18 Haz 2025 12:42 Son Güncelleme: 18 Haz 2025 12:50

Özgür Özel'den Muharrem İnce'ye ‘baba evi’ çağrısı! ‘Kırgınlıkları, dargınlıkları kenara bırakıp…’

Memleket Partisi lideri Muharrem İnce'ye ziyarette bulunan CHP lideri Özgür Özel, dikkat çeken bir çağrıda bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'yi ziyaret etti.

Memleket Partisi Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşmenin ardından Özgür Özel ve Muharrem İnce, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Özel açıklamasında, "Bugün sayın Genel Başkan Muharrem İnce'yi ziyaret etti. Elbette tüm siyasi partileri ziyaret ettik ve ülke gündemini konuştuk. Partimiz üzerindeki yargı tacizi, 19 Mart darbesini ve devam eden yargı eliyle partimize ve ülkeye yaşatılan anti demokratik süreçleri, ailelere çektirilen ızdırapları, seçilmişlerin yerine atanmışları getirmeye çalışan, sandıktan vazgeçmiş anlayışı değerlendirdik" dedi.

"Tüm siyasi parti ziyaretleri dışında Memleket Partisi'nin bir başka anlamı var bizim için" diyen Özel, "Biz Türkiye İttifakı diyoruz, baba ocağı diyoruz, baba ocağının tapusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e aittir diyoruz, herkesi baba ocağına davet ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün tapusuna bir CHP ve bir baba ocağı varsa o baba ocağına en yakın parti Memleket Partisi'dir ve Sayın Muharrem İnce'dir" ifadelerini kullandı.

"BABA EVİNE DÖN" DAVETİ

"Milletvekili olarak ilk geldiğim günden itibaren sayın Muharrem İnce ile çok özel bir ilişki içinde ve her zaman birbirini kollayan, birbirine saygılı, çok krizli günlerde parti içinde, parti dışında birbiri hakkında bir kez kötü söz söylememiş bir iletişimimiz var" diyen Özel, şunları söyledi:

"Bir siyasi partinin Genel Başkanına, bir siyasi partiye yapılacak davet ya da çağrı, o siyasi partinin kurumsal kimliğini incitmeyecek hassasiyette olması lazım. Ben, sayın Muharrem İnce'ye CHP'nin, baba evimizin en zor günlerinde nasıl görevler aldığını geçmişteki, onun anılarından, partimiz baraj altındayken İl Başkanı olarak nasıl görevler aldığını da hep bilirim. O günleri de biraz yad ederek sayın Muharrem İnce'yi ve Memleket Partisi'ndeki arkadaşlarımızı baba evine davet noktasında bir iki cümle de kurdum. Tabii ki bundan sonraki aşama kendi takdirleri olacak."

İNCE: YETKİLİ KURULLARIMLA TOPLANTI YAPACAĞIM

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ise, "CHP Genel Başkanı sayın Özgür Özel'e ve ekibine nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum. Türkiye zor günlerden geçiyor. Bölgemiz zor günlerden geçiyor. Bir yanda Rusya-Ukrayna savaşı, bir yanda İran-İsrail savaşı. İnsanlar geçinemiyor, gençlerimiz vize kuyruklarında, bu zor günlerde bir de iktidarın yargı sopası var. CHP'nin üzerine salladığı bir yargı sopası var. Seçilmiş insanları görevden alıp yerlerine atamalar var" dedi.

"Bu zorlu süreçte kişisel hırslarımızı değil, ortak hayallerimizi, ortak iyileri düşünmek zorundayız" diyen İnce, "Bu zor süreçte kırgınlıkları, dargınlıkları bir kenara bırakıp; birliktelikleri, ortak iyiyi öne çıkarmalıyız. Bu ziyareti çok önemsiyorum. Önümüzdeki süreçte yetkili kurullarımla bir toplantı yapacağım, görüşlerini dinleyip en kısa sürede sayın Genel Başkanı ziyaret edeceğim" ifadelerini kullandı.

