Medya Dünyasında Kopan Fırtınalar: Habertürk, Cem Küçük, İsmail Saymaz, CNN Türk ve Eşref Rüya...
Valla “Cem Küçük kafası!” çok enteresan diyorum… Bu kafaya erişmek için ne içtiğini bana da söylerse çok mutlu olurum.
Değerli okurlar, Türkiye’nin yoğun gündemi içinde bendeniz de savruldukça savruluyorum. Evde kumanda doğal olarak değerli eşimde. Ben de çalışma odamdaki televizyon ile olayları ve gündemi takip etmeye çalışıyorum. Kanal kanal gezerken, bir de bakıyorum ki uyku vakti gelmiş de geçiyor. İşte böyle gecenin ardından Perşembe sabahı kahvaltıda, eşim Kanal D’nin iddialı dizisi Eşref Rüya’yı izlediğini söyledi. Hani şu başrollerde Çağatay Ulusoy ve Demet Özdemir’in olduğu dizi… Eşim, özellikle Çağatay Ulusoy’un Zerfani Aşireti'nin lideri Nusret Ağa’yı ziyaret ettiği sahnedeki abartıyı anlattı. Ben de sık sık, 'yapma yav, abartıyorsun hayatım' demekten kendimi alamadım. Bu hayret verici sahneyi sizlere anlatacağım ama önce biraz medya dedikodusu biraz da haber kanallarına ilişkin izlenimlerimi anlatmak istiyorum. Habertürk’ün satışı, Cem Küçük’ün yeni iddiaları ve CNN Türk’ün komedi programlarını aratmayan yayınlarından söz edeceğim. Hazırsanız başlayalım o zaman…
Değerli okur,
Son dönemde yaptığı açıklamalar ve iddialı yazılarıyla adından en çok söz ettiren isimlerinden biri Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük! Küçük, birçok gazeteciyle ilgili ''İBB'den para aldı'' iddiasında bulundu ve İsmail Saymaz, Bahar Feyzan, Nevşin Mengü, Fatih Altaylı, Altan Sancar gibi isimleri köşesine taşıdı. Bu isimlerden sadece Fatih Altaylı, Youtube kanalında Cem Küçük'ün ismini vermeyerek iddialara sert tepki gösterdi:
Altaylı, 'Türkiye'de yalanın bu kadar kolay söylendiği dönemler... Ben hatırlamıyorum. Çok rahat yalan sönebilen bir dönem. Herkes herkes hakkında istediğini söylüyor. Mesela geçen gün bir haysiyetsiz... Yayında şöyle söylemişler işte... İstanbul Belediyesi'nden para alanlar demişler İmamoğlu'ndan. Benim adım geçiyor. Ulan utanmaz, ulan ahlaksız. Ben sen miyim? Ben siz miyim? Diğerleri bilmem. Kimseye kefil olmam, bilmiyorum çünkü” dedi.
Diğer meslektaşlar sanırım Küçük’ün iddialarını ciddiye dahi almadılar ki cevap verme gereği duymadılar bile! Yoksa niye sussunlar ki, değil mi?
Onlar suskunken ben susmayayım ve devam edeyim…
Cem Küçük, Fatih Altaylı’ya yanıt verir mi diye bekledim ama o köşesinde bu kez Altaylı'ya sponsoru ICRYPEX’i hedef tahtasına koyarak “Türk ekonomisine operasyon çekiyorlar!” yüklendi. Bildiğiniz üzere, ICRYPEX’in ortaklarından Umut Şenol, İBB'ye yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklandı.
Küçük yazısında yeni gazeteci isimlerine de yer vererek muhalif medyaya resmen savaş başlattı… Hadi hayırlısı diyelim! (https://www.turkiyegazetesi.com.tr/kose-yazilari/cem-kucuk/umut-senol-icrypex-bitlo-ve-yasa-disi-bahis-647891)
Valla “Cem Küçük kafası!” çok enteresan diyorum… Bu kafaya erişmek için ne içtiğini bana da söylerse çok mutlu olurum.
Bu arada İsmail Saymaz’ın CHP'nin 38. Olağan Kurultayı ile ilgili olarak kendisine atfedilen ‘para aldı’ iddialarına neden ‘sessiz kaldığını’ hala anlamış değilim?
Saymaz, yoksa geçmişin karanlık gölgelerinden mi korkuyor? NOKTA!
Öte yandan Saymaz’ın bir süredir Halk TV ekranlarına çıkmamasına rağmen Kürşad Oğuz’un sunduğu Rota programının tanıtımlarında hala yer almasına anlam veremiyorum!
CNN TÜRK VE KAHVE MUHABBETİ: GOY GOYUN ADRESİ…
Değerli okurlar, CHP lideri Özgür Özel, 'merkez medya'nın Saraçhane'deki ve ülkedeki protestoları, önseçimi haberleştirmemesi nedeniyle eleştirilerde bulunmuş ve boykot çağrısı yapmıştı. Ancak, bu çağrıya katılmadığımı belirterek devam ediyorum.
CNN Türk’te, Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşı konuşuluyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başlattığı ek gümrük vergileri gündemde. 'CNN Türk Masası' isimli programın moderatörü Fulya Kalfa, ekranda Melik Yiğitel ile birlikte. Melik Yiğitel’in hangi medya kuruluşunun temsilcisi olduğunu hala çözemedim. (Çifte maaş da hiç fena değil hani!)
Her konuda konuşma yeteneğine sahip bu beyefendi, Çinli kullanıcıların yapay zeka ile ürettiği ve ABD vatandaşlarını üretim bantlarında çalışırken gösteren alaycı videoları yorumluyor.
