Tutuklama Listeleri de Verin Bari!.. Ağzınızdan Çıkanı Kulağınız Duyuyor mu Pervin Hanım?..

Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan’ın hükümetin medyaya müdahale etmesini isteyen yaklaşımını değerlendirdi…

Efendim; şu “Açılım” işi ülkenin bütün ayarlarını bozdu. Sadece ayarları değil, zihinleri, kalpleri, ruhları, idealleri, kavramları ne varsa yoldan çıkardı. Bütün kriterler tanınmaz hale geldi. Sadece son derece hoyrat bir güç ve tasfiye savaşları yaşanıyor. Düne kadar hoşa gitmeyen kişiler gibi artık fikirlerde hedefe konulacak anlaşılan. Çok yazık!..

Gücü buna yetmeyenler ise hedef göstererek, parmak sallayarak diğerlerini silmeye uğraşıyor. İktidarı kışkırtarak onların üzerine salmaya çalışıyor. “Mağdur” ayakları atanlar, başkalarını da mağdur etmeye çabalıyor. Entelektüel ispiyonculuk yapılıyor. Vah ki ne vah!..

Entelektüel İspiyonculuk!..

Nitekim DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan’ın Öcalan’ın şikâyetine dayalı son demeci tamda bunu hatırlatıyor:

“Hala birçok kanalın ve yorumcunun geçmişteki düşmanca dili sürdürdüğünü ve bu çevrelerin derdinin çözüm ve barış olmadığını, hamaset ve düşmanlık olduğunu açıkça ifade etti. Bazı yorumcuların, habercilerin, kanalların sürecin aleyhine yorumlar, ifadeler kullanması bizim çözeceğimiz bir sorun değil. Çünkü baktığımızda bugün medya da hükümetin elinde, yargı da AKP’nin elinde. Her gücü olan, yaşamın her alanına hakim olan bir iktidardan bahsediyoruz. Dolayısıyla bütün bunları iyileştirmek, ortadan kaldırmak yine iktidarın görevi. Ama bu konuda da bir ilerleme kaydedilmediğini de belirtmek istiyorum”

Kendinize Gelin Pervin Hanım!..

Ne diyeyim? “Kendinize gelin Pervin Hanım” diyeyim ama siz zaten kendinizdesiniz. Bu bakışın dışında bir “kendiniz” belli ki yok. Çünkü öyle anlaşılıyor ki ufkunuz buraya kadar. “Serok” unuzdan aldığınız emirleri talimatlaştıran “Medya komiseri” misiniz nesiniz? Bir siz eksiktiniz zaten!..

Bu ne demek? Sizin düşüncenize, açılımınıza uymayan herkesi içeri tıkma çağrısından başka nedir ki? Üstelik işi iktidara havale edip, “Dolayısıyla bütün bunları iyileştirmek, ortadan kaldırmak yine iktidarın görevi.” demektesiniz. İktidarın düşünsel- medya alanına, özgürlüklere müdahale çağrısı değil de nedir? Herkesi mi susturacaksınız? Sadece siz ve sizin gibiler mi konuşacak? Kalanları muhtelif bahane ve kılıflarla Silivri’ye mi attıracaksınız? Bu kadar mı gözünüz döndü? Söylediklerinizin başka anlamı var mı? Bu neye davetiye çıkartmaktır? Biraz “Ayıp” olmuyor mu? Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?..

Medyanın “Malta Sürgünleri” mi Olsun?..

Hep deyip duruyorum. DEM’lilerin ağzındaki “Demokrasi” kelimesine asla inanmayın. Onlar demokrasiden başka bir şeyi anlıyorlar. Onlar için demokrasi kendi dar etnisite anlayışlarından ibaret. Ona hizmet etmiyorsa at çöpe gitsin. Onun dışındaki her şey bir manevra, bir kandırmacadan ibaret. Buna kananların aklına şaşarım!..

Toplu listeler mi oluşturacaksınız? Hedef mi gösteriyorsunuz? Hükümete “Serok Apo şu kişilerin içeri atılmasını istiyor” mu diyeceksiniz? Yeni bir ihbarcılık mekanizması mı işletecek siniz? Yargı sopasının şimdi de açılıma dair sorusu, endişesi olanlara indirilmesini mi istiyorsunuz? Bir tür modern “Malta Sürgünleri” hadisesi mi yaratmaya çalışıyorsunuz?

Kabahat Kuyruklarına Takılanlarda!..

Burada DEM’lilerden halen “Demokrat” olmasını bekleyenlere de bir çift sözüm var. Bunları halen “Sol” görüp kuyruğuna takılanlarda kabahat. Bunlara dayanıp özgürlük güzellemeleri yapan liberallerde kabahat. Sizlere yalakalık yapan sağlı - sollu aydınımsılarda kabahat. Bunlara kol kanat gerenlerde kabahat. Ben diğerleri gibi onlardan “Demokrat” olmalarını beklemediğim için şaşırmıyorum. Ama şaşıranlara şaşırabilirim!..

Zaten oluşan otoriter sürece şimdi de “Açılım Karşıtları” nı mı ekleyeceksiniz? Medyaya baskı yapılmasına alkış mı tutacaksınız? Bu tehdit değil de nedir? Bu nasıl bir “Sansür” hevesidir? Hükümete “Gereğini yap” mı demektesiniz? Maskeniz düşmüştür. Sol yaldızınız sökülmüş, sözüm ona özgürlükçü lafazanlığınız iflas etmiştir. Ağızdaki bakla çıkmıştır. Buraya kadar!.

Ben şu an sizlerden başka “Üslubu sorunlu” kimse göremiyorum!..

12.10.2025