21 Mayıs 2025 11:20 Son Güncelleme: 21 Mayıs 2025 11:47

AKP'li isimlerden Ahmet Özer'in kızı Seraf Özer'e destek telefonu! 'Hükümetin vekilleri de aradı'

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından, kızı Seraf Özer’e AKP’li milletvekillerinden de destek telefonu geldi. Babasının iki gün sonra ilk kez hâkim karşısına çıkacağını belirten Özer, soruşturmada yaşanan skandal ve çelişkileri kamuoyuyla paylaştı.

İstanbul'un ve Türkiye'nin en büyük ilçesi Esenyurt'un rekor oyla seçilmiş belediye başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim 2024'te tutuklandı.

Özer, yedi aydan beri tutuklu. Özer, tutuklandıktan dört ay sonra hakkında iddianame yazıldı. Özer'in ardından İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olmak üzere birçok belediye başkanı tutuklandı.

Tutuklu belediye başkanları arasında hakim karşısına çıkacak ilk isimde Ahmet Özer olacak. Özer, 23 Mayıs'ta ilk kez hakim karşısında çıkacak.

Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın Yeni Bir Sabah programına Ahmet Özer'in kızı ve avukatı Seraf Özer konuk oldu.

Seraf Özer, babası hakkındaki açılan Kent Uzlaşısı soruşturmasındaki skandal ifadeye de dikkat çekti.

"BATI'DAKİ KÜRTLER NE DEMEK!?"

Özer, şunları ifade etti:

"Kent Uzlaşısı diye tanımladıkları şeyde şuna vurgu yapmak istiyorum. Bence bunun daha çok duyulması gerekiyor. Bunu umuyorum ki devlet ve hükümet yetkililerimiz de, duyar. Babamın iddianamesinde kent uzlaşısı kısmında şöyle bir tanım var ve ben doğru mu okuyorum diye defalarca baktım gerçekten. "Batıdaki Kürtlerin batıda temsil hakkına sahip olmak için kent uzlaşısı, yaptığı" söyleniyor. Bir kere "Batıdaki Kürtler" ne demek? Biz ne zaman doğudaki Kürtler ya da batıdaki Kürtler diye bir ayrıma gittik? Yani bu çok büyük, bu anayasaya aykırı bir söylem bence. Bu ayrıştırıcı bir dil. Çok haklısınız. Çok haklısınız. Bir bu. İki, yani batıdaki Kürtlerin temsil hakkına sahip olması suç mudur? Cumhuriyet Halk Partisi Kürtlere temsil hakkı tanıdıysa biz bundan ancak gurur duyarız. Yani bu alkışlanması gereken bir şey"

"HÜKÜMETİN VEKİLLERİ DE ARADI"

Seraf Özer, babasının tutukluluğunun ardından AKP'li vekillerinde geçmiş olsun telefonu ettiğini açıkladı.

Özer şöyle konuştu:

"Babam siyaset yaparken bilimi ve somut değerleri, ilkelerini hiç köşeye koymadan siyasetini yapmaya devam etti diye gözlemliyorum ama, benim için önemli olan ki bu süreçte de onu daha iyi anladım. Çünkü bu yaşadığımız zulümde emin olun bizi her kesimden insan aradı.
Benimle her kesimden insan dayanışma duygularını paylaştı. Buna hükümetin vekilleri de dahil olmak üzere altını çiziyorum.

Çünkü babam, akademi tarafında ulusal ve uluslararası alanda tanınan, saygın bir bilim insanı zaten. Yani işte Esenyurt Belediye Başkanı olmasından önce bu alanda tanınmış, bilinmiş birisi. Babam sosyolog ve siyaset bilimci."

"ÖZER, ÇÖZÜM SÜRECİ'NDE TBMM'DE SUNUM YAPTI"

Özer, AKP iktidarının İmralı Süreci'nden önce yıllar önce başlattığı Çözüm Süreci'nde Ahmet Özer'in TBMM'de üç saatlik sunum yaptığını da şu sözlerle hatırlattı:

"Çatışmaların çözümü üzerine çalışmış, birisi. Hayatı boyunca yazmaya, okumaya, bilme kendisini adamış birisi ve Kürt sorunu üzerine yıllarca çalışmış, emek vermiş. Bununla ilgili bilimsel yollarla fikirlerini zikretmiş birisi ve hatta, bir önceki çözüm sürecinde, Naci Bostancı, Cemil Çiçek tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çağrılıp "Hocam, biz bu Kürt sorununu nasıl çözebiliriz?" diye fikrini Bir dakika. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çağrılarak bu Kürt sorununun çözümü konusunda kendisinin fikirlerine danışılmış birisi ve babam Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 3 saat bununla ilgili bir sunum yaptı.

Zaten burada Kürtler ve Türklerin yani asıl, hayata geçirilebilecek ve olması gereken şeyin aslında birlikte, eşit temelde, demokratik bir biçimde bir arada yaşamak olduğunu, savunmuş. Bu zaten halen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin web sitesinden erişebilirsiniz. 3 saatlik,sunumunun büyük bir kısmı rapora da yansımış durumda.

