09 Mayıs 2024 14:15 Son Güncelleme: 09 Mayıs 2024 14:30

Sinan Ateş dosyasında plakası yer almayan araç! Tetikçiyi kaçırdı, PTS kayıtlarına yakalandı

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinde tetikçi Eray Özyağcı'yı kaçıran aracın plakasına hazırlanan iddianamede yer verilmedi. 'Audi marka' olduğu belirtilen 'çakarlı' aracın PTS (Plaka Tanıma Sistemi) kayıtları ortaya çıktı.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin 22 kişi hakkında hazırlanan iddianamede plakası dahi verilmeden “Audi marka” olarak bahsedilen ve tetikçi Eray Özyağcı’nın Ankara’dan İstanbul’a kaçırıldığı aracın görüntüsüne T24'ten Asuman Aranca ulaştı. Görüntüde, koruma tahsisli olduğu öğrenilen ve iddianamede azmettirici olarak gösterilen eski Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in kullandığı aracın “çakarlı” olduğu görülüyor. Dosyadaki bilgilere göre, aracın “çakar” açık haldeki bu görüntüsü, tetikçinin İstanbul’a bırakılmasının ardından Demirbaş ve Yüksel’in Ankara istikametine dönüşleri sonrasında Çamlıca gişelerindeki Plaka Tanıma Sistemi’ne (PTS) takıldı. Hakkında, daha önce işlediği suçlar nedeniyle yakalama kararı bulunan tetikçi Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya Transporter marka araçla iki özel harekât polisinin getirdiği ortaya çıkmıştı. Polislerin kullandığı aracın Ankara’ya gelişi sırasında trafik kontrolüne takıldığı ancak aracı kullanan Aşkın Mert Gelenbey isimli polisin kimlik kartını göstererek tetikçiyi yakalanmaktan kurtardığı anlaşılmıştı. Söz konusu “çakarlı ve tahsisli” aracın ise tetikçinin kaçırılmasında kullanıldığının tespit edilmesinin ardından başka kişilere devredildiği öne sürülüyor.

Plakası dahi verilmeden “Audi marka araç” denildi

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de, Ankara’nın en merkezi yerlerinden Çukurambar’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Üzerinden 16 ay geçen cinayete ilişkin soruşturma kapsamında, tetikçi Eray Özyağcı, silahlı eylemi organize eden Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Avukat Serdar Öktem ile 3 polisin de aralarında bulunduğu 22 tutuklu hakkında düzenlenen iddianame 7 Mayıs’ta kabul edildi. Ancak bilirkişi raporu dahil olmak üzere olayın organizasyonunu ortaya koyan onlarca delilin değerlendirilmediği iddianamede, tetikçinin kaçırılmasında kullanılan araçtan, plakası dahi verilmeden “Audi marka” denilerek bahsedildi.

Eşi Ayşe Ateş: Koruma tahsisli araç araştırılsın

Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in iddianamede yer verilmeyen ifadesinde de bu aracın plakasının 06 AT 5021 olduğunu ve koruma tahsisi bulunduğunu belirterek, “Aracın kim adına kayıtlı olduğu, kimler tarafından kullanıldığı, olay tarihi, öncesi, olay günü ve olay sonrası, gişe geçiş bilgileri, Plaka Tanıma Sistemi’nden (PTS) geçiş güzergâhlarının, o tarihlerdeki kullanıcısının, bu araçta kimlerin yer aldığının tespit edilmesini ve bu şahısların diğer şüpheli şahıslar ile baz istasyonu karşılaştırması yapılmak suretiyle tespit edilmesini talep ediyorum” dediği ortaya çıktı.

Tetikçi Eray Özyağcı’nın Ankara’dan İstanbul’a kaçırıldığı aracın görüntüsüne T24 ulaştı


Çakar görüntüsü PTS’ye takıldı: Önde Demirbaş, şoför koltuğunda Yüksel

T24, tetikçi Özyağcı’nın kaçırılmasında kullanıldığı ortaya çıkan ve iddianamede bilgilerine yer verilmeyen Audi marka aracın, cinayetin ertesi günü PTS’ye takılan “çakarlı” görüntüsüne ulaştı. İddianamede de yer verilen görüntü inceleme tutanağına göre söz konusu aracın, cinayetin işlendiği 30 Aralık günü akşam saat 18.34’te Mevlana Bulvarı’ndan Gölbaşı İstikametine gittiği görüldü. Aynı araç 13 dakika sonra saat 18.47’de, tetikçinin, iddianamede azmettirici olarak görünen eski Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş tarafından cinayet sonrası ilk olarak bırakıldığı ve Gölbaşı’ndaki çiftliğe giden yol üzerinde bulunan köpek üretim çiftliği kamerasına takıldı. Buradan Aytaç Ataç’ın sahibi olduğu çiftliğe giderek tetikçiyi alan, ön koltuğunda Tolgahan Demirbaş, şoför koltuğunda ise Emre Yüksel’in bulunduğu ancak arka kısmın görülemediği araç daha sonra İstanbul istikametine doğru devam etti.

