ÜNLÜLERDEN GAZZE'YE DESTEK YAĞDI!.. HANGİ ÜNLÜ NE KADAR YARDIMDA BULUNDU?..

Aytuğ, bir öneride de bulunarak "Bütün kanallar bu tür programlar için ortak yayına girse. Bizim karşımıdaki dizilerin programların yerine bu tür programlarda ortak bir yayınla insanlara ulaşılsa" diye konuştu.

Yayına telefonla katılan İpek Medya Grup Başkanı Fatih Karaca, kampanyaya destek veren Medyatik programının dün geceki bütün reklam gelirlerinin bu kampanyaya aktarılacağı bilgisini verdi ve "Özel bir televizyon olarak bu kampanya ile bir ilki başlattığımız düşünüyoruz. Umut ediyoruz bizden sonra özel televizyonlar bu kampanyaya destek verecek ve katılacaklardır" şeklinde konuştu.

Canlı olarak yayınlanan programa Türk Kızılay'ı Genel Başkanı Tekin Küçükali
ile bir çok ünlü isim de katıldı. İbrahim Tatlıses, Nurseli İdiz, Ayşenur Yazıcı, Ziynet Sali, Hülya Koçyiğit, Metin Uca, Seray Sever, Armağan Çağlayan, Fatih Terim, Acun Ilıcalı, Hakan Şükür, Pınar Eliçe, Savaş Ay, Nasuh Mahruki, Sibel Tüzün, Behzat Uygur, Hakan Yılmaz, Burcu Kara, Metin Özülkü, Yavuz Bingöl, Melda Gür, Nil Burak, Betül Arım da programa konuk olan ünlü isimler arasındaydı.

BAĞIŞLARINIZ EMANETİMİZDİR

Türk Kızılayı'nın başlattığı kampanya, bir süre önce İsrail'in bombardımanı altında kalan Filistin'deki insanların yaralarını sarmak için destek toplamayı amaçlıyor. Kurum Başkanı Tekin Küçükali, bağışların her kuruşuna kadar yerini bulacağı sözünü vererek "Emanet ettiğiniz her kuruş namusunuz kadar önemlidir" dedi.

ÜNLÜLERİN MESAJLARI:

Ajda Pekkan: (telefonla katıldı) Türk Kızılayı'nın da söylediği gibi lütfen artık Gazzeli çocuklar ağlamasın. Bu proje kapsamında yapılacak her işte görev almaya hazır olduğumu söylemek isterim. Hepimiz varız, memnuniyetle, sevgiyle, bütün kalbimle, yeterki herkes iyi olsun. Verilecek her görevi yapmaya hazırım.

Nurseli İdiz: Sanatçının görevinin hiç bir zaman bitmediğini görüyorsunuz, Sanat her zaman politikanın önündedir. Küçük hesapların, iktidar yarışlarının ötesindedir. Sivil toplum kuruluşları da öyle. Bunlar bence bu dünyayı daha illeri götürmekle yükümlü insanlardır."

İbrahim Tatlıses: (Gözyaşlarını tutamadı) Bu olay, İsrail'deki çocukların başına da gelseydi düşüncelerimiz yine aynı olacaktı. Gücü yeten yetene bir dünya istemiyoruz. Bütün yabancı televizyonları izledim. Halklar ortalığı paramparça ettiler ama kimkime dumduma. Politikacıların oyu olmadığı zaman sinekten farksızdılar. İsrail ayağa kalkıp bugünkü hükümeti desteklemese herşey biter. Kanaltürk'e teşekkür ediyorum. Bunu başka kanallar da yapabilir. Hepimizi çağırabilirler.

Gülben Ergen: (Telefonla katıldı): Çocuklar sözkonusu olduğu zaman hayat durduyor. O topraklarda bu konu 50 yıldır yaşanıyor. Bize ne görev düşüyorsa, dünyanın neresindeki çocuklar olursa olsun melekler yanmasın. Dünya ayağa kalkmalı ve bu akşamki yardım yetmemeli. Bütün dünya ayağa kalkmalı. Bu yayından sonra da bir şeyler daha yapalım. Kızılay'ın bu bağışları o anneciklere gitsin, o çocuklara gitsin. Daha büyük şeyler de yapalım. Ben hep hazırım.

Ferhat Göçer: (Telefonla katıldı): Dünyada nelerin döndüğü ve bunların kurbanlarının kim olduğu ortada. En büyük cezayı dünyanın en masum varlıkları, çocuklar çekiyor. Bırakın kaybettiklerimizi hayatta kalanlar da hayatları boyunca bunun acısını ve izlerini yaşayacak olan yine çocuklar.

