Habertürk'te 'gitmeyenler' krizi!
Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Sırdaşlarım, yoldaşlarım, felaket arkadaşlarım…
Bugün sizleri edebiyat tarihiminizin en mühim isimlerinden, Yahya Kemal’in Sessiz Gemi şiiriyle selamlıyorum.
Bu şiiri daha evvel yazımın girişinde kullanmışlığım var, sıkı takipçilerim anımsar.
Kendini tekrara düşmekten hoşlanmayan biriyim amma, son duyduğum kulisi size tüm hissiyatıyla aktarabilmek için, bu şiirden başka bir şiir kullanamazdım.
Şimdiii lakırdıyı sakız gibi uzatmadan sadede gelelim, birkaç hafta önce yazımda Habertürk’ü Can ailesinin satın almasının ardından, tıpkı Fatih Portakal’ınkine benzeyen bir maaş krizinin patlak verdiğini Medyaradar sizlere duyurmuştu.
Biraz hafızanızı tazeleyecek olursam, şirketi satın alan Can ailesi 5 kadar üst düzey yöneticinin kendi kademesindeki diğer yöneticilere göre, 3 bazen de 4 kat maaş aldığını tespit etmişti.
Bu uçurumu gören aile, çalışanlar arasında huzursuzluk çıkmaması için, bu kişilerin kurumla ilişiğini kesmiş.
Ne olmuşsa o andan sonra olmuş!
Kızılca kıyamet kopmuş!
Ballı maaşları bırakmayan yöneticiler yeni patronun bu kararına karşı direnişe başlamış.
Ve hatta direniş haftalardır sessizce sürüyormuş!
Bu 5 isimden sadece ikisi: Show TV Genel Müdürü Esra Baydar ve Bloomberg Genel Müdürü Alican Türkoğlu ile yollar FİİLİ olarak da ayrılabilmiş.
Diğer üç yönetici: Bir İK yöneticisi, bir teknik yönetici ve bir GYY karara direniyormuş.
Öyle ki işten çıkarılmalarına, kadroları olmamasına rağmen, fiili olarak çalışıyorlarmış!
Keskin kulaklarıma gelen kulislere göre, çalışanlar ve asıl Can ailesi durumdan çok rahatsızmış.
Özellikle çalışanlar arasındaki rahatsızlık ve ballı maaşlara isyan Can ailesinin de kulağına kadar gitmiş.
Ve aile herkese ‘’adaletsiz maaş politikasına ve oldu bittilere müsamaha yok’’ mesajı veriyormuş.
Açık konuşayım, bunca yıldır medya kulisi yazıyorum, bir şirket patronajının kararına karşı organize direnişi ilk kez işitiyorum.
Bakalım bu direniş ne kadar sürecek…
MEDYADA ERKEN SONBAHAR MI?
Başlığı okuyunca şunu dediğinizi duyar gibi oldum yoldaşlarım:
Bre deli Keskin daha yaza yeni girdik, okullar henüz kapandı, ne sonbaharı!?
Malum, sonbahar yaprak dökümü ayıdır, ve medyada da maalesef bir yaprak dökümü sezonu büyük bir hızla yaklaşıyor.
İşte tam da bu nedenle erken sonbahar dedim.
Keskin radarlarıma takılan kulislere göre, iki kanalda kısa süre içerisinde tenkisat bekleniyor.
Biri yazımın girişinde bahsettiğim Habertürk.
Zaten aktardığım olaylar büyük bir tenkisatın ayak sesleri.
Fakat Habertürk kulislerinde konuşulanlara göre, işten çıkarmalar sadece üst yönetimi değil tüm birim ve mecraları vuracak.
En büyük çıkarmanın dijitalde olacağı, üst düzey yöneticiden ekran yüzüne, muhabirden, teknik elemana kadar hemen hemen herkesin, topun ağzında olduğu konuşuluyor.
İddialara göre tenkisat oranı yüzde 30 civarında gerçekleşecek…
Can ailesinin özellikle, kimin hangi işi yaptığı üzerine araştırmalar gerçekleştirdiği; ve havadan maaş alan bankamatik çalışanlarını tespit ettiği belirtiliyor.
Gerçekten emeğiyle çalışanların bu tenkisattan nasibini almayacağı garantisi aile tarafından verilmiş.
Sonbahar rüzgarlarının eseceği bir diğer kanalsa Haber Global…
Kardeş ülke Azerbaycan sermayeli kuruluşta, bir kan tazeleme planı var.
Ve bu plan eylül ayına kadar nihayete erdirilecek.
Patronaj, kapsamlı bir kadro değişimine ve yenilenmeye gitmeyi planlıyor.
Buna göre atıl olduğu düşünülen isimlerle yollar ayrılacak.
En büyük tazelenme ise yönetimde ve ekran yüzlerinde olacak.
Bu değişimin düğmesine basmak içinse, kabine değişikliği bekleniyor.
HANGİ KANALLARDA ANA HABER SAVAŞLARI ÇIKTI
Sırdaşlarım yaşıma başıma bakmayın, dünya dizi sektörünü çok yakından takip ederim,
özellikle fantastik ve tarihi dizileri asla kaçırmam.
Game of Thrones yani Taht Oyunları en sevdiğim dizi diyebilirim.
Medyada da şu anda bir taht oyunları yaşanıyor, hem de kıran kırana.
Ana Haber Koltuğu Oyunları!
Malum Fatih Portakal ballı maaş krizinden sonra, Sözcü TV’den ayrıldı.
Aslında sözleşmesi yenilenmedi.
Bir diğer ayrılıksa Fox Ana Haber koltuğunda…
Selçuk Tepeli henüz resmi olarak açıklanmamış olsa da, görevinden ayrılmış olma ihtimali var.
Orası hala belirsiz!
Belirli belirsiz olmasına rağmen koltuğunun da çok taliplisi var!
Portakal’ın koltuğu da iştah kabartıyor!
Boşalmaya aday önemli bir ana haber koltuğu daha var ki!
Kesinleşmediği için henüz yazamıyorum.
Ancak bu bomba ayrılık da, boşalan koltuk için pek çok talipli çıkaracaktır.
Eminim!
Sektörde çalışanlar bilir, en çok maaş alanlar genelde büyük kanallarda ana haber sunucuları ve yine büyük kanalların, genel yayın yönetmenleridir.
İşte tammmmm da bu nedenle Ana Haber Koltuğu Oyunları, çok kanlı geçiyor.
Patronajı siyasetten aratanlar mı dersiniz?
GYY’lere baskı yapanlar mı?
Büyük şirket patronlarından destek isteyenler mi?
Her türlü tuşa basıyorlar.
O koltuğa oturmak için neler yaptıklarını duysanız küçük dilinizi yutarsınız.
Bakalım bu oyunun kazananları kim olacak…
Takipteyim.
Keskin not: Sırdaşlarım bu ara dertlerinizi bana pek emanet etmiyorsunuz. Derdiniz mi yok, bana yazmaktan mı korkuyorsunuz, yoksa artık dert de anlatacak takatiniz mi kalmadı. Bence en sonuncusu amma ben yine de mailimi tekrar hatırlatıyorum: [email protected]