ÖZEL'DEN DMM'YE YANIT

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin açıklaması hakkında şunları söyledi:

“İlk kez Dezenformasyon Merkezi’nin yalanlama yapacağız derken, üç iddiayı da doğruladığını gördük. Bazen doğruya ‘yalan’ diyorlar da ama bu sefer doğrulamışlar hakikaten. Birincisi; biz geldik İstanbul Büyükşehir’i aldık 2019’da. 872 tane araç yoktu. Peşine düşünce bunlardan dün listesini gösterdim işte, 57 tanesi AK Parti’nin İstanbul İl Başkanlığı’nın emrinde çıktı. İlçe Başkanlıklarının, buradaki Genel Merkezlerinin, içlerinden bir tanesi de Akın Gürlek’in emrindeymiş. Bunu doğruluyorlar. Opel Insignia, çok pahalı, Opel’in en pahalı arabası. Diyor ki şimdi, ‘O dönemde terörle mücadeleyle uğraşıyordum da.’ Emsal mahkeme başkanlarına, emsal mahkemelerin her bir başkanına verilmiş mi? Bir tek kendine verilmiş. Diyor ‘Bugün bile kurumumuzun servis araçlarını İBB veriyor.’ Çok güzel. Demek ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi siz bize bu kadar düşmanlık yaparken bile, Ekrem Başkan’a bunları yaparken bile, ihtiyaca uygun, gücü nispetinde Adalet Bakanlığı’na ve adliyeye katkıda bulunuyor. Ama 2019’da biz geldiğimizde, lüks araç tahsislerini kaldırdık. Uğraştık uğraştık, zorla geriye verdi. O zaman emsalleri Renault Fluence’e binecek, sen Opel’in en pahalısına bineceksin. Neden? Çünkü o zaman seyyar giyotinsin, önüne gelenin başını vuruyorsun. Türkiye siyasi tarihinin en tartışmalı davalarının tamamında en olmadık kararları veriyorsun, altına da lüks makam aracı çekmişler.”

Şimdi Akın Gürlek’e sorsunlar, aynı listede yer aldıklarından 2019 yılında. Bir siyasi partiye tahsis edilmiş 57 araç var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak İBB’nin elindeki bu resmi evrakları isteyip, dönemin 2019’un İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na ve bu tahsisleri yapan ilçe belediyelerine, şirketlere işlem yapacak mı? Gözaltına alacak mı, tutuklayacak mı? Bir söylesin bakalım. Şunun binde birine belediye başkanı tutukluyorsun. Hem de kendisini aklamaya çalışırken itiraf etmiş. O listenin içinde o da var. Bak o listeye bak başka neler var. Bak o listeye. Şu kadarını söyleyeyim, o kadar açık net ki. Dönün Sayın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a sorun. Ona da Opel Insignia vermişler. Aynı araç. Akın Gürlek’i AK Parti’nin Genel Başkanvekili ile eş tutmuşlar, ikisine de vermişler. İkisi de yanlış. Ne partiye verilir, ne seyyar giyotine verilir öyle lüks bir araç. Ama doğrulamışlar. Devamında evle ilgili diyor ki, ‘Rutin, her zaman yapılan, bütün herkese verilen -gibi söylüyor- bir uygulamamızdır.’ Boğaziçi Öngörünüm içinde, ikinci derece koruma alanında, çivi çakmanın yasak olduğu yerde, İl Özel İdaresinden devir olmuş, o zamandan beri elde olan ve ‘Bu şekilde kullanılması doğru değil’ raporları olan yere ilave binalar yaptırarak, çivi çakamazsın, içine havuz yaptırarak bunu yapıyor. Bir de diyor ki ‘Lojman tahsisidir.’ Bu nasıl bir devlet memuru da boğazı gören, yalı gibi yerde, hem de hukuka aykırı bir şekilde bu işlemler yapılıyor da… Açıkça soruyorum. Ne kadarlık bir harcama yapıldı oraya? Ben yapılan ödemeyi biliyorum. Ama devlet ne kadarını ödüyor, aradaki açık nereden ödeniyor? Akın Bey bunların peşindesiniz ya… Hani o bir kadın tarif ediyor, ‘Havuz nasıl yapılacak’ diye. Hem de çok kötü davranarak üç tane işçiye. Hepsini biliyorum. İsim isim biliyorum. Kurşun geçirmez camları takan çocuklara neler ettiniz biliyorum. Onlar çağrılmayacak mı bir gün? Onlar tanık olmayacak mı bir gün? Devletin ödediğinin 30 katı tadilat bütçesi nereden fonlanıyor? Bunlara bakacağız. Haydi hodri meydan. İster misin çıksın senin gibi yetkisiz bir yetkili memleketin başka yerinden bir başsavcı bu dosyayı incelemeye başlasın senin aleyhinde neler çıkacak? Ne söylediysek doğru, ne söylediysek kelime kelime doğru. Kelime kelime de itiraf ediyorlar zaten. O yüzden ben ‘Sert kayaya çarptın’ demiştim. ‘Sert kayaya çarptın’ demiştim. Bundan sonra da o sert kayanın ne kadar sert olduğunu görecek. Bu kadar net söylüyorum.

