Medyada Şeffaflık, TYT Türk ve Arzu Erdem’e Yöneltilen Masum Sorular...

Son yıllarda medyanın sermaye yapısına dair endişelerini dile getirmeyen bir medya mensubu yoktur diye düşünmekteyim. Benim gibi mesleğe ömrünü adamış bir gazetecinin kaleme aldığı yazısındaki sorular Arzu Erdem ve Nuray Başaran Hanımı rahatsız etmiş.

Değerli dostlar,

Benim kaleme aldığım ve Can Holding soruşturmasına atfen ‘temiz toplum, temiz medya’ çağrım ve TYT Türk’ün görünen yüzü Arzu Erdem’e yönelttiğim bir takım sorular sonrası olanlar oldu. MedyaRadar’a bir sabah ‘erişim engeli’ getirildi. Medyanın gözü kulağı ve sesi olan sitemize atfedilen suçlamaları görünce inanın ‘bir yaşıma daha girdim.!’ Aman sabahlar olmasın ak saçlarıma yenileri eklendi dostlar…

Son yıllarda medyanın sermaye yapısına dair endişelerini dile getirmeyen bir medya mensubu yoktur diye düşünmekteyim. Benim gibi mesleğe ömrünü adamış bir gazetecinin kaleme aldığı yazısındaki sorular Arzu Erdem ve Nuray Başaran Hanımı rahatsız etmiş.

Oysa eski vekil Arzu Hanıma ‘TYT Türk’ün sahipliği ve sermaye yapısına’ dair birkaç masum soru yöneltmiştim. Arzu Hanım'ın cevap vermek yerine kalemimizi kırmaya kalkmış olması inanılır gibi değildi.

Ne bu şiddet bu celal Arzu Hanım?

Bizim arkamızda dayımız yok tek gücümüz kalemimiz! İşimiz de soru sormak! NOKTA…

Bir gazeteciyi, bir medya organını susturmaya çalışmak, ‘özgür basın ilkesine’ tamamen aykırıdır. Hele ki bu kişi, bir medya kuruluşunun en üst düzey temsilcisi ise, bu durum daha da vahim bir hal alır. Unutulmamalıdır ki basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir ve sansür asla kabul edilemez.

Gelelim Nuray Başaran’a…

“Biz kırk kişiyiz; birbirimizi biliriz.”

Ben Sayın Başaran’ı uzun yıllardır tanırım. Ankara’da zaten birbirini tanımayan gazeteci de yoktur.

Benim gazetecilik anlayışım ile Başaran’ın gazetecilik anlayışı arasında büyük bir fark var. “Gazeteci, her zaman kamu yararını gözetmelidir. Haber, bireysel çıkarların ya da kurumların itibarını düzeltmek için bir araç olarak kullanılmamalıdır.”

Bu temel ilkeyi uzun uzun anlatabilirim, fakat vaktinizi almak istemem.

Daha önce de belirttiğim gibi, bizler ‘kirlilerimizi güneşte kurutuyoruz…’

“Alnımız açık, vicdanımız temiz ve banka hesaplarımız da şeffaf ve temizdir.”

Çok bilindik bir atasözü vardır; genellikle kısa haliyle duyarız: “Yarası olan gocunur,” diye. Ancak bu sözün uzun versiyonu da mevcuttur: "Al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunur (gocunsun)." Bu atasözü, kişinin bir durumdan rahatsızlık duymasının, genellikle o konuda bir hassasiyeti ya da açığı olduğuna işaret eder.

Bu bağlamda, Başaran’a bir soru yöneltmek isterim: Hakaret içermeyen bir yorum karşısındaki tahammülsüzlüğünüzün sebebi nedir acaba? Bu durumun altında yatan asıl neden nedir?

Değerli okurlar,

Bizim evde iki emekli maaşı var; biri benim, diğeri eşimin. Çok şükür, çocuklarımız da kendi ayakları üzerinde duruyor ve bize bir yükleri yok. Bu nedenle rahatlıkla yazıp çizebiliyorum. Ayrıca, Halktv.com.tr’ye de haber olmadığım için müteşekkirim.

İlgililer için haberin linkini bırakıyorum: https://halktv.com.tr/gundem/nuray-basaranin-chpnin-eski-yonetiminden-yuklu-miktarda-para-aldigi-ortaya-cikti-939036h

Gazeteci kimliği taşıyan bireyler olarak, attığımız her adıma ve ilişki kurduğumuz her kişiye büyük bir özen göstermeliyiz. Mesleğimizin onuru zaten zedelenmişken, bunu daha da kötü bir duruma sürüklemek doğru olmaz.

Unutmayalım ki, Necip Türk Medyamızın özüne, yani hakikatin aynası olma görevine dönebilmesi için öncelikle medya kuruluşlarının sermaye yapısında tam bir şeffaflık sağlanmalıdır. Bu, mesleğimizin itibarını yeniden kazanması adına atılması gereken en önemli adımlardan biridir. NOKTA!

Bu, şu an mümkün mü?

Belki değil. Ama ben o derin kuyuya ilk taşı attım; gerisi, bizi yönetenlerin vicdanına ve iradesine kalmış.

Gelelim diğer mevzulara dostlar…

Ne Olacak Bu KRT’nin Hali?

KRT TV, uzun soluklu mücadelesinin ardından pes etti ve şimdi yeni bir sahip arayışında. Ancak, kanalın sahibi Fırat Bozfırat bu satış işinde umduğunu bulamamış. 15 milyon dolara satmaya çalıştığı kanal alıcı çıkmamış.

İşte bu durum karşısında Bozfırat da son yılların modasına ayak uydurarak kanalı ‘spor kanalına’ çevirecekmiş!

Birçok emekçiyi ücretsiz izne çıkart, yerlerine yeni insanları al!

Peki onlara maaş verebilecek mi? İşte orası tam bir muamma!

Kim bilir değirmene su bulabilmiştir Bozfırat?

Ne diyelim her son, bir başlangıca gebedir. Hayırlısı olsun diyorum...

NTV'nin Yapay Zekalı Tanıtımı Göz Kamaştırıyor

Bu arada dostlar, NTV'nin yapay zeka kullanarak hazırladığı tanıtımları çok beğendim. Kim düşündüyse tebrik ederim, alkışlar onlara!

Son noktayı koymadan önce…

Reyting Çelişkisi: Haber Kanalları Gerçekten Zirvede mi?

Televizyon dünyasında reyting verileri, bir programın başarısını ölçmenin en kritik göstergelerinden biri olarak kabul edilir. Diziler, filmler, haberler ve yarışma programları, izlenme oranları ve hangi kitlelere hitap ettikleriyle değerlendiriliyor. Ancak dikkat çekici bir çelişki var: Diziler reyting sıralamalarında zirvede yer alırken, haber kanallarının izlenme oranları yerlerde sürünüyor. Buna rağmen, haber kanalları "reytinglerde birinciyiz" diye övünen reklamlarla boy gösteriyor.

Peki, gerçekten durum öyle mi?

Total grup, AB, ABC1, C2, D ve E gruplarını kapsayan reyting oranlarının detaylarına bir göz atmaya ne dersiniz? Gerçekler, bu iddiaların arkasındaki tablonun ne kadar parlak olduğunu ortaya koyabilir!

Unutmayın, "Gerçeği arayanlar, önce kendi yanılsamalarını sorgulamalıdır."

Kalın sağlıcakla…

‘Ekran Kedisi’ne ulaşmak için:

EKRAN KEDİSİ Diğer Yazıları