Fatih Portakal’ın vedası ve ardında bıraktığı enkaz…
Değerli okur, “Nasıl bilirdiniz emekli Fatih Portakal’ı?” diye sorarak yazıma girizgâh yapmak istiyorum. Kendi düşüncemi yazının en sonuna saklayacağım… Ama size bu soruma vereceğiniz yanıt için biraz yolluk yapayım istiyorum…
Sözcü TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, geçtiğimiz Cuma akşamı (13 Haziran 2025) gerçekleştirdiği son yayınla izleyicilere veda etti. "Yine noktayı koyma zamanı. İyi başladım, iyi bitirdim. Sözcü TV’ye son ana haberi yapıp yine emekliliğe geçtim" diyerek mesleki kariyerine bir kez daha nokta koydu. Portakal, "Bekle beni yeni yaşam" sözleriyle emekliliğin keyfini yaşayacağını söylüyordu.
Dostlar, emekli derken Fatih Portakal’ın Temmuz ayında emeklilere yapılacak zammın ne olacağını, aybaşını nasıl getireceğini kara kara düşündüğünü ‘düşünmeyin!’ derim…
Teknesinde keyif çatacağını bilmenizi isterim…
Değerli okur, “Nasıl bilirdiniz emekli Fatih Portakal’ı?” diye sorarak yazıma girizgâh yapmak istiyorum. Kendi düşüncemi yazının en sonuna saklayacağım… Ama size bu soruma vereceğiniz yanıt için biraz yolluk yapayım istiyorum…
Fatih Portakal, sunuculuk kariyerinde sıkça eleştirilerin odağında yer aldı. Ekranda önüne gelen herkese ayar verme, ona hakaret buna laf sokma ile geçen yıllar. Ekran önünde olmanın avantajı ve çalıştığı kurumun konumlandığı yer onu tanınır biri yaptı.
Şöhret olmanın şımarıklığı içinde sunduğu haber bülteninin arkasındaki değerli emekçilerin emeklerini hiçe sayarak ‘ben ben dedi..!’
Onun kaprislerine katlanmak zorunda kalanlar gün geldi ‘kapıyı’ gösterdiler ‘bay bay egoya’ dediler…
SÖZCÜ TV’nin patronu Burak Akbay ise kanalın tanınırlığı adına bu beyefendiye avantalarla dolu bol sıfırlı ‘Benjamin Franklin’ ödedi. Oysa kurulan ekip gerçekten de son derece kaliteli isimlerle doluydu. Onların özverileri nedense hep göz ardı eldi.
Ama gelin son vukuatlarına bir bakalım!

Özellikle Barış Pehlivan, Halk TV sorumlu müdürü Serhan Asker ve Halk TV sunucusu Seda Selek'in 'bilirkişi' soruşturması kapsamında gözaltına alınmasıyla ilgili yaptığı açıklamalar, meslektaşları tarafından yoğun tepki topladı.
Ne demişti Portakal?
"Şunun tespitini yapmak gerekiyor. Barış Pehlivan'ın yaptığı doğru muydu, hayır doğru değildi. Barış çok iyi bir gazeteci olabilir, dosya habercisi olabilir ama o bilirkişiyle yaptığı konuşma, onu etrafındakilere dinletsin. O kişinin 'ben Halk TV'ye çıkmak istemiyorum, yayınlanmasını istemiyorum' cümlesi dahi, hatta alenen dinlendiği yerde adresini sorması ve bunu daha sonra nasıl bir editoryal masaları var bilmiyorum ama bunu istemeyen bir kişinin, yani kayda alınmasını, yayınlanmasını istemeyen bir kişinin söylemi üzerine eğer bunu yayınlıyorsanız bu bir hata"
Özgüven patlaması içinde yapılan bu yorumun, zamanlaması ve üslubu YANLIŞTI!
Portakal, 'doğru tespitini' yanlış zamanda söylemiş ve ben dahil herkes kendisini haklı olarak eleştirmişti.
Genç meslektaşım Şule Aydın’ın şu tespitini çok sevmiştim; “Son 6 aya dönelim. Barış Pehlivan hangi haberleriyle gündeme gelmiş, siz son 6 ayda hangi haberlerinizle gündeme gelmişsiniz? Siz haberlerinizle değil, gazetecilerin hayal edemeyeceği maaşlarla gündeme geldiniz…”

Aydın, "Lafı gediğine koyuyordu..!"
Ben burada ‘züğürdün çenesini yoran’ maaşın milyon dolar olarak ifade edeyim gerisini siz anlayın! 9 ay çalışan beyefendinin bir de ek masraflarını kanal karşılamaktaydı.

Canlı Yayında Egosunu Konuşturan Portakal..!
‘Bulunmaz Bursa kumaşı’ bu arkadaş bir de üç kuruşa çalışan emekçi meslektaşlarına canlı yayında ayar da veriyordu!
Hatırlayın dostlar, Yunanistan seçimlerinde yaşananların anlatıldığı haberi seslendiren kardeşimizin sesini beğenmemişti. Canlı yayında ‘racon’ keserek; “Ben bu haber bültenine adımı veriyorum” diyerek çalışma arkadaşını zor durumda bırakıyordu.
Bu beyefendi bence "Habere adını değil egosunu veriyordu..!"
SÖZCÜ TV’de yarattığı tahribat öyle böyle değil değerli okur... Ayağını kaydırdığı yol arkadaşlarını da bilmeyen yoktur…
Vefa mı? Komik olmayın ne olur!
Fatih Portakal, FOX TV'den ayrılırken emekli olduğunu ifade etmişti. Şimdi ise SÖZCÜ TV'den ayrılırken benzer açıklamalarda bulunuyor. Sürekli ‘gelgit’ler içindeki bir medya figürünün güvenilirliğini sizlerin yorumuna bırakıyorum.
Bu arada önüne gelene gider yapan Portakal’a açılmış onlarca ‘hakaret davasının’ da olduğunu belirtmek isterim…
Evet, şimdi yazımın başında sorduğum ve kendi görüşümü en sona yazacağımı söylediğim “Nasıl bilirdiniz emekli Fatih Portakal’ı?” sorusuna cevabım; “BEN HİÇ AMA HİÇ İYİ BİLMEM!”
SON SÖZ: "Kendi küçüklüğünü fark edemeyen kişi, büyüklüğünü ispat etmeye çalışır." - Epiktetos
‘Ekran Kedisi’ne ulaşmak için: [email protected]