Yılmaz Özdil DEM Parti'ye açtı ağzını yumdu gözünü! 'Bu kadarı şımarıklık...'
Yılmaz Özdil, Pervin Buldan'ın İmralı heyeti ve Öcalan açıklamalarına sert tepki gösterdi. Özdil, DEM Parti için “kibir, üstten konuşma ve şımarıklık” tanımları kullanırken, olası ikinci açılımın başarı şansını sorguladığını söyledi.
Yılmaz Özdil, SÖZCÜ TV'de katıldığı programda DEM Parti'li Pervin Buldan'ın son sözlerini eleştirdi. Özdil, Buldan’ın İmralı heyeti üzerinden medyaya dair yaptığı şikayetlere işaret ederek, DEM Parti çevresinde gördüğü üstten konuşma ve kibir tutumunu sert ifadelerle değerlendirdi. Özdil ayrıca Gazze anlaşması ve bölgesel gelişmeler üzerinden hükümet politikalarını da eleştirdi.
Pervin Buldan, İmralı heyetinin Öcalan ile görüşmesi sonrası medyanın dilinden duyduğu rahatsızlığı aktarmış; Öcalan'ın bazı kanallar ve yorumcuların sürece zarar verdiğini söylediğini iletti. Buldan, sürecin iyileştirilmesinin iktidarın görevi olduğunu vurgulamıştı.
ÖZDİL'İN TEPKİLERİ
Yılmaz Özdil, Buldan’ın açıklamalarını yorumlarken DEM Parti'yi PKK'nın siyasi uzantısı olarak nitelendirdiğini belirtti ve şu eleştirileri yöneltti: “Daha şimdiden bu kadar büyük bir şımarıklık, kibir ve üstten konuşma var. ‘Sen sus, senin haddine değil’ diyen bir zihniyet var.” Özdil, DEM Parti içindeki söylem ve tutumun toplum nezdinde kabul görmediğini savundu.
Özdil, ayrıca SÖZCÜ Grubu ve basın özgürlüğü tartışmalarına atıfta bulunarak, medyanın üzerindeki baskılara dikkat çekti ve SÖZCÜ Grubu’nun yıllardır çeşitli zorluklarla karşılaştığını hatırlattı.
GAZZE, DIŞ POLITIKA VE BÖLGESEL RİSKLER
Özdil, konuşmasında Gazze ateşkes anlaşmasını ve bölgedeki jeopolitik dinamikleri de değerlendirerek, anlaşmanın bölge için tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ileri sürdü.
“Büyük İsrail emelleri” gibi güçlü ifadeler kullanıp, Türkiye'nin dış politika tercihlerini eleştirdi; Trump-İsrail ilişkilerinin Türkiye iç siyasetine etkisine dikkat çekti.
ANALİTİK DEĞERLENDİRME
Özdil'in tepkisi, DEM Parti ile ilgili tartışmaları yeniden alevlendirecek nitelikte. Eleştiriler, hem iç siyasette kutuplaşmayı körükleyebilir hem de medya-siyaset ilişkileri tartışmasını gündemde tutabilir.
Özdil’in vurguladığı “üstten konuşma” ve “haddini bil” söylemleri, kamuoyunda geniş yankı bulma potansiyeline sahip.
Sonuç olarak, Özdil’in çıkışı sadece bir köşe tepkisi olmaktan öte, siyasi söylemin ve medya-eleştiri ekseninin yeniden tartışılmasına yol açacak gibi görünüyor. Bu tartışma, önümüzdeki günlerde hem DEM Parti cephesinde hem de muhalefet saflarında yankı bulacak.