Bu arada Ayşenur Yazıcı, söz ve müziği kendisine ait olan ve Bosnalı çocukların dramını anlatan bir şarkıyı Ferhat Göçer'e vermeyi teklif ederek "Bu şarkıyı sizin söylemenizi istesem" diye sordu. Göçer'in söz vermesi üzerine Ayşenur Yazıcı, şarkının gelirinin de Gazzeli çocuklara verileceğini belirtti.

Seray Sever: Haberleri izleyemiyorum artık. İçim parçalanıyor.

Metin Uca: Öncelikle ben namuslu savaş özlemeye başladım. Hakikaten savaşın namusunu özlemeye başladım. İki tarafın olduğu savaşların bir namusu vardı. Burada onun yitirildiği bir anı gözlüyoruz. Savaş yazılacaksa eğer bu savaş nasıl yazılacak merak ediyorum. Bu utancı yaratan insanlar onu nasıl taşıyacaklar merak ediyorum. Şu anda ne yapacağımız daha önemli. Bu tepkiselliği duygusal boyutta bırakmamalıyız. Belki de atacağımız küçük bir mesajla küçücük bir çocuğun acısını dindirebiliriz. O küçücük bağışlarla çok farklı şeyler yaratabiliriz. Dilerim ki diğer özel kanallar da katılır hatta bütün özel kanalların paylaştığı görkemli bir kampanyaya ulaşır. Bu yardım kampanyası seçeneksiz sunulması gereken bir kampanya.

Hülya Koçyiğit: (Telefonla katıldı)Sözün bittiği yer deriz ya aslında söylenecek hiç bir söz yok. Büyük bir acı ve utanç var. İnsan olmaktan utanıyor adeta insan. Gerçekten bu büyük acıyı yaşatanlar tarih önünde utanacaklardır eminim. Özellikle çocukların hayatlarını kaybetmeleri bağışlanacak bir acı değil. Gerçekten utanç verici bir şey.

Armağan Çağlayan: Globalleşme yüzünden başkalarının ekonomik krizini satın aldık. Peki globalleşip herkesin herkesin ekonomik sorunlarını üstümüze alıyoruz da neden acılarını üstümüze almıyoruz? Niye parada eğlencede bir globalleşmede var da acı da yok bunu anlayamıyorum!

Hakan Şükür: Bu süreç içerisinde ülkemiz adına gösterilen tavır hakikaten gurur verici.Hep beraber hareket etmemiz gereken durumlara düşüyoruz. Dini, dili, ırkı ne olursa olsun, dünya arışı için bir şeyler yapmamız gereken bir dönemde bu olayla karşılaşmak çok üzücü. Bu kardeşlerimizin başına gelenlerin yarın bizim başımıza gelmemesi için çok büyük bir güç ve sinerji oluşturmamız gerekli. Bunun için bir çaba içine girmeliyiz. Manevi olarak hep yanında olduk bu tip olayların. Bundan sonra da bu konuyla ilgili duyarlılık gösterenlere çok teşekkür ediyorum.

Pınar Eliçe: Ben bir anne olarak çocuklara karşı inanılmaz hassasiyetle bakıyorum. Onlar bizim geleceğimiz ve onların bize çok ihtiyacı var. Onların oynaması, ölüm korkusu olmadan okula gitmesi gerekirken yaşadıkları çok acı bir olay. Barıştan ve teknolojiden bahsediyoruz ama bu teknolojiden çocuklar da nasibini böyle alıyor. Bu çok acı. Kendi adıma bir destek olsun, örnek olsun diye 2 bin YTL bağış yapmak istiyorum. Umarım diplomatik olarak da buna bir çare bulunur. Çocuklar ölmesin.

Acun Ilıcalı: Bazı şeyler insanın kendi elinde oluyor, bazılarının olmuyor. Orada doğan çocukların ne yazık ki orada doğmak ellerinde değil. Biz şükretmeliyiz. Tabi ki zor durumda olan vatandaşlarımız var ama Gazze'deki çocukların durumunu böyle değerlendirmek gerek. O ç ocukların bir yere gitme şansları da yok. Oraya sıkışıp kalmış bu çocuklar. Vatandaşların sadece bunu değerlendirmesini istiyorum. Gerekli katkıyı yapmaya çağırıyorum herkesi. Ben bu tür kampanyalara destek olmaya çalışıyorum ama çorbada tuz bile olamam. Sadece insanları farkında olmaya çağırıyoruz.