Kurye yakalanınca Bolu’ya döndüler

Demirbaş ve Yüksel’in telefon sinyal kayıtları ile de örtüşen PTS görüntülerine göre araç, Bolu’yu geçerek Düzce’ye geldi. Bu sıralarda, tetikçiyi olay yerine getiren kurye Vedat Balkaya’nın Kocaeli gişelerde yakalandığına ilişkin bilgi basına düştü. Arka koltuğunda tetikçinin bulunduğu değerlendirilen Yüksel ve Demirbaş’ın kullandığı araç da bu nedenle saat 22.00 sıralarında Bolu’ya döndü ve tetikçi Özyağcı burada kameraların olmadığı bir yerde indirildi.

Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel, Bolu’da geçici olarak tetikçiyi indirdikten sonra yemek yedileri restorandan çıkarken

Baş döndüren güzergâh

Bolu’da geçici olarak tetikçiyi indiren ve burada bir restoranda yemek yiyen Demirbaş ve Yüksel, daha sonra 23.35 sularında tekrar İstanbul yönüne hareket etti ve Kurtköy’deki bir otelde konakladı. Ancak iddianamede, aracın PTS’ye takılan görüntüleri yerine ikilinin Kurtköy’de kaldığı otele ait ve araç plakasının okunmadığı görüntülerden bahsedildi. Geceyi Kurtköy’deki otelde geçiren Demirbaş ve Yüksel, sabah saatlerinde tekrar Ankara istikametine doğru yola çıktı ve 11.15 sularında Bolu’ya geldi. Tetikçiyi geçici olarak bıraktıkları Bolu’dan bir kez daha alan ikili, daha sonra bir kez daha İstanbul yönüne döndü ve saat 13.15 sularında bir kez daha Pendik’e gelerek yine kameraların bulunmadığı bir alanda tetikçiyi bıraktı ve 13.45 itibarıyla Ankara istikametine döndü. Aracın çakarlarının yandığı görüntü de bu esnada PTS kameralarına takıldı.

Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel, Bolu'dan ayrılmadan önce benzin alırken

Tetikçi Özyağcı: Arka koltuğa oturdum

Cinayet sonrası kaçırılan ve 6 Şubat’taki Kahramanmaraş depremlerine kadar saklanmayı başaran tetikçi Özyağcı, kaçırılmasına ilişkin süreci anlatırken, kendisine kimlerin yardım ettiğini söylememişti. Ancak Özyağcı, Ankara’dan bir araçla alındığını ve aracın arka koltuğuna bindiğini anlatmıştı. Özyağcı, cinayeti işledikten sonra kurye Vedat Balkaya’nın kullandığı motosiklete binerek yola çıktığını, Gölbaşı tarafında kendisini bekleyen araca bindiğini aktarmıştı. Gölbaşı’nda Özyağcı’yı bekleyen aracın ise Demirbaş’a ait olduğu ortaya çıkmıştı. Özyağcı’yı olaydan hemen sonra kendi arabasıyla Gölbaşı’ndaki çiftliğe bırakan Demirbaş’ın, daha sonra iddianamede “Audi” denilerek geçiştirilen koruma tahsisli ve çakarlı araçla aldığı anlaşılmıştı. Tetikçi Özyağcı ise ifadesinin olay yerinden kaçışına ilişkin bölümünde, kendisini İstanbul’a götürmek üzere gelen aracın arka koltuğuna oturduğunu söylemişti. Araç sürücüsünün ismini vermeyen Özyağcı, bırakıldığı yerden almaya aynı kişinin geldiğini ancak bu kez farklı araç kullandığını anlatmıştı.

Öktem ve Şanlı da Bolu’da peş peşe kameralara takıldılar

Öte yandan, iddianamede sadece “Bolu’dan aracıyla geçtiği” anlaşılan ancak ne yaptığı anlaşılamayan tutuklu avukat Serdar Öktem’in de tetikçinin Bolu’ya bırakılmasından birkaç saat sonra 34 NR 6144 plakalı aracıyla Bolu’ya geldiği belirlendi. Bir süre sonra, iddianamede ismi geçmeyen Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı’nın, 06 DB 7018 plakalı ve yine tahsisli olduğu belirlenen Passat marka araçla, Öktem’in bulunduğu yere geldiği anlaşıldı. İki araç burada peş peşe kameralara takıldı. Demirbaş ve Yüksel tarafından geçici olarak Bolu’ya bırakılan tetikçi Özyağcı, geceyi Bolu’daki yaylalardan birinde meskun bir yerde geçirirken, Şanlı ve Öktem de Bolu’da konakladı.