Kılıçdaroğlu ve Dündar arasında 'kepaze' polemiği!

Değerli okurlar, beni biliyorsunuz sosyal medya yıkıldıkça bende şalterler atıyor ve rotamı o yöne çeviriyorum. Dün yine boynu devrilmeyesice sosyal medya yine yıkılıyordu. Bu kez Uğur Dündar ile Kemal Kılıçdaroğlu bu yıkıma neden olanlardı. Haliyle ne oluyoruz diye hem haber siteleri arasında hem de sosyal medyada turlamaya başladım.

Değerli okurlar, beni biliyorsunuz sosyal medya yıkıldıkça bende şalterler atıyor ve rotamı o yöne çeviriyorum. Dün yine boynu devrilmeyesice sosyal medya yine yıkılıyordu. Bu kez Uğur Dündar ile Kemal Kılıçdaroğlu bu yıkıma neden olanlardı.

Haliyle ne oluyoruz diye hem haber siteleri arasında hem de sosyal medyada turlamaya başladım.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği iddia edilen, "CHP, halktan ve halkın sorunlarından uzaklaşıyor," ifadesine "Demek ki CHP doğru yolda" yorumunda bulunuyordu gazeteci Uğur Dündar… İşte bu sözler üzerine Kılıçdaroğlu da Dündar’a; "Gözünü kötülük bürümüş, ıslah olmaz muhterislerin kepazeliğini söylemek görevim" diyordu.

Bu sert sözler haber sitelerinin manşetini süslerken konu CNN Türk’ün de ‘ana yayın’ konusu oluyordu.

Fulya Kalfa’nın moderatörlüğündeki CNNTÜRK Masası isimli programda her konunun uzmanı Coşkun Başbuğ, gazeteciler Gürbüz Evren, Taha Hüseyin Karagöz, Güngör Yavuzaslan ve Melik Yiğitel vardı. Ve bu dev kadro Dündar- Kılıçdaroğlu arasındaki polemiğin şifrelerini çözmeye çalıştı.

İşin ilginç yanı konukların eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Uğur Dündar’a karşı cansiparane savunmalarıydı.

Ben ise Türkmedya Ankara Temsilcisi ve aynı zamanda CNN Türk’ün daimi konuklarından olan Melik Yiğitel’in yorumlarını hayretler içinde dinledim. Yiğitel, “Bu gece arınma gecesi olsun,” diyerek başta Dündar olmak üzere muhalif gazetecilere veryansın ediyordu.

Sizlere bu konuşmadan kısa kısa bir demet sunmak istiyorum:

-Uğur Dündar gibi yıllarını bu işe vermiş birinin yalan mı doğru mu olduğu belli olmayan bir haber üzerine balıklama atlaması çok soru işareti taşıyan bir durum. Hani diyor ya soruşturmacı gazeteci. Soruştursaydınız o zaman doğru mu değil mi, diye? Soruşturmadan, araştırmadan balıklama üstüne atlamışsınız. Sayın Uğur Dündar sınıfta kaldınız kusura bakmayın bu bir. İki ben zaten Uğur Dündar, Fatih Altaylı ve bir de Yılmaz Özdil'in Kemal Bey nefretini anlamış değilim.

**

-Ne Uğur Dündar, ne Fatih Altaylı ne de Yılmaz Özdil bunlar samimi insanlar değil. Şunun için değiller; Kemal Bey CHP Genel Başkanıyken Kemal Beyi yağlayıp yıkayan siz, göklere çıkaran siz. Kemal Bey aday olduğunda yüzde 60'larla kazanacak diyen sizsiniz. Ne oldu da Kemal Bey kaybedince kötü adam oldu? O zaman biriniz çıkıp deseydi ki Kemal Bey Cumhurbaşkanı adayı olduğunda 'Kemal Bey olma, yanlış yapıyorsun, kaybedersiniz' deseydiniz tarihe not düşseydiniz şimdi rahat rahat konuşurdunuz. Sustunuz hepiniz…