Dolayısıyla dün muteber gördükleri ve Kürt sorunun çözümü için fikrine danıştıkları Ahmet Özer bugün sırf Esenyurt Belediyesi'ne kayyum atayabilmek adına, terör örgütü gibi bir ithamla, yargılanıyor olması elbette, beni bir hukukçu olarak öfkelendiriyor ve kaygılandırıyor"

"EN İYİ İHTİMALLE YEDİ AY CEZAEVİNDE KALMIŞ OLACAK"

Babasının aylar sonra tutuklu olarak hakim karşısına çıkmasına tepki gösteren Seraf Özer şunları ifade etti:

"Tutuksuz yargılama istisna olmadı ama tutuklu yargılanıyor babam. Ve babam en nihayetinde beraat edeceği dosyadan, en iyi ihtimalle 7 ay cezaevinde kalmış olacak demek bu. Yani çünkü bir şafak operasyonuyla Kişi hürriyetinden aslında 7 ay mahrum edilmiş olacak. en iyi ihtimalle. Bakın, bir şafak operasyonuyla 40 kişi, bir şafak vakti evimize geldiler ki duyduğumda paramparça oldum. Yani, annemin babamı uyandırmasına izin vermemişler ve babam Hiç beklemiyor muydunuz? Hiç beklemiyorduk ve babam yataktan "Çocuklarıma bir şey mi oldu?" diye fırlamış yani hani bu duyguyu yaşa"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin İmralı Süreci'ni başlatması ile Özer'in Kent Uzlaşısı soruşturmasında terör örgütü iddiası ile hapiste olmasının 'yaman çelişki' olduğunu belirtren Seraf Özer şöyle konuştu:

"Şu şerhi düşerek başlamak istiyorum. PKK kendisini feshetti. Dolayısıyla Ahmet Özer,, dışarı çıkmalıdır değil. Bu şekilde bakmamalıyız. Çünkü benim babam terör örgütü üyesi değil, nokta. Büyük harflerle. Terör örgütü üyesi değil, nokta. Fakat büyük bir yaman çelişki var.
Şimdi bir barış süreci, ilerletiyor. Babam da bu barış sürecini amasız, fakatsız, canı gönülden destekliyor. Nitekim babamın açık kaynaklardan da ulaşabileceğiniz yazılarına baktığınızda geçmişte dediği yöntemlerle bugün bu süreç çözüme gidiliyor. Yani babamın zaten kullandığı sözler,, önerdiği yöntemler bugün hükümet tarafından hayata geçiriliyor. Hatta size çok enteresan bir şey söyleyeyim, babam 29 Ekim'de, tutuklanmadan bir gün önce, on binlerin önünde "Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye'dir." dedi. Bunu Ekim ayı Meclis konuşmasında da söyledi ve hatta orada da babamın "Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye'dir." sözü yer alıyordu. Bugün bakıyoruz ki bu sözü memnuniyetle izliyoruz, Cumhurbaşkanımız, AK Parti Sözcüsü de bizzat bu, babamın bu sözünü kullanıyorlar bu süreçle ilgili, yaptıkları konuşmalarda. Şimdi bence 23 Mayıs barış sürecine zarar vermemek için de çok önemli. Çünkü halkta büyük bir beklenti var. Yani bir yandan barış süreci ilerliyor, bir yandan Ahmet Hoca içeride. Bu olmamalı.

Bir yandan,, Ahmet Özer'i içeride tutup yani işte şu söyleniyor,, 12 yıl önce İmralı görüşmelerinde, o görüşmelerde babam yok. Babamın iradesi dışında yapılan görüşmeler. Bu görüşmelerde "Babamın adı geçti." diye babam tutuklu. Yani bu akla izana sığmayan bir durum. Sırri Süreyya Önder, ruhu şad olsun tekrardan. Onun anmasında mesela o salonda Ethem Sancak vardı, İstanbul Valimiz Davut Gül vardı, birçok, hükümetten ve devletten üst düzey kişiler vardı.

Yani orada, "PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mektubunu okuyacağız." diyerek, mektubu okundu ve bunu devletin en üst kademesindeki insanlar, hükümetin önemli erkanları dinlediler. Yani bir yandan bakıyoruz ki,kurucu önder diye anılıyor Abdullah Öcalan. İşte ulusal ve uluslararası gazetecilerin önünde mektupları okunuyor ama bir yandan da Ahmet Özer'e hiç altlığı olmayan, yani inanın,, bu 7 ayda öyle bir aşamaya geldi ki dosya, artık, iddialar kendisini çürütmüş durumda. Dolayısıyla bu barış süreciyle ilgili, bu barış sürecine zarar vermemek adına 23 Mayıs'ta tahliye alacağımıza inanıyorum ben. Ayrıca şunun da altını çiziyorum: Ben en başından beri, her ne kadar büyük bir hukuksuzluk içerisinde olursak olalım, burası bir Türkiye Cumhuriyeti. Biz hukuk devleti olmalıyız. Dolayısıyla, , ülkemizde hala liyakatli kurumlar, ehli yargı mensupları mevcut. Dolayısıyla inancımı da hiç kaybetmedim."