“Milliyetçi blok” geliyor! “Ülkücü cenah”ta ittifak arayışı mı?

Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, son zamanlarda milliyetçi – Ülkücü cenahta hızlanan birlik arayışlarını değerlendirdi…

Efendim; şu sıralar Ülkücü - Milliyetçi cenahta yoğun bir hareketlilik göze çarpıyor. Bu temaslar heyetler düzeyinde sessizce sürdürülse de işaret fişekleri çoktan atıldı bile. Böylelikle şu ana kadar hayli dağılmış görünen milliyetçi - ülkücü cenahın MHP - BBP dışında kalan partilerinde ciddi bir toparlanma arayışı göze çarpıyor.

Bunun formu, yöntemi, ayrıntıları nasıl olacak şimdilik meçhul ama böylesi bir arzu net olarak göze çarpıyor. Edinilen izlenim şu ana kadarki yakınlaşmaların oldukça iyimser geçtiği yönünde. Gerisini süreç gösterecek. Lakin böylesi bir “İhtiyaç” olduğunda herkes hemfikir.

Bir Toplantının Ortaya Çıkardığı!..

Nitekim İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Milliyetçi Kongre Derneği’nin düzenlediği toplantıda söyledikleri bu yönde atılmakta olan adımlara bir göndermeydi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın bir ittifaka kapıyı aralayan sözleri oldukça anlamlıydı: "Herhalde Devlet Bahçeli ile Abdullah Öcalan'ın birbirlerine övgüler düzerek kol kola girmiş oldukları bir siyasi ortamda, biz de Müsavat Başkan'la birlikte kahve içeriz"

Bu şüphesiz bir “Kahve içmek” ten ötede bir nazik davetti. Hatta çok önceden planlandığı bile söylenebilir. Tabii ki bu çağrı İYİ parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu tarafından anında cevaplandı. Dervişoğlu gayet net konuşacaktı:

“Ümit Hoca, konuşmasını bitirirken yine yapacağını yaptı. Biz zaten hiç ayrılmadık. Biriz, beraberiz. Araya görüş farklılıklarından kaynaklı problemler de hiç girmedi. Yoldan, yöntemden kaynaklı birtakım sorunlar yaşadığımız söylenebilir ama bu asla bir daha bir araya gelmeyiz sonucunu doğurmaz.”

İlk İşaret Fişeği Bu Değil!..

Ne var ki, aslında ilk işaret fişeği bu sözler değildi. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, geçtiğimiz Ocak ayında gözaltına alındıktan sonra Çağlayan Adliyesi'ne sevk edilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ilgili adliye önünde açıklama yapacaktı. Dervişoğlu burada “Herkes iyi bilsin ki; milliyetçiler, Atatürkçüler, demokratlar, vatanseverler artık yarışmayacak. Herkes şahit olsun ki birleşeceklerdir!” diyecekti.

Anlaşılan o ki, o gün söylenen sözler 9 ay sonra karşılığını bulmaktaydı. O günden bugüne arayışlara - hele de Ümit Özdağ’ın hapisten çıkmasından sonra- hız verilecek ve mevcut noktaya gelinecekti. Sanırım öncelikle iki şeyi iyi anlamış görünüyorlardı. Birleşme ya da ittifak olmaz ise kaybetme ihtimalleri vardı ve ezileceklerdi. (Seçim barajı yüzde 7 olduğuna ve her iki parti bu sınırı geçemezse siyaset dışına düşme ihtimalleri bulunduğuna göre akılcı yol buydu.) İkincisi taban ve kadrolar bunu istiyorlardı. Açılım olayı ve DEM faktörü de psikolojik bir unsur olarak üstüne tuz biber olmuştu. Kolları toparlanma yönünde sıvamaktan başka çare yoktu.

Arayış Kapsamında Kimler Var?

Öncelikle şunu belirtmeli ki bu durum –şimdilik- bir birleşmeden çok bir ittifak arayışına tekabül ediyor. İkincisi lokomotif partiler İYİP ve ZP olsa da, irili ufaklı diğer milliyetçi partilere de kapı aralanmış görünüyor. Bu konuda temaslar başlamışa benziyor. Belli adımlar atılmış ya da atılacak gibi. Ancak anladığım o ki teklif var ısrar yok!..

Nitekim bende bu konuda ufak bir “Nabız yoklama” yaptım. Gidişat ne yönde, kimler var olabilir, potansiyeller neler gibi. Ancak yanlış anlaşılmaları baştan önlemek için hemen belirtmeliyim ki aldığım elektrik ve analizim belli duyumlara dayansa da formüle etme olarak -doğru veya yanlış- sonuçta tümüyle sübjektiftir.

