Özgür Özel, dikensiz gül bahçesi mi istiyor? Önce Yılmaz Özdil’i, sonra Cüneyt Özdemir’i hedef aldı…
CHP’nin genç Genel Başkanı Özgür Özel kendisini eleştiren gazeteciler konusunda daha çok Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yolunu benimsemiş gibi görünüyor…
Eskiden siyasetçiler, kendilerini çok sert eleştiren gazetecilerle bile polemiğe girmezdi. Gazetecilere açılan dava sayısı bir yılda beşi, bilemediniz altıyı geçmezdi.
Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan, Erdal İnönü, Deniz Baykal gibi isimler bu yola bile başvurmamak için oldukça sabırlı davranırdı.
Bu yüzden, “Gazetecilerle kavga eden siyasetçiler dönemi AKP’yle başladı” demek pek de yanlış olmaz.
ERDOĞAN’LA BAŞLADI!
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle başbakanlığı döneminde yüzlerce gazeteci hakkında binlerce suç duyurusunda bulundu.
Bunların birçoğu davaya dönüştü.
Yüzlerce gazeteci “hakaret” suçlamasıyla mahkum edildi. Cezaların bazıları infaz edilirken, bir bölümünün açıklanması ertelendi.
Bir o kadar da “tazminat davası” açıldı.
Bir çok gazeteci, bu davalarda mahkum olduğu tazminat cezasını ödeyebilmek için arabasını, varsa evini satmak zorunda kaldı.
Gazetecilere dava açmak Erdoğan’ın avukatları için o kadar sıradan hale geldi ki bazı hukukçular bu durumu “yargısal taciz” olarak niteledi.
Erdoğan, kimi gazetecileri de isim vererek medya patronlarına şikayet etti.
Bunların çoğu işten atıldı ve bir daha da çalışacak gazete ya da televizyon bulamadı.
Bu yüzden nice gazetecinin yuvası dağıldı. Çocukları, eşleri mağdur oldu.
KILIÇDAROĞLU FARKI…
İktidardaki Erdoğan bunları yaparken, ana muhalefetteki CHP ise yakın zamana kadar gazetecilerle iyi geçinmeye özen gösterdi.
Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu döneminde neredeyse hiçbir gazeteciye ceza ya da tazminat davası açılmadı.
Aksine Kemal Bey, kendisini eleştiren gazetecilerle buluşarak eleştirilerini yanıtlamayı tercih etti. Bu sayede kendisine muhalefet eden gazetecilerle bile iyi ilişkiler kurdu.
Yılmaz Özdil gibi ikna edemedikleri de oldu ama onları da isim vererek suçlamaktan kaçındı.
ÖZEL, KAVGAYA BAŞLADI!
CHP’nin genç Genel Başkanı Özgür Özel ise bu konuda daha çok Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yolunu benimsemiş gibi görünüyor…
Yandaş gazetecilerin yönetici ve yazarlarını isim vermeden de olsa sık sık hedef aldığı yetmezmiş gibi, iktidara uzak gazetecilerle de kavgaya girmekten çekinmiyor.
Özellikle tutmayan “İktidara Kırmızı Kart Gösterme Kampanyası”nı eleştiren bazı yazarları sert ifadelerle eleştiren Özel, sadece son bir hafta iki gazeteciyi isim vererek partisinin fanatiklerine hedef gösterdi.
Önce Sözcü TV yorumcusu ve Sözcü yazarı Yılmaz Özdil’i, uğradığı yumruklu saldırı sonrasında “Yeterli önlem almıyor. Armut gibi geziyor” dediği için, “Sana o sözlerini yedirirler” diye tehdit etti.
Hem de konuk olduğu Sözcü TV yayınında…
Son olarak da YouTube’da yorum yapan Cüneyt Özdemir’i hedef alarak, şunları söyledi:
“Soma faciasının ilk günlerinde reytingin yüksek olmasından kaynaklı olarak birçok gazeteci Soma’ya geldi. O günlerde ‘Unutturmayacağım’ diyenler sırtlarını dönüp gitti. Şu an bir tanesi gitmiş Amerika’dan YouTube üzerinden yayın yapıyor. Atıyor, tutuyor!”
İŞİ, UZMANLARINA BIRAKMALI
Özgür Özel her ne kadar gazetecileri, “siyasi rakiplerinden daha çok” eleştirmeye başlasa da kendisine hatırlatmakta yarar var:
Siyasetçiler, bürokratlar, sanatçılar, sporcular eleştiriye tahammül etmek ve hoşgörü göstermek zorundadır.
Özgür Bey kendisini her eleştiren gazeteciyle “Sana o sözleri yediririm… Atıyor, tutuyor” diyerek kavgaya tutuşursa, uzun vadede kaybeden kendisi gibi olur.
Etrafında kendi yandaşı birkaç gazeteci dışında kimse kalmaz.
Bu yüzden gazetecilerle ilişkiyi ve onlara yanıt verme işini partisinin profesyonel uzmanlarına bırakmasını ve hiçbir gazeteciyle kişisel kavgalara girmemesini öneriyorum.