Aldığı maaşı 85 yıl alsa, biriktirse binemeyeceği yatı geziyor, özelliklerini soruyor, bilmem ne yapıyor ıvır zıvır. 85 yıllık maaşıyla alamayacağı yatı geziyor, bir de bana ‘Milli bilmem ne.’ Bu milletin o milli falan dediğin işlere, o yatlara sıra var o yatlarda zaten destek olanlar çok bulunur. Sen esas bu milletin acı çektiği, ıstırap çektiği yerlere bir destek olaydın. Sana adaleti katlettin, bu memlekette gençlerin umudunu bitirdiniz, memleketi yaşanmaz hale getirdiniz. Bir de utanmadan bilmem kaç milyon dolarlık yata yerli, milli muamelesi yapıyor. Hepsinin teker teker üstündeyim. Benim arkadaşlarımın, belediye başkanlarımın eşiyle uğraşana, 500 kilometre öteye zulüm olsun diye anasından öteye yollayan, kadını çocuğundan 300 kilometre öteye yollayıp yerde yatırana bundan sonra benden yana da huzur yok, bilsin."

İMAMOĞLU-KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ

Özgür Özel'e, Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ben video çektim ve kurultayın tertemiz olduğunu kimsenin lekeleyemeyeceğini söyledim" ifadelerini kullandığı iddiası ve Kılıçdaroğlu'nun avukatının yalanlaması da soruldu.

Özgür Özel, şunları söyledi:

"O yalanlamayı Ekrem Başkan dün kendi avukat arkadaşlarıyla görüşmüş, onlar da bu yalanlamayı yalanladı. Ekrem Başkan ‘Bizzat Kemal Bey bana bunu söyledi’ diyor. Kemal Bey’den de bu konuda bir açıklama gelecek diye Ekrem Bey umuyor. Öyle bir Kemal Bey’e de not yollamış. O avukat arkadaşın benimle ilgili kullandığı ifadeler büyük bir hadsizlik de Allah’tan Ekrem Başkan’la yaptığımız görüşmeden sonra Ekrem Başkan dün o hadsizliğe karşı bunun bir hadsizlik olduğunu ve bizzat Kemal Bey’in bu ifadeleri kendisine söylediğiyle ilgili bir notu hem açıklasın diye iki arkadaşına yollamış ve iki arkadaşımız onu açıkladı. Onun dışında benim söyleyecek bir şeyim yok. Bir tek o ifadeler yönünden o avukat hâlâ partili miymiş ona bakacağız."