**

-Bu gece arınma gecesi olsun. Bu adamlar niçin rahatsız? Bu adamlar şunun için rahatsız. AK Parti öncesinde bunların konfor alanları vardı. Bunlar medyada istediği gibi at oynatabiliyordu. Uğur Dündar'ı da Fatih Altaylı'sı da Yılmaz Özdil'i de dahası da var. Memduh Bayraktaroğlu'ndan Sabahattin Önkibar'ına kadar. Bunlar medyada istediği gibi at oynatabiliyordu. Yanlışa kimse yanlış demiyordu yanlış olan bazen doğru diye alkışlanıyordu. Medyada kendi konforlu alanlarını kaybettikleri için bugün Erdoğan ve AK Parti öfkesi var onlarda. Erdoğan ve AK Parti öfkesinden dolayı Kemal Beye kızıyorlar. Yani, Erdoğan'ı yenemedi AK Parti'yi iktidardan düşüremediği için Kemal Beye kızıyorlar. Ya bir gazetecinin görevi işi bu olabilir mi? İnsan bu kadar politikaya siyasete angaje olabilir mi? Ne adına peki siz buna demokrasi adına mı sahip çıkıyorsunuz? Doğru değil. Demokrasi olsa siz 28 Şubat'ı alkışladınız, 80 darbesine gıkınız çıkmadı. Hesabınız tutmadı bütün öfkeniz bundan. Kemal Beyi bu kadar savunacağım da aklıma gelmezdi. Ama ben vicdanlı insanım. Bir insana bu kadar haksızlık yapılmaz. Kemal Bey bunu hak etmiyor!

**

- Sizin devriniz bitti. Geçmişte siz iktidar kurup iktidar bozuyordunuz ya. Bazı böyle yalılarda patronlarınızla birlikte iktidar kurup iktidar bozuyordunuz ya. Sizin o devriniz kapandı kardeşim. Artık kenara çekilin. Bunu samimiyetimle söylüyorum, kenara çekilin ya da haddinizi bilin. Haddinizi bilin ya. Bak mesela sayın Uğur Dündar böyle büyük gazeteci falan ya bir kere üniversite yıllarımda bir konferansına gittim bak yeminle söylüyorum. 10 kelimeyle konferansı bitirdi ya. Yani bir okur-yazarlığı yok, derinliği yok, entelektüel bir birikimi yok. Bunu samimiyetimle söylüyorum.

-Zamanında iyi kötü bu işi yapmış, adam yokluğundan bir ün kazanmışsınız. Ama sizin devriniz kapandı kardeşim. Kapandı. Sürekli kendine böyle unvan uyduran yok soruşturmacı gazetecilik. Soruşturmacı gazetecilik diye bir kelime olur mu ya? Soruşturmacı gazetecilik nedir ya? Zaten gazetecinin işi soru sormaktır... Öbür türlü soruşturma da savcının işidir ya. Araştırmacı gazetecilik vardır, ya. Öbür türlü soruşturma da savcının işidir ya. Soruşturmacı gazetecilik diye böyle ne uydurma kavramlarla kendinize alan açıyorsunuz.

-Devriniz bitti kardeşim. Bitti sizin devriniz. Bu kadar basit

GEÇTİĞİMİZ YIL YİNE KAPIŞMIŞLARDI..!

Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz yıl gazeteci Uğur Dündar’a sert sözlerle yüklenmişti. "Geçmişe ve Geleceğe Not düşelim! Sayın Uğur Dündar'a açık mektubumdur" notuyla sosyal medya hesabından paylaşım yapan Kılıçdaroğlu, "Sizin çarkınız yine 'şanlı şanlı' döner Uğur Bey. Kendi adaylığımı dayatmak için siyasi rüşvet dağıttığım iddialarınıza susarım ama 6'lı masa bileşenlerine 'siyasi rüşvet aldınız' imasına susmam, bu birlikteliği bozdurmam! Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, partimi yeniden halktan koparma çabaları ve çalışmaları olduğunu hissettiğim zaman Uğur Bey, siyasi arenada makosenlerimi tekrar giyerim ve bedeli ne olursa olsun bu uğurda mücadelemi veririm." ifadelerini kullanmıştı.

Değerli okurlar Melik Yiğitel, “Bu gece arınma gecesi olsun,” diyerek isyan etmişti ya, 'Arınma Gecesi', 2013 yapımı korku-gerilim türündeki bir filmin de adı aynı zamanda. Kapitalizmin insanları düşürdüğü içler acısı halini sinema dili açısından çok kaliteli olmasa da yansıtmayı başarmış bir yapım. Sistemden nemalanıp sonra sistemi eleştirme ikiyüzlülüğü ve bir ailenin bu ikiyüzlülüğünün bedelini ödemesi... Seyredilmesi gereken bir yapım diyorum…

Velhasıl-ı kelam insan utanır; arlanır ama arınır mı?

Bilmiyorum..!

Medyamızın son yıllarda içine düştüğü itibar bataklığından kurtulması şart mı bana göre şart!

Nasıl olacak bu iş? Diye sormayın inan cevabı bende YOK!

Kendilerini vazgeçilmez gören burnu Kaf Dağı’ndaki şöhretlerin egolarının kurbanı olmalarını izlemek üzüntü verici.

Kalın sağlıcakla…

‘Ekran Kedisi’ne ulaşmak için:

EKRAN KEDİSİ Diğer Yazıları