SBK’nın gazetecileri diken üzerinde!

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Ne demek efendim, bey ve amele, bey ve amele
Fakir soymak yakışır mı kemale?
Rüşveti hak bilip bilip her dakika hile
Yapıp yapıp inkâr inkâr ettiysem yuh
Yuh yuh, yuh yuh soyanlara
Soyup kaçıp doyanlara
İnsana kıyanlara
Yuh nefsine uyanlara, yuh.

Sırdaşlarım, yoldaşlarım, felaket arkadaşlarım…
Bugün sizleri yazılarımda zaman zaman kullandığım, bir şaheserle karşılıyorum bir kez daha.
Selda Bağcan’ın ‘Yuh Yuh’ isimli şarkısıyla.

YUH YUH diyerek haykırasım geliyor çünkü.
Yaşananları gördükçe.
Bile bile lades dedikçe.
Emekçinin çektiği zulmün artacağını bildikçe.

Fakat elden ne gelir?
Bir garip klavyemin tuşlarına basmaktan başka?

Diyeceksiniz ki bre deli Keskin, yine neye dertlendin.
Ben yeni dertlenmedim ki a dostlar!
Yıllardır söylediğim, uyardığım o kara günlerin artık geldiğini görmek hüzünlendiriyor beni.

Beni yakından takip edenler bilir, neyi haykırıyordum yıllardır?
Medyada birilerine ballı maaş, emekçiye sefalet hayatı düzeni süremez diyordum.
Ahbap çavuş ilişkileriyle medya kuruluşlarının başına geçen liyakatsızler bu düzeni yıkar diyordum.
(İşini iyi yapan herkesi tenzih ediyorum)
O bunun adamı, şu bunun yakını düzeni batar, medya gelir modeli yaratamaz ve iflas bayrağını çeker diyordum.
Ne idüğü belirsiz paraları medyaya sokup, devlet millet aleyhine çalışanlar sektörü ele geçiriyor, yapmayın etmeyin diyordum.
Diyordum, söylüyordum, uyarıyordum.
Veeee maalesef tüm felaket senaryolarının bir bir gerçekleştiği o günler geldi çattı.

Sadece son bir ay içinde olan bitenlere bir bakalım:

*Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT'ye kayyum atandı.
*Ekol TV küçülme kararı aldı, yüzlerce çalışanını işten çıkarmaya başladı. Kanal kapanacak.
*Medyanın amiral gemisi Hürriyet, çalışanlarının 3’te 1’ini kovmaya hazırlanıyor. Küçülen gazete Ataşehir’de bir binanın tek katına taşınacak.
*Kayyum atanan Flash TV'de 150 çalışan işten çıkarıldı. Kanal kapanmanın eşiğinden döndü. Risk sürüyor.
*Ekotürk'e el konuldu, kayyum yönetiyor.
*KRT büyük bir ekonomik krizle boğuşuyor. Gündüz yayınlarını durdurma kararı aldı. Müdahale edilmezse kapanacak.
*Ekonomim gazetesi ofisini kapattı, evden çalışma modeline geçti.
*TV100 televizyonunda İsmail Küçükkaya ve Ebru Baki kovuldu.
*Medyamızın mihenk taşı Cumhuriyet gazetesi finansal olarak batakta, okurlarından yardım istiyor, imece usulü para topluyor.

Nasıl tablo ama?
İç karartıcı değil mi?
İçinizi daha da karartmak istemem sırdaşlar ama emin olun gördüklerimiz, göreceklerimizin teminatı!
Zaten kısıtlı olan kaynakların, bir avuç ekran yüzü, köşe yazarı ve yöneticiye gittiği, emekçi gazetecilerin sömürüldüğü bu düzen yıkılmaya mahkumdu.
Yıkılıyor da. 
Medyanın gücünü, haksız kazanç sağlamak, yargı dünyasını ve siyaseti dizayn etmek için kullananların raf ömrü tamamlandı.
Tabii bu arada Basra harap oldu.

Uzun lafın kısası sırdaşlar, yandaş candaş medya demeden, topyekun bir temizlik şart.
Medya bir ülkenin milli güvenliğini çok yakından ilgilendiren bir güç.
Öyle her önüne gelenin insafına bırakılamaz.
Devletimizin bu konuyu artık öncelikli olarak ele aldığını, önemli adımlar attığını görüyorum.
MEDYADA TEMİZ ELLER OPERASYONU YAPILMALI diyorum.
Ve müsaadenizle özellikle gazeteci maaşlarının neden bir milli güvenlik meselesi olduğunu bir diğer başlıkta anlatacağım.