Yanılabilir veya eksik ifade etmiş olabilirim. Zaten olay henüz çok taze olup, kendi içinde evrilmeye müsaittir. Ben sadece gazeteci olarak şu anın fotoğrafını çekmeye çalıştım. Değişebilir. Kimseye karşı –olumlu veya olumsuz- öznel bir niyetim yoktur ve zaten olamaz. Şimdi bu cenahtaki olan ya da olması mümkün partilerin –kesin olmayan- durumuna bakalım:

Partiler ve Tutumlar…

İYİ Parti: Müsavat Dervişoğlu başkanlığında lokomotif partidir. İttifakın ana dinamikleri arasındadır. Bunun için ellerinden geleni yapacağa benzerler.

Zafer Partisi: Ümit Özdağ liderliğinde lokomotif partidir. İttifakın diğer önemli ayağıdır. Onlarda olumlu neticelenmesi için oldukça çaba sarf edecektir.

Anahtar Parti: Yavuz Ağıralioğlu’nun partisi şu an “Ortada” gibi durduğu söyleniyor. Hatta “İkili oynuyor”, “Bekle gör” yapıyor diyende var. Bilemiyorum.

Bağımsız Türkiye Partisi: Hüseyin Baş liderliğindeki parti ile temasların sürdüğü anlaşılıyor. Onların olaya sıcak baktığı söyleniyor.

Kutlu Parti: Yusuf Halaçoğlu’nun Partisi milliyetçi bloğa yakın durduğu anlaşılıyor.

Milli Yol Partisi: Remzi Çayır’ın liderliğindeki parti ile temasların sürdüğü belirtiliyor.

ATA Parti: Namık Kemal Zeybek’in ismine özel bir antipati olmasa da bir oy potansiyeli olmadığı düşünülüyor.

Milliyetçi Türkiye Partisi: Ahmet Yılmaz önderliğindeki partiye nedenini bilemediğim şekilde biraz soğuk bakılıyor galiba.,

Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi: Vefat eden yazar Nihat Genç ile anılan partinin fazla bir tabanları olmadığı söyleniyor. Bu manada bir temas göze çarpmıyor.

Milliyetçi Aydınlar: Parti olmasalar bile etki noktasında önemli bulunuyorlar. Herhangi bir parti ile organik ilişki olmasa bile “Türk Ocakları” ndaki aydınların tavrı değerli kabul ediliyor. Bir kısmının ise oluşuma sıcak baktığı söyleniyor.

Şimdilik edinebildiğim izlenim ve kanaatler bunlar…

Ana Gövde İYİP ve ZP!..

Mevcut arayışta ana gövdeyi İYİP ve ZP oluşturuyor. Diğerleri olmasa bile bu iki partinin ittifakı rahatlıkla barajı aşıp hatta yüzde 10’ların üstünü epeyce zorlayan bir potansiyel yaratabilir. Bu noktada iki partinin de araştırma yaptırdığı söyleniyor. (Zaten diğerlerine de fazla ihtiyaçları yok. “Olsalar iyi olur ama olmasalar da olur” gibi bir hava var sanki. Zaten hassas olunan bir nokta ise “6’lı masa görüntüsü” vermemek.) Belki de ondan önemlisi süreçte birleşmeye ve çekim merkezine dahi dönüşebilirler.

Diğer önemli ve olumsuz etki ise muhtemelen MHP ve BBP üzerinde olacaktır. Bilhassa MHP’nin şu an izlediği açılım çizgisinden ve Bahçeli’nin tavırlarından rahatsız olan ama ses çıkartmayanlar şayet başarılı olurlarsa tepkisel olarak buralara yönelebilirler.

Şimdilik iki partiden bir özel heyetin görüşmeleri yürüttüğü söyleniyor. Durum daha ileri seviyeye gelirse muhtemel ki daha somut detaylar konuşulur. İttifaklar kaçınılmaz görünüyor. Olgunlaşmayı bekliyor. Kimlerin var olup olmayacağı sürece bağlı…

Dar Hesaplara Saplanıp Kalmazlarsa!..

Zaten bana kalırsa şayet bir “Güç” oluşturmak, siyasete ağırlıklarını koymak istiyorlarsa başka çareleri de yok. Sadece kendi içlerine hapsolup kalamazlar. Şayet dar partisel egolara saplanıp kalmazlar ve başka bir güç tarafından çelmelenmezlerse başarılı da olabilirler!..

Şu an için bu adımların atılmış ve atılıyor olması bile Milliyetçi – Ülkücü cenahta bir canlanma, kıpırdanma, moral ve ümit yaratmışa benziyor. Gerisini zaman gösterecek…

14. 10. 2025

ATİLLA AKAR Diğer Yazıları