Türkiye'nin dizi ihracatındaki liderliği tehlikede mi?

Değerli okurlar, sonbaharı en güzel şekilde anlatan bir hüzzam şarkı vardır bilirsiniz: "Bütün kuşlar vefasız, mevsim artık sonbahar." Evet, eylül ayı geldi, ama ne yazık ki içimizi ısıtan bir sonbahar romantizmi yerine, ülke gündeminin ağırlığı altında eziliyoruz.

Değerli okurlar, sonbaharı en güzel şekilde anlatan bir hüzzam şarkı vardır bilirsiniz: "Bütün kuşlar vefasız, mevsim artık sonbahar."

Evet, eylül ayı geldi, ama ne yazık ki içimizi ısıtan bir sonbahar romantizmi yerine, ülke gündeminin ağırlığı altında eziliyoruz.

Bir yandan siyasetin bitmek bilmeyen karmaşası, diğer yandan eğlence sektörünün içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz. Özellikle televizyon dünyasında yaşanan krizler, bir zamanların gözde dizilerinin artık hayal kırıklığına dönüşmesine neden oluyor.

Yeni yayın dönemine iddialı yapımlarla girme çabası içinde olan kanalların bol bol tanıtımlar döndürdüğünü görüyoruz. Ancak bu sezonun önceki yıllardan farklı olacağı çok açık.

Neden mi?

Çünkü sektörün maliyetleri astronomik seviyelere ulaşmış durumda. Bölüm başı prodüksiyon maliyetlerinin 25 ila 30 milyon TL’ye çıkması, yapımcıları ve anlı şanlı kanalları ciddi anlamda zorlamaya başladı.

Bir zamanlar “bacasız fabrika” olarak görülen yerli dizi sektörü, artık kepenk kapatma noktasına gelmiş gibi görünüyor.

Temmuz ayında gerçekleşen ‘Çekiç ve Gül: Bir Behzat Ç. Hikayesi’ ön gösterimine ben de davetliydim. Diziye ilişkin eleştirilerimi de "Behzat Ç. Küfür Külliyatı mı, Sanatsal Dil mi?" başlıklı yazımda dile getirmiştim. O gece bir çok sanatçıyla da sohbet etme imkanı bulmuştum.

Ayaküstü bu sohbetlerde dizi ve film sektörüne ilişkin duyduklarım çok da iç açıcı değildi.

Yapımcıların kanallardan ödeme almakta zorlandığı, ünlülerin bölüm başına talep ettiği uçuk ücretler ve artan prodüksiyon maliyetleri, sektörü adeta kilitlemiş durumda.

Geçen sezon yaptıkları işlerin ödemesini kanaldan alamayan birçok yapımcı, bu durum nedeniyle kredi borçlarını ödemekte zorluk yaşıyormuş.

Örneğin, BKM'nin yapımcılığını üstlendiği Yılmaz Erdoğan imzalı 'İnci Taneleri' dizisinin geçen sezonki ödemelerinin yapılmadığı iddia ediliyor. Bu iddiayı ilk duyduğumda temmuz ayıydı. Belki de o zamandan bu yana kanal ödemeleri tamamlamış olabilir!

Değerli okurlar, sektörün içinde bulunduğu bu durum sadece yapımcıları değil, sektörde çalışan herkesi etkiliyor. Dizi setlerinde emek veren binlerce kişi, bu ekonomik darboğazın gölgesinde işlerini yapmaya çalışıyor. Dizi sektöründe yaşanan bu kriz, bir zamanlar dünyaya en çok dizi satan ikinci ülke olan Türkiye’nin bu alandaki liderliğini de tehdit ediyor.

Sonuç olarak, televizyon dünyamızın içindeki bu çöküşe seyirci kalmak yerine, çözüm yollarını aramak gerekiyor. Eğer bu kriz aşılmazsa, bir zamanlar milyonların tutkuyla izlediği diziler artık sadece birer nostalji olarak hatırlanacak.

Şimdi size, "Böyle bir para olamaz!" dediğim ünlülerin bölüm başına aldıkları inanılmaz yüksek ücretlerden birkaç örnek vereyim…

Çağatay Ulusoy: Bölüm başına aldığı 2 milyon TL’yi aşan ücretle listenin zirvesinde yer alıyor. Uluslararası projelerden aldığı teklifler de bu fiyatı sürekli yukarı çekiyor.

Kıvanç Tatlıtuğ: Türkiye’nin en tanınan oyuncularından biri olan Tatlıtuğ, bölüm başına ortalama 1,8 milyon TL kazanıyor. Dizileri yurt dışında da milyonlarca izleyiciye ulaşıyor.

Hande Erçel: Hem yerli hem de yabancı hayran kitlesini büyüten Erçel, bölüm başına 1,5 milyon TL’lik ücretiyle en çok kazanan kadın oyuncuların başında geliyor.

Serenay Sarıkaya: Bölüm başına 1,4 milyon TL civarında ücret alıyor. Dijital platformlardaki projeleri de gelirini katlıyor.

Burak Özçivit: Kazancı ve servetiyle sık sık gündeme gelen Burak Özçivit ‘Kuruluş Osman’ dizisinin yeni sezonu için bölüm başına 4 milyon TL ücret istedi.

Tolga Sarıtaş: Genç yaşına rağmen dev bütçeli dizilerin vazgeçilmezi olan Sarıtaş, bölüm başına 1,3 milyon TL’lik ücretiyle listede yerini alıyor.

Bu kazançları rüyamda bile göremeyeceğime göre, zenginin malı için çenemi de yormayayım derim...

Türkiye'nin Gürcistan Zaferi ve TV8'in Reklam Kurnazlığı!

A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemelerindeki ilk maçında Gürcistan'ı deplasmanda 3-2 mağlup etti. Karşılaşma, Acun Ilıcalı'nın sahibi olduğu TV8 kanalında yayınlandı. Maçı spiker Alp Özgen anlatırken, yorumculuğunu ise zenginliğiyle tanınan iş insanı Ömer Üründül yaptı. İkilinin zaman zaman eleştirilen performansına rağmen, mücadele heyecanla izledik.

Maç bitiminde spiker Alp Özgen, karşılaşmanın golleri ve maç sonu röportajlar için "birazdan” dedi. Biz de bekledik!

Ancak o ‘birazdan’ yaklaşık 15 dakika sürdü!

Kalın sağlıcakla…

‘Ekran Kedisi’ne ulaşmak için:

EKRAN KEDİSİ Diğer Yazıları