22 Tem 2025 07:43 Son Güncelleme: 22 Tem 2025 07:46

Ahmet Özer’den dikkat çeken Devlet Bahçeli sözleri! ‘Zarar verdiğinin farkında…’

‘Terör örgütü üyesi olmak’ suçundan tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer, MHP lideri Devlet Bahçeli ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Benim haksız yere tutuklanmam barış süreci geliştikçe bumerang etkisi yaptı” diyen Ahmet Özer, “Bahçeli, CHP’ye yönelik operasyonların barış sürecine zarar verdiğinin farkında” ifadelerini kullandı.

İstanbul'da 'PKK/KCK üyeliği' iddiasıyla tutuklandıktan sonra görevinden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’den dikkat çeken açıklamalar geldi. T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Özer, “Benim haksız yere tutuklanmam barış süreci geliştikçe bumerang etkisi yaptı. Bahçeli, CHP’ye yönelik operasyonların barış sürecine zarar verdiğinin farkında” ifadelerini kullandı.

“BUMERANG ETKİSİ YAPTI”

Tutukluluğuyla ilgili “Bir yandan barış süreci yürütüp öte yandan ömrünü barış ve demokrasiye adamış birini örgüt üyeliği iddiası ile tutuklamak yaman bir çelişki oluşturmakla birlikte akla, mantığa, vicdana aykırıdır” tespitinde bulunan Ahmet Özer, “Tabiri caizse bir taşla bir kuş vurmak değil bir taşla kuş katliamı yapmaya çalıştılar. Ancak bütün bunların sonucu benim haksız, hukuksuz yere tutuklanmam barış süreci geliştikçe bumerang etkisi yaptı” şeklinde konuştu.

“AKP OY HESABI YAPIYOR”

Röportajın devamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin barış sürecinin nihayete erdirilmesinde daha istekli, daha samimi ve kararlı davranırken AK Parti ve Erdoğan’ın ise işi yavaştan aldığını savunan Ahmet Özer, “Adeta bir ‘bekle gör’ politikası uyguladılar” dedi.

Bunun sebebini ise ‘oy hesabı’ olarak açıklayan Özer, “Kürt sorunu oy hesapları yapılarak çözülemez. Geçmişte de bu yüzden çözülmedi, şimdi de bu hesapla çözülemez. Bu sorunun çözülmesi birilerinin bakan ya da Cumhurbaşkanı olmasından çok daha önemlidir” şeklinde konuştu.

“BAHÇELİ ZARAR VERDİĞİNİN FARKINDA”

Sözlerinin devamında Bahçeli’nin CHP’ye ve belediyelerine karşı yürütülen siyasi operasyonların barış sürecine zarar verdiğinin farkında olduğunu dile getiren Ahmet Özer, “Buna kendi çapında ittifakı bozmayacak ölçüde itiraz ediyor” ifadelerini kullandı.

“DEVLET ÇÖZMEK İSTEDİĞİ SORUNLARI HEP KARŞITLARIYLA ÇÖZMEYE GİRİŞMİŞTİR”

MHP’nin Kürt sorunu açısından bu denli büyük bir değişimin içinde olmasını ise bölgesel konjonktürün ve gelinen noktada bu işin hem ekonomik hem siyasi açıdan yüksek maliyetler üreterek taşınamaz bir hal almasının sonucu olarak nitelendiren Özer, şöyle devam etti:

“Bunun hale yola girmesi de ancak MHP ve Bahçeli ile mümkün olabilirdi. Nitekim devlet çözmek istediği sorunları hep karşıtları ile çözmeye girişmiştir. Bu önemli sorunda da böyle oldu. Her ne olursa olsun sayın Bahçeli’nin risk alarak attığı bu girişimi çok kıymetli buluyorum. PKK’nın kendini fesih ederek silah bırakmaya karar vermesi hem Türkiye hem de bölge barışı bakımından tarihi bir fırsat sunuyor. Bu fırsat heba edilmemeli. Sezar’ın hakkı Sezar’a; bu sürecin başlatılmasında ve ilerlemesinde Sayın Devlet Bahçeli’nin payı büyüktür. Ama barışsız demokrasi olmayacağı gibi demokrasisiz de barış olmaz. Her ikisinin zemini ise tarafsız ve bağımsız bir hukuktur.”

“AKP-MHP-DEM İTTİFAKINI OLASI GÖRMÜYORUM”

Röportajında AK Parti, MHP ve DEM arasında bir ittifakı olası görmediğini de dile getiren Ahmet Özer, “Şimdilik görülen beraberlik barış süreci ile ilgilidir. Zaten DEM yetkilileri de bunu açıkladı. Çünkü barış sürecinin temel aktörlerinden ve yürütücülerinden biri DEM’dir. Süreç aslında devletle yürütülüyor, bugün için devletin en önemli kurumu hükumette ise AKP var. O nedenle devlet adına muhatap AKP‘dir. DEM’in sürecin başarıya ulaşması için AKP ve MHP ile iş birliği içinde çalışması gerekir. Ayrıca sürecin kalıcı bir barışla sonuçlanması için bu zorunludur” dedi.

“KÜRT SEÇMEN İKTİDARA OY VERMEYE KOŞMAZ”

Kürt seçmenin bunca yılda kendisine yapılanları unutup iktidara oy vermeye koşacağını sanmadığını da sözlerine ekleyen Özer, “Şimdilik konjektürel olarak bir iş birliği var ama dünya görüşü açısından hükümetin uygulama pratikleri açısından büyük ayrılıklar ve farklılıklar var. Kaldı ki Kürt sorununun çözümü siyasi çıkarlar gözetilerek çözülmeye çalışılırsa başarılı olamaz. Çünkü bu sorun sadece bir iki partinin değil, bütün ülkenin sorunudur o nedenle çözüm ve barış süreci sırf oy uğruna bir kez daha heba edilmemeli. Kalıcı barış için hem bütün siyasi partilerin, hem de halkın katılımının sağlanması önemli. AKP 2015 Haziran’da seçimi kaybedince tekrar güvenlikçi politikalara geri döndü. Umarım bu kez böyle bir durum ortaya çıkmaz” ifadelerini kullandı.

Tamamı için tıklayın!