Vekillikten ayrılanlar ‘Gazeteciyim’ diyememeli!

Üç eski milletvekili-gazetecinin; neredeyse her gün televizyonlardaki tartışma programlarına katılarak ya da X mesajı paylaşarak gündemi belirlemesi, bütün bağımsız gazetecilerde rahatsızlık yarattı. Bu üç gazeteci AKP eski Milletvekilleri Şamil Tayyar, Mehmet Metiner ve CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş…

Belki dikkatinizden kaçmıştır; Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Yönetim Kurulu, son dönemde özellikle siyasetle geçmişte aktif olarak uğraşmış, milletvekilliği ya da parti yöneticiliği yapmış bazı isimlerin gazeteciliğe geri dönerek yorum ve analiz yapmalarına ilişkin bir açıklama yayınladı.

Dernek, bu kişilerin ekranlarda, sosyal medyada veya dijital platformlarda “gazeteci” kimliğiyle yer almalarının mesleğe zarar verdiğini vurguladı.

“ÇİFT KİMLİK OLMAZ!”

Açıklamada özetle, “Gazeteci çift kimlikli olamaz. Bir siyasi parti ya da siyasi hareketle özdeşleşemez, sözcüsü gibi davranamaz” denildi.

Sonra bu isimlere karşı daha da sert bir tavır takınıldı:

“Ya sadece gazeteci olun ya da politikacı. Okur ve izleyiciyi aldatmayın, gazeteciliği politik çıkar ve beklentileriniz için sıçrama tahtası olarak kullanmayın.”

EVRENSEL KURAL!

Aslında ÇGD’nin istediği, gazetecilik mesleğinin temel evrensel kurallarından biri ve belki de en önemlisi.

Bu kural, ne yazık ki ülkemizde her zaman ayaklar altına alındı.

Demokrat Parti’nin tek parti iktidarı döneminde köşe yazarlarının çoğu, aynı zamanda TBMM çatısı altındaydı.

Benzer durum çok partili dönemde de devam etti.

Bülent Ecevit CHP’de Genel Sekreterlik yaptığı yıllarda bile

Ulus gazetesinde köşe yazmaya devam etti.

Gerek sağ gerekse sol görüşlü gazeteciler hem vekillik yapıp hem de köşe yazmaya ya da gazete yönetmeye devam etti.

Elbette istisnalar da oldu:

Örneğin Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi ve Milliyet Başyazarı Altan Öymen CHP’den milletvekili adayı oldukları gün gazetedeki yazılarına son verdiler…

HİÇBİRİ UMURSAMADI!

Örnek olarak sadece 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri için oluşturulan milletvekili listelerini inceleyelim:

CHP listesindeki 20 isim gazeteci-yazar kimliğine sahipti.

Bu sayı AKP için 18, MHP ve HDP için ise 8’di.

CHP adayları arasında Tayfun Talipoğlu, Utku Çakırözer, Barış Yarkadaş, Can Ataklı, Enis Berberoğlu, Melda Onur, Çiğdem Anad, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Atilla Sertel gibi kamusal görünürlüğü fazla olan gazeteciler de vardı…

Gerek bu isimler, gerekse diğer partilerden aday gösterilen gazetecilerin hiçbiri “Ben siyasete giriyorum. Mesleği bırakmalıyım” demedi.

Hatta Mustafa Balbay, Barış Yarkadaş, Atilla Sertel gibi bir çok gazeteci, seçildikten sonra da köşe yazısı yazmaya devam etti.

Bilinçli okur da her zaman kendilerine aynı soruyu sormaya devam etti:

“Bu yazıyı bağımsız bir gazeteci olarak mı yazıyorsunuz yoksa siyasetçi olarak mı?”

İSİM VERİLMESE DE...

Gelelim günümüze:

Ne oldu da Çağdaş Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu böyle bir karar almak zorunda kaldı?

Çünkü özellikle üç eski milletvekili-gazetecinin; neredeyse her gün televizyonlardaki tartışma programlarına katılarak ya da X mesajı paylaşarak gündemi belirlemesi, bütün bağımsız gazetecilerde rahatsızlık yarattı.

Bu üç gazeteci AKP eski Milletvekilleri Şamil Tayyar, Mehmet Metiner ve CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş

Her ne kadar isim verilmese de bu bildiri bana göre bu üç gazeteci-vekile karşı yayınlandı.

TEDBİR KARARI ÇIKARILMALI

“Ya sadece gazeteci olun ya da politikacı. Okur ve izleyiciyi aldatmayın, gazeteciliği sıçrama tahtası olarak kullanmayın” çağrısı son derece nettir ve bütün bağımsız gazetecilerin ortak duygusudur.

Hayati boyunca gazetecilik ve yazarlık dışında hiçbir gelir elde etmemiş, bu evrensel kurala büyük saygı göstermiş bir gazeteci olarak ÇGD’ye bir önerim var:

Madem bu arkadaşların hala” gazeteci etiketini kullanarak siyaset yapmalarından rahatsızsınız; o zaman haklarında bir dava açarak bu kimliği kullanmamaları için tedbir kararı çıkartın…

Yoksa hiçbiri yaptığınız bu çağrıyı üzerlerine alınmayacak ve gazeteci güvenilirliğini sarsmaya