Fatih Terim: Adaletsiz bir ortam. Ateşkesin de çok ciddi olduğu söylenemez. Savaşın hiç bir türlüsünü kabul etmek mümkün değil ama çocukların ölmesi kabul edilebilir gibi değil. Dünyanın hiç bir tarafında etnik kökeninin ne olduğu da önemli değil. Müslüman olduğu için bize daha dokunuyor ama Müslüman, Hristyan veya başka bir kökenden olması önemli değil. Kayıplar için üzülmeliyiz, sağ kalanların aldıkları yaralar için iki kez üzülmeliyiz. Psikolojik yaralarını ömür boyu taşıyacak o çocuklar. Gözünüzün önünde anneniz, babanız ya da babanız gitmiş. Dünyada bizim kadar çok birleşen bir ülke yok. Kendi içimzde böyleyiz ama dışarısı için de böyleyiz. Birinin canı yandığında çok etkileniyoruz.

Oktay Kaynarca: (Telefonla katıldı) Benim çocukluğumdan beri bildiğim bir yaradır bu. O zamandan beri orada haksız bir politika yürütüldüğüne Türkiye herkesten çok karşı çıktı hala da çıkıyor. Ufacık bir meselede ayağa kalkan dünya ne yazık ki böyle bir meselede gözlerini kapatıyor. Bizim dizimizi izleyen insanlar beni duyuyorsa ya da en azından bizi seviyorlarsa eğer sevdikleri için bir mesaj atsınlar.

Ece Uslu: (Telefonla katıldı) Her gün gazetede televizyonda o çocukları gördükçe hepimizin içi parçalanıyor. Halkımız çok duyarlı. Ben inanıyorum ki hep beraber ülke adına çok büyük bir bağış toplanacak. En önemlisi o çocuların psikolojik durumları. Nasıl onarılacak merak ediyorum. Etik olarak bu bir savaş değil. Orada bir hastanenin bombalanması bile akıllara zarar bir durum.

ÇOCUKLAR ORGAN MAFYASININ ELİNE DÜŞMÜŞ

Gazze'ye giden ve orada yaşananları gözüyle gören Savaş Ay da programa katılanlar arasındaydı. Ay, Gazze'de yaşanan kaybın ve yıkımların ardından ailesini kaybeden bir çok çocuğun organ mafyasının eline düştüğü bilgisini verdi ve olayı şöyle aktardı:

"Herhangi bir ulusa maletmeyelim bu olayı. Uluslararası bir durum. Uyuşturucu gibi. Kimsesiz çocuklar ne yazık ki kendilerini BM Yardım Komisyonu, gazeteci ya da şucu bucu kılığında tanıtan kimseler Mısır'daki bazı tüneller kanalıyla, mafyanın da yardımıyla çocukları kaçırıyorlar. Bunun için çok dikkatli olunması gerek. Mecliste'de bununla ilgili bir çalışma yapılıyor. İsrail tarafında Türkiye'ye karşı bir huzursuzlanma var bizim aldığımız kollektif tavırdan dolayı. Türkiye'de de İsrail'e karşı bir hareketlenme var. Bunlar doğal. Ancak bizimle yüzyıllardır birlikte yaşayan Yahudi vatandaşlara aman ha gözünün üstünde kaşın var demeyelim. Bunlar olmasın diyorum."

Bu arada Savaş Ay, edindiği izlenimleri şöyle dile getirdi:

"Gazze asla ağlamıyor. O gözyaşları bombalama sırasında olmuş. Dünyadaki insanların yüreklerinin kendileriyle çarptığını duyan Gazzeliler müthiş bir dayanışma ve direnç gösteriyorlar."


PROGRAMDAN DETAYLAR

Armağan Çağlayan boynunda puşi ile çıkarken, Metin Uca da Filistin'de yaşananları protesto etmek amacıyla kolları ve yakası kan kırmızıya boyanmış beyaz bir gömlekle çıktı. İbrahim Tatlıses, yayın sırasında zaman zaman gözyaşlarını tutamadı. Kıbrıs Barış Harekatı öncesinde Kıbrıs'ta yaşanan olaylar sırasındaki duygularını anlatan Nil Burak, gözyaşlarını tutamadı ve savaşın insanlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu paylaştı. Burcu Kara da bir çok konuk gibi konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamadı.

BAĞIŞLARINIZI NEREYE YAPABİLİRSİNİZ?

Kampanyaya katılmak isteyen vatandaşlar, tüm bankalardaki KIZILAY bağış hesaplarına bağışta bulunabileceği gibi, tüm operatörlerden de 2868'e 5 YTL karşılığı boş bir SMS de atılabilecek.

Televizyon Gazetesi