Kılıçdaroğlu antipatisinden MHP koşturmacasına! “Hikmet Abi”nin gerçek misyonu ne?

Efendim; hiç dikkatinizi çekiyor mu? Son dönemde Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ismi öne çıkartılıyor. Bir vakitler CHP’de ne zaman bir liderlik krizi ya da boşluğu ihtimali doğsa ilk onun ismi “Hikmet Abi” formülü olarak akla gelirdi. Bu anlamda yeniden parlatılıyor da denebilir. Artık 87 yaşında olsa da!..

“İlerleyen yaşına rağmen canla başla çalışıyor”, “her mitingte otobüsün üzerinde” gibi övgüler düzülüyor. (Allah uzun ve sağlıklı ömürler versin o başka!) Hiç şüphesiz bu doğru. Lakin bu övgülerin bir amaca bağlı yapıldığını düşünüyorum. Buraları anladık. Takdire şayan. Olağanüstü bir “Performans” sergiliyor. Adeta Bahçeli’nin “Sol” versiyonu!..

Ayıp Olmuyor mu Hikmet Abi?..

Ancak Hikmet Çetin son zamanlarda ilginç hareketler sergiliyor. Bir bakıyorsunuz Devlet Bahçeli (Bir iddiaya göre bu görüşmeyi İmamoğlu istiyor) ve MHP ileri gelenleriyle sıkı fıkı görüşmeler, nereden icap ettiyse “CHP – MHP” ittifakı üzerine sözler, çağrılar. (Bu neyin önerisi? Kendisinin bile inandığını sanmıyorum) İlaveten t24 sitesindeki Cansu Çamlıbel tarafından yapılan röportajındaki gibi Kılıçdaroğlu’na yönelik aslı astarı olmayan, ölçüyü kaçıran sözler.

Öncesinde ise MHP’li Feti Yıldız ile yaptığı görüşmede Kılıçdaroğlu’na adeta “Manevi, tehdit” gibi sözler sarf edecekti: "Kemal Kılıçdaroğlu partinin başına geçmek istiyor. Kemal Bey hiç konuşmuyor. Öyle bir niyeti olduğunu zannediyorum ama çok kötü olur, sokağa çıkamaz." demekteydi. Öyle bile olsa bunu söylemek ona düşmezdi herhalde.

Nedir Bu Takıntılı Kılıçdaroğlu Nefreti?..

Şimdi ise Çetin’in "Kemal Bey'in ‘mutlak butlan’ için en üst düzeydekilerle temas içinde olduğunu sanıyorum. Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın yeniden aday olamayacağı konusu üzerinde gereken ağırlıkta durmadı. Anayasaya aykırı olduğunu bile bile dokunulmazlıkların kaldırılmasına 'evet' dedi, Selahattin Demirtaş bugün onun yüzünden hâlâ içeride" sözleri üzerine bir fırtına kopmuş görünüyor.

Nitekim gene t24’ten Cengiz Anıl Bölükbaşı'nın aktarımına göre bu sözlerinden pişman olup Çetin Kılıçdaroğlu’nu arayarak röportajdaki sözlerinden dolayı özür dilemişti. Kılıçdaroğlu ise"Aramanız ve sözleriniz kıymetli" demişti.

Ne diyeyim? Hiç değilse bunu yapabilmiş. Sıradan partililer böylesi davranabilir ama bir eski genel başkanın başka bir genel başkana bu tavrı hayli tuhaf. Lakin şunu da sormadan duramıyorum: “Sen partinin ‘ağır abi’ siydin. Yakışıyor mu senin gibi bir eski genel başkana bu takıntılı sataşmalar? Hatta iftiralar? Bildiğiniz bir şey varsa açıkça söyleyin. Karından konuşmak da ne?”

Tartışma Kişisel Değil!..

Geçmişte aranızda ne geçti bilmiyorum. Fakat bugün bunun o kadar kişisel olduğunu da sanmıyorum. O yüzden bir vazifeyle yapılmış davranışlar gibi geliyor bana. Hatta kimileri bu garip davranışlarını ilerlemiş yaşına veriyor ve bir tür beyinsel deformasyona bağlıyor. Ben katılmıyorum.

Öyle ki Hikmet Çetin bütün bunları tesadüfen ya da şaşırmış olarak değil belli bir misyona göre yürütüyor. (Muhtemelen “Açılım” a halel gelmesi, CHP’nin komisyondan kopması ve birazda tutuklu CHP’li belediye başkanları meselesi endişesinden!) Yoksa Çetin bir “Eski Kurt” olarak ne tepkiler alacağını bilmez mi?..

NATOCU Misyon Sürüyor mu?..

Aynı nedenle yanılmıyorsam ve bana kalırsa Çetin’in “NATOCU Derin Devlet” in tasarruf ve yönlendirmesinde hareket etmesi mümkün görünüyor. Bir anlamda NATO’nun “Mutemet kişi” si de denebilir. Kendisi 2003 – 2006 yılları arasında 2 yıldan fazla ”NATO Afganistan Kıdemli Sivil Temsilcisi” görevini yaptı. NATO kendisinden emin olmadığı kimseyi bu tip görevlere getirmez. Şimdi iç siyasete yönlendirilmiş gibi sanki.

Bilemiyorum. Çetin bu derin ilişkilerin hangi kavşak ve kontak noktasında. Fakat son zamanlarda adeta uzun süredir uykuda olup da birden uyandırılmışa benziyor. Oradan oraya koşturup duruyor. Pek idealist ve vazifeşinas bir durum. Enteresan!..

17. 09. 2025