Haber kirliliğinden korunmanın yolu…

“‘Haber almak bir haktır ama doğru habere ulaşmak emek ister’ diyen Medyaradar'ın usta yazarı Varol Ersoy, sosyal medyanın hızına karşı teyit sorumluluğunu hatırlatıyor.

Ülkemizde ve dünyada gelişen haberleri nereden ve nasıl takip ediyoruz?
Bu soruyu sormak, aslında demokrasinin röntgenini çekmektir.
Eğer bir ülkede devletin haber ajansının verdiği haberlere, yandaşlaşan televizyonlara, gazetelere güven hızla azalıyorsa, o ülkede demokrasi tartışmalı hale gelmiş demektir.
Peki; bizde durum ne?
Türk halkı olup bitenlerden nasıl haberdar oluyor?
Eskiden yanıt belliydi:
Akşam saat sekizde, haber bültenlerinin karşısına oturur, spikerin yüzünden ülkenin havasını okurduk.
Kimi zaman tok bir ses tonuyla verilen haberin yarattığı güvene kapılır, kimi zaman da sansürün kokusunu alırdık.
Ama bugün öyle mi?
Hayır!

X, İLK SIRADA!
Artık gençler başta olmak üzre milyonlarca insan güncel haberleri sosyal medyadan öğreniyor.
X’te anında verilen haberler ve tartışmaya açılan konular, dakikalar içinde milyonlara ulaşıyor… Hem de görüntülü olarak.
Onu Instagram, Tik Tok ve Facebook izliyor.
Peki; bu iyi mi, kötü mü?
İyi yanı şu:
Haber artık ışık hızıyla yayılıyor. Sansür duvarlarını aşıp herkese ulaşıyor. Özellikle bağımsız ve güvenilir haber sitelerinin artması, bunların muhabir ve editör kadrolarıyla güçlü hale gelmesi, internet sitelerinin yazılı ve görsel medyaya alternatif haline gelmesini sağlıyor.

BİLGİ KİRLİLİĞİ ARTIYOR!
Kötü yanı ise “teyit edilmeksizin” yapılan paylaşımların bilgi kirliliğine neden olması...
Kullanıcıların çoğu sosyal medyadan öğrendikleri bir bilgiyi ya da haberi, doğrulatmaya ihtiyaç bile duymadan tek tuşla başka on binlere ulaştırabiliyor. Böylece Antalya’da neşe içinde tatil yapmaya devam eden ünlü bir ismin hayata veda ettiği haberi, hatta düzenlenen sözde cenaze programı on dakika içinde bütün ülkeye yayılmış oluyor.

GELENEKSEL MEDYANIN HALİ!
Ev kadınlarının ve emeklilerin ilk tercihleri ise hala haber kanalları…
Televizyon, orta yaş ve üstü için en önemli haber kaynağı olmaya devam ediyor. Bu yaş kuşağı sosyal medyayı kabullenmekte ve kullanmakta zorlanıyor, hatta “gürültülü bir kahvehane”ye benzetiyor.
Peki; gazeteler, dergiler?
Bundan 20 yıl önce toplam tirajları 4 milyonu zorlayan gazeteler artık toplamda bile 500 bin sınırını geçemiyor.
Gazeteleri okumaya devam edenlerin önemli bir bölümünü, ise muhalif kesim oluşturuyor.
Yapılan araştırmalara göre gazete alma tercihini belirleyen en önemli faktörlerden biri, bulmaca ekleri…
Özellikle belli bir yaşın üstündekilerin bütçelerinden hala bir pay ayırıp gazete almalarının nedeni bu…
Haber dergiciliğine gelince… Sizlere ömür!
Bir zamanlar on binlere ulaşan Tempo, Aktüel, Nokta, Haftalık gibi dergilerin yerinde şimdi yeller esiyor.
Milliyet Sanat, Gösteri gibi edebiyat ve sanat dergilerinin tirajı ise bir-iki bini geçmiyor.

DOĞRU HABER EMEK İSTER!
Durum bu…
Günümüz Türkiyesinde haber ihtiyacımızı en çok internet siteleri ve sosyal medya sayesinde giderebiliyoruz.
Ama bu tablo bize okuduğumuz her haberi bir kaç kaynaktan doğrulatmak gibi bir sorumluluk yüklüyor.
Aksi halde yalanla, manipülasyonla başa çıkmamız mümkün olmaz…
Kısacası; haber almak bir haktır ama doğru habere ulaşmak emek ister…
Bilgi kirliliğinin böylesine arttığı bir dönemde, haber kaynaklarınızı doğru seçin…
Tıpkı şu anda okuduğunuz Medyaradar’ı seçerken yaptığınız gibi…

VAROL ERSOY Diğer Yazıları