SBK’nın gazetecileri diken üzerinde! - Resim : 1

MEDYANIN FİNANSMANINA NEŞTER

En sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim sırdaşlar:
Gazeteciyi sefalet maaşına sürüklemek neden milli güvenlik meselesidir?
Çünkü o zaman pek çok kişi, elinde parası ve imkanı olanın her türlü etkisine açık olur da ondan!
Ahlakı olan gazeteci elbette satın alınamaz, amma devletin her ne olursa olsun, bu konuda en ufak bir riski dahi göze almaması gerekir.

Medyada son yıllarda yaşanan ekonomik daralma ve maaş eşitsizliği, pek çok pırıl pırıl gazetecinin sektörü terk etmesine neden oldu.
Kalanların bir kısmıysa, her türlü etkiye açık hale geldi!

Devlet medyaya akan kara paranın hortumlarını kesiyor.
Temiz eller operasyonun daha da büyüyeceğini öngörüyorum.
Amma bu temizlik sonrası el atılması gereken en önemli şey medyadaki maaş politikası.

Geçen gün yazımda yine değindim, belki devlet büyüklerimizden birileri okuyordur diye, yine yazıyorum.
Bir önceki İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a defalarca buradan seslenmiştim, hiçbir karşılık görmedik.
Gazeteciyi aç ve ortada bırakırsanız, dış istihbarattan tutun da, FETÖ’cüsüne…
Kara paracısından tutun da, mafyasına kadar herkesin etkisine açık bırakırsınız.

Lütfen bir düzenleme yapın da, emekçi gazeteci, onuruyla ekmeğini kazanmak isteyen herkes,
çocuğunu okutabilecek, bir ev alabilecek maaşa erişsin.
Emin olun sektördeki namuslu insanların fazlasında gözü yok.
Gözü doymayanlara zaten yapılabilecek bir şey yok, kötü yola girmek isteyen her türlü giriyor…

Tam da bu noktada müsaadenizle yoldaşlarım, medyada 5 yıl önce kurulan kirli bir çarkı hatırlatmak istiyorum.
Kötü yola girmek isteyenlerin girdiği, ve çıkmamakta ısrar ettikleri bir çark dün itibariyle kırıldı.
Hangi çark?
Nasıl kırıldı?
Yanıtları bir sonraki başlıkta vereyim.

SBK’nın gazetecileri diken üzerinde! - Resim : 2

SBK SORUŞTURMASININ MEDYA AYAĞINA DOKUNULACAK MI?

Öncelikle başlıktaki sorunun yanıtını vereyim: BENDENİZE GÖRE EVET.
Lütfen hakkımı teslim edin sırdaşlarım:
MEDYADA KURULAN KARA PARA DÜZENİNİ ilk yazanlardan biriydim.
Sezgin Baran Korkmaz’dan tutun da Habertürk’teki skandallara, Ekol TV’deki tuhaflıklara kadar, her şeyi ısrarla sizlere aktardım.
Bu kaplardan beslenen gazeteci kılıklı pek çok şahıs, beni ve Medyaradar’ı hedef aldı.
Sonuç ne peki?
Hepsinin ipliği pazara çıktı.

SBK’dan beslenen gazetecileri, abla ya da dayı dediği isimleri, tek tek ifşaladım.
Troll hesapları bile üzerimize saldılar.
Bu şahısların isimlerini zikredip çamurlarını üzerime bulaştırmak istemiyorum.
Çünkü artık hepsi birer adli vaka!
Devletimiz kendileriyle ilgileniyor.

Zaten keskin kulaklarıma gelen kulislere göre, gazeteciler arasında, SBK’a verilen gözaltı kararı sonrasında büyük bir panik baş göstermiş.
SBK ile Korkmaz Karaca üzerinden derin bağlantısı olan İsmail Küçükkaya’nın TV100’den kovulması bu paniği büyütmüş.
Geceleri gözlerine uyku girmeyen bu gazetecilerin bir kısmı Halk TV’de, büyük bir kısmı Habertürk’te, bir kısmı da Ekol TV’de çalışıyor.
Bazıları da irili ufaklı web sitelerinde.
Neden büyük çoğunluğu Habertürk’te?
Çünkü SBK’nın Dayı dediği isim olan Kenan Tekdağ da ondan…
Bu ikili arasındaki bağ çözüldüğünde zaten medyada pek çok derin ilişki de ifşa edilmiş olacak.
Heyecanla bekliyoruz.