öncülerinden oldu.

ŞAHİN BEY’İN SÖZLERİ VE MİRASI

Şahin Bey, düşman kuvvetlerine gönderdiği mektupta şu tarihi sözleri yazmıştır:

“Kirli ayaklarınızın bastığı bu toprakların her zerresinde şehit kanı vardır. Din için, namus için, hürriyet için ölmek bize soğuk su içmek kadar tatlı gelir.”

Bu sözler, onun vatan sevgisinin ve bağımsızlık inancının sembolü olmuştur.

Şahin Bey’in kahramanlığı, Gaziantep’in kurtuluş destanının temelini oluşturur. Bugün adı, şehirdeki Şahinbey İlçesi, Şahinbey Anıtı ve birçok okulda yaşatılmaktadır. Onun mücadelesi, Türk milletine bağımsızlık ruhunu aşılayan ölümsüz bir miras olarak varlığını sürdürmektedir.