CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..."

CNN TÜRK'te yayınlanan ‘Akıl Çemberi’ programı yerinde bir seçim yaparak Balıkesir'in Gönen-Yenice ve Sarıköy fay hatlarında meydana geleceğini yaklaşık 25 gün önce dile getiren Şener Üşümezsoy'u konuk etti ve herkesin cevaplarını merakla beklediği soruları sormasını bekledi. Ancak işler izleyici açısından pek de beklenildiği gibi gelişmedi sanki!

Değerli okurlar, zor bir yaz geçiriyoruz. Bir yanda orman yangınları, diğer yanda deprem gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Yaşanan can kayıpları ve travmalar, hepimizi derinden etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem de bu travmalardan birini daha yaşattı bizlere.

Değerli dostlar, Balıkesir'de meydana gelen deprem sonrası en çok sorulan soru yine değişmedi: “Bu deprem büyük İstanbul depremini tetikler mi?”

Uzmanlar arasında bu konuda fikir ayrılıkları var. Prof. Naci Görür gibi isimler “İstanbul depremi eli kulağında” derken, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise tam tersini savunuyor: “İstanbul’da bütün faylar kırıldı, 100 yıl deprem yok.”

Üşümezsoy’un bu iddiası hiç şüphesiz uzun süre tartışma konusu olacaktır.

CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..." - Resim : 1

Ancak ben sizleri CNN Türk ekranlarında Fulya Öztürk moderatörlüğünde yayınlanan ‘Akıl Çemberi’ programına götürmek istiyorum…

Deprem Bilimci Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmara'da beklenen büyük depremin İstanbul yerine Balıkesir'in Gönen-Yenice ve Sarıköy fay hatlarında meydana geleceğini yaklaşık 25 gün önce dile getirmişti. Bu öngörü, onu televizyon ekranlarında sıkça boy gösteren bir isim haline getirdi. ‘Akıl Çemberi’ programı da yerinde bir seçim yaparak Üşümezsoy’u konuk etti ve herkesin cevaplarını merakla beklediği soruları sormasını bekledi.

Ancak işler izleyici açısından pek de beklenildiği gibi gelişmedi sanki!

Neden böyle düşündüğümü örnekleri ile size aktarmaya çalışacağım ama önce sizlerle yayından aklımda kalan faydalı bilgileri paylaşmak isterim.

*"Depremin enerjisi Gemlik Körfezi ve Orhangazi’ye yöneliyor, İstanbul’a değil.

*"Haritalarda bazı bölgelerde boşluk var, bu boşlukta fay bulunmuyor. Eğer ikinci bir fay olsaydı, 6.1 büyüklüğünde yeni bir deprem olabilirdi, fakat yok. Fay iki parça olduğunda enerji etkisi düşer, bu da büyük deprem riskini azaltır."

*"Risk var diyenlerin iddialarına göre 130 km’lik bir hat olması gerekir, ancak böyle bir hat yok. İstanbul’da kırılacak uzun bir fay yok, 23 Nisan’daki depremle zaten kırılmış bölge tamamlandı"

Şüphesiz ki bu ifadeler, özellikle İstanbullular başta olmak üzere tüm ülke çapında yüreklere bir nebze de olsun su serpmiştir.

Gelelim yayının geneline…

Üşümezsoy, deprem analizlerini yaparken Fulya Öztürk zaman zaman hocayı kızdırmayı başardı. Bu da programın ciddiyetini sorgulatır hale getirdi.

Değerli okurlar, özellikle Ahmet Hakan’ın uzunca bir süredir haber programı yayıncılığına kazandırdığı bir tarzı var: “anlamamış gibi yaparak ilkokul seviyesinde soruları döne döne sorma…”

Bu tarz CNN Türk ekranlarındaki programcıların adeta vazgeçemedikleri bir tarza dönüşmüş durumda. YAZIK!

Bu yayında da bunun örneklerini fazlasıyla gördük.

*Fulya Öztürk: Aile gruplarımdan soru geliyor...

* Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Fulya neden anlamak istemiyorsun inatla?

*Fulya Öztürk: Ben anlatıyorum siz anlamak istemiyorsunuz...

*Fulya Öztürk: 'İstanbul'u bir daha sor, bir daha sor' diyorlar"

*Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: "Size o kadar kızıyorlar ki, 'Hoca'yı konuşturmadınız' diye. 'Merhaba' dedim soru çıktı. Ya dinleyin"

Bu ve benzer diyaloglar yayın boyunca devam ederken Şener Üşümezsoy’un bilimsel açıklamaları, “Şunu merak ediyorum…” diye başlayan sorular arasında kayboldu gitti...

Deprem korkusuyla yüreği sıkışan milyonlar, bir bilim insanının söyleyeceklerine kulak kesilmişken, programda yöneltilen soruların sığlığı yürek burkucuydu. ÜZÜLDÜM!

Deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiğimiz bu günlerde, bir haber kanalında konunun nasıl sulandırıldığına, nasıl magazin malzemesine dönüştürüldüğüne kaldığı yerden bakalım derim…

CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..." - Resim : 2

Bir ara CNN Türk ve Hürriyet'in Vashington temsilcisi Yunus Paksoy ekranda belirdi. Üşümezsoy’un gençlik yıllarından bir resimle beraber. Karşılıklı kısa bir iltifat faslından sonra Şener Üşümezsoy’un soy ağacı merak konusu oldu.

Bu sırada Şener Hoca, şapkasını çıkartı. Fulya kardeşimiz “Hocam sizi hiç şapkasız görmedik bir durun” diyerek şapkasız görüntüsünü bizlere izlettirdi.

CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..." - Resim : 3

Şapkasını başına yerleştirip pazusunu gururla kabartan Şener Hocamızın azimle sergilediği bu çabasını içten bir tebessümle izledim.

CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..." - Resim : 4

Affedersiniz, “Neydi konumuz: Deprem! Öyleyse devam edelim…”

Evet, ‘Akıl Çemberi’ programında aklımı yitirmek üzereydim ki, birden reklama gidildi...

Reklam dönüşü ise kendimi bir başka polemik içinde buldum. Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi ile Şener Üşümezsoy, ‘Kürt burjuvazisi ve Trabzon burjuvazisi’ gibi kavramlar içinde tartışıyordu.

CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..." - Resim : 5

Aklımda kaldığı kadarıyla mealen aktarıyorum değerli okurlar.

Şener Üşümezsoy: Kürt burjuvazisi, Trabzon burjuvazisi gibi büyük ihaleler almak istiyor, onlara göre o zaman Türkiye demokratik olacak. Yapılan pazarlık bu. Onlara göre o zaman Türkiye demokratik olacak. Yapılan pazarlık bu.

Abdulkadir Selvi: "Niye her olaya sermaye açısından bakıyorsun?... Böyle Kürt düşmanlığı yapmayın.”

Şener Üşümezsoy: Kürt düşmanlığı mı yapıyorum ben ya…

Tartışmayı merak edenler CNN Türk’ün sayfasına girip yayını baştan sona izlesinler diyorum.

CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..." - Resim : 6

Medya Etiği Sınavı ve Deprem KAHİNİ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski basın danışmanlarından Ahmet Tezcan’ın sosyal medya üzerinden yaptığı eleştiriler, programın medya etiği açısından sorgulanmasını daha da anlamlı kılıyordu bence.

CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..." - Resim : 7

Tezcan şu ifadeleri kullanmıştı:

“Akşam CNN Türk'te Prof. Dr. Şener Üşümezsoy sadece deprem değil medya etik dersi de verdi. Her konuda ahkam kesen arkadaşlar lütfen alınsın, adamın karşısında gazeteci bile olmadıkları, en basit medya kuralını bile bilmedikleri ortaya çıktı.

‘Ben kahin değilim, ben olguları söylerim, sonucu sen çıkartırsın’ diyen adamı alt yazıda sonuna kadar DEPREM KAHİNİ diye sıfatlandırmak hangi zekanın marifeti ise sadece mesleki değil ahlaki vasıflardan da nasipsiz olduğu da ortaya çıktı.

Sonuç; goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şey. Şener Üşümezsoy bu fay hattını gösterdi aslında ve hepsiyle bir güzel dalgasını geçti gitti. Yazık! Pespayelik bu kadar görünür hale geldiği için herkesin eline bir paspas tutuşturuyorlar demek ki.”

CNN Türk’te deprem ve medya etiği: "Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir..." - Resim : 8

Ahmet Tezcan ile aynı yaş kuşağında yer alıyoruz. Basın danışmanlığı yaptığı dönemlerde sergilediği duruşu ve kalemindeki ustalığını her zaman takdir ettiğim bir meslektaşımdır. Onun bu tespitini son derece kıymetli buluyorum.

Deprem gibi hayati bir mesele, bilimsel zeminde ele alınması gerekirken ne yazık ki magazinleşiyor ve polemiklere kurban ediliyor. Bu tür programların sonunda izleyicinin elinde kalan ise sadece kafa karışıklığı ve bilimden uzaklaşmış bir tartışma oluyor.

Tezcan’ın bu tespitini yürekten destekliyorum ve altına imzamı tereddütsüz atıyorum. NOKTA!

Gazetecilik mi, Goygoyculuk mu?

Bu programda gördüğümüz, gazeteciliğin ve haber programı yayıncılığının sınırlarını zorlayan bir yaklaşımdı. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un bilimsel açıklamalarının gölgede kalması bir yana, konu tamamen magazinleşti ve polemiklerle sulandırıldı.

Ahmet Tezcan’ın dediği gibi, goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şeydir.

CNN Türk’ün bu yayında sınıfta kaldığını üzülerek söylemek zorundayım.

"Hakikati aramak, onu sulandırmadan aktarmak kadar cesaret ister; çünkü bilgi, sorumluluk yükler."