Fulya Kalfa soruyor: "Melik Bey, ne dersiniz? Amerika, her şeyi bize ürettirdi. Buyurun bakalım, ne dersiniz Melik Bey?" Stüdyoda her kafadan bir ses çıkarken, nihayet Melik Yiğitel’in sesini duyuyoruz.
“Fulya, hepsi böyle iki yerden Ti'ye almışlar. Valla ben bir şey söyleyeyim mi, Trump'ın üretim meselesini çözmesi imkansız. Amerikalıları uzun süre bu fiyatlarla çalıştıramazsınız. Bir ikincisi, artık macun tüpten çıktı. 90'lı yıllarda Çin Pazarı vardı, 1 milyoncuydu. Ucuz, çakma her şeyin çakmasını yapıyorlardı. Amerikalılar zannetti ki orada kalacaklar, öyle olmadı işte."
Fulya Kalfa devam ediyor: "Melik Bey, Elon Musk nasıl üretiyor sizce? Elon Musk'ın eline yakışmış mı?"
Melik Yiğitel: "Valla bir şey söyleyeyim mi, benim tavsiyem Trump, Şi Cinping onu engellememişse araması gereken biri varsa o da Trump. Yoksa Hakan Altun'un şarkısı gibi telefon başında bekliyorum ama biliyorum çalmayacak."
Fulya Kalfa: "Sesiniz güzel ise alalım şarkıyı sizden..."
Ve kahkahalar...
Nasıl kafalar ama...
Haber tartışma programı formatında çığır açan CNN Türk’te her gece buna benzer goy goylar gırla gidiyor.
Güldür Güldür Show’dan sıkılırsanız CNN Türk’ü tavsiye ederim…
CİNER MEDYA'NIN SATIŞINDA SON PERDE: YILAN HİKAYESİ
Değerli okurlar, 13 Mart 2025 tarihinde medya sitelerinde şu haberi okumuştuk: Habertürk, Show TV, Bloomberg HT ve HT Spor gibi yayın kuruluşlarını bünyesinde bulunduran Ciner Yayın Holding'in Can Grubu'na devir işlemleri Rekabet Kurumu tarafından onaylandı. Ancak, aylarca beklenen bu onaya rağmen satış henüz gerçekleşmedi!
Neden mi? İddiaları sizinle paylaşayım...
Bildiğiniz üzere, Ciner Grubu şirketlerinden Park Holding, medya yatırımlarını sonlandırma kararı almış ve Ciner Yayın Holding'in satışı için Can Grubu ile anlaşmaya varmıştı. Devir işlemleri sonrasında da, Can Grubu’nun medya yatırımlarını mevcut haliyle Mehmet Kenan Tekdağ yönetecekti.
Ancak Medyaradar'ın satışın 800 milyon dolara yakın bir rakama gerçekleştiği iddiasına rağmen, bu para henüz Turgay Ciner’in kasasına girmiş değil.
Gelen bilgilere göre, bu rakamın yarın, yani 15 Nisan Salı günü ödenmesi bekleniyordu. Ancak hala bir ses çıkmadı!
Ve gelelim şimdi Eşref Rüya’ya…
EŞREF RÜYA: ABARTININ ZİRVESİNDE BİR MAFYA HİKAYESİ…
Değerli okurlar, yazımın başında bu konuya bir giriş yapmıştım. Şimdi gelelim sadede...
Eşref Rüya, adını bilmediği bir aşkın esiri olan genç bir adamın hikayesini anlatıyor. Bu dizide bize "suçlu ama iyi kalpli, suçlu ama mert" karakterler izlettiriliyor. Suçun içine itilmiş, suçun içinde büyümüş, bıçak taşıyan ama aslında özünde iyi olan, tanısan seversin tarzında adamlar...
Mafyayı normalleştirme ve masumlaştırma çabası mıdır bilinmez ama dizide abartı seviyesi zirvede. Eşref Tek, İzzet Ağa sorununa "vahim" bir çözüm getirmiş ve bir uzvunu kesmişti. Bu aşiret ağasının daha sonra otel odasından aşağı atıldığını gördük. Ardından Eşref, Rüya’sı yani Nisan’a “İlham verici bir kadınsın…” diyordu!
İzzet Ağa’nın ölümü sonrası bu kez babası sahneye çıktı. Zerfani Aşireti'nin lideri Nusret Ağa, oğlunu sevmemesine rağmen intikam için yanıp tutuşuyor. Nusret Ağa, oğlunu öldürenin Eşref olduğunu öğrenir. Sadece yetim olanların girebildiği bu suç örgütünün lideri ise Yakup Baba lakaplı değerli aktör Macit Koper. Nusret Ağa, Eşref’i Yakup Babadan kendisine teslim etmesini ister.
Bunu duyan Eşref de kendi ayağıyla Nusret Ağa’nın bulunduğu çiftlik evine gider. İşte bizim hanımı hayretler içinde bırakan o sahne: Metrekareye en az ben diyim 10, siz deyin 20 kalaşnikoflu elemanın düştüğü, lüks pikap kamyonetlerde silahlı adamlar...
Aman Allah’ım, abartı mı dersiniz yoksa bu kadar olmaz mı? Ne derseniz deyin, ben bölüm başı alınan ücretin hakkını verdiklerini düşünüyorum. Lütfen kızmayın ve de gülmeyin bana.
Anlı şanlı diziler reklam gelirlerindeki düşüş nedeniyle birer birer final yaparken, Kanal D'nin Eşref Rüya’nın arkasında ne kadar duracağını açıkçası merak etmekteyim...
Bugünlük bu kadar diyerek kalın sağlıcakla…
‘Ekran Kedisi’ne ulaşmak için: [email protected]
