Olmayacak duaya amin demek! İmamoğlu davası TRT’den yayınlanır mı?

Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, CHP ve Özgür Özel tarafından son günlerde sıklıkla dile getirilen “Duruşmalar TRT’den yayınlansın” talebinin ne derece mümkün olup olmadığını tartıştı…

Efendim; siyaset gereği birçok söz söylenebilir. Onun mantıklı mı, gerçekleşebilir mi olması fazla önemsenmeyebilir. Rakibi sıkıştırmak veya manevra amaçlı propaganda için kullanılabilir. Anlarım. Bunlar siyasetin cilveleridir.

Ancak bu gibi söz ya da talepler ne derece gerçekçidir ya da uygulanabilir dediğimizde iş farklılaşır. Yoksa “Yapılsın” , “edilsin” demekle olmuyor bazı işler maalesef. Hatta duruma göre tuhaf bile kaçabilir…

Laf Olsun Torba Dolsun!..

Nitekim bana göre “İmamoğlu Davası TRT’den Yayınlansın” talebi de bu türden bir talep. Şayet CHP Genel Başkanı Özgür Özel hemen her fırsatta bu talebi defalarca tekrarlamasaydı değinmeyecektim. Özel'in dünkü Silivri ziyareti ile Çarşamba günkü Beylikdüzü mitinginde “Ve buradan Sayın Bahçeli’ye önce şunu hatırlatayım. Biz diyoruz ki, gelin 86 milyonun önünde soruları TRT’de sorun, yargılamayı TRT’den canlı yapın, cevaplarını da duyun.” demesini hatırlayalım. İlaveten Devlet Bahçeli’nin açıklamasına atfen hemen öncesinde bir kez daha dile getirmişti: Devlet Bey’in yargılamaların hızlı olmasını söylemesine, İmamoğlu için yaptığı vurguları kıymetli buluyorum. TRT’den her kanaldan bu yargılamaları açık ve şeffaf yapılmasına siz ne diyorsunuz?"

Ondan öncede Ekrem İmamoğlu Akın Gürlek Davası dolayısıyla gene benzer sözler sarf edecekti. İmamoğlu duruşmada "Vatandaşların vergisiyle yayın yapan TRT, beni itibarsızlaştırmak için yalan ve iftiralarla haber yapmak yerine bu duruşmayı yayınlasın" diyecekti.. Ayrıca asıl itirazı TRT’nin hakkında “Yalan haber yapması” naydı.

İmamoğlu kendine güveniyordu ki meydan okuyordu. Burası anlaşılır. Elbette böyle bir imkânı arzu ve tercih edebilir. (Tabii ki kendini savunma ve iddiaları çürütme, TRT’yi objektif ve eşit davranmaya çağırma hakkı sonuna kadar vardı) Lakin gerçekleşmesi başka bir şey. Hele de bugünkü şartlarda TRT’nin böyle bir işe kalkışacağına ihtimal verir misiniz?..

Maç Naklen Yayını mı Veriyoruz?

Kimse kusura bakmasın ama bana göre ondan ötesi oldukça manasız bir talepti. Çünkü uygulanma zemini yoktu. (TRT’de böyle bir çizgi hakimdir, mevzuat ve yasalar da uygundur veya böyle bir geleneği olurdu tamam. Yoksa bende isterim koltuğumda oturduğum yerden, çayımı yudumlayıp gidişatı izlemeyi) Ne yazık ki ülkemizdeki saflaşma artık olağanüstü bir boyutta olduğundan ve mantık iptaline kadar vardığından zeminsiz bir talep bile kendine taraftar bulabiliyor. Maç naklen yayını mı veriyoruz? Lakin kimin umurunda!..

Birde diyorlar ki “Hükümet suçlamalarından emin olsa televizyondan nakline izin verir” Hayır!.. Anladığım orası artık haklılığı haksızlığı geçmiş durumda. O zaman asıl çekindikleri bilhassa İmamoğlu’nun bu tarz bir yayını bir suçlama platformuna çevirme ihtimali olurdu herhalde. Ondan yapamazlardı. Zaten yapmak isteyeceklerini de sanmıyorum. Boşa kürek çekiliyor. Medyadan bazı meslektaşlarda bu talebe destek verdiler, olabilir ama bana göre nafile. (Fatih Altaylı ve Nevşin Mengü’nün kulakları çınlasın!) İnsan bir talebi akıl, mantık ve realite çerçevesinde dile getirir!..

Ya “İtham Ediyorum”a Dönüşürse!..

Zaten onun siyaseten tutuklandığına inanan bir kesimin haricindeki kesimleri de bu sayede etkileme ihtimalinden çekinirler sanırım. “İtham ediyorum” tadında bir savunma yapması hükümeti iyice zora düşürür. (Emile Zola’nın Dreyfus Olayı dolayısıyla yazdığı meşhur makalenin başlığı gibi) Bu riski niçin göze alsınlar?

Psikolojik olarak savunmada olan aslında artık hükümet cenahı. Hükümet ancak kendi lehine sonuçlar vereceğine inandığı bir şeye onay verir. Böyle bir durum yok oysa. Tam tersine aleyhine sonuçlanabilir. İmamoğlu zaten şu an çoğu kişinin gözünde “Mağdur” sayılır. Bunu birde yayınla desteklerseniz iyice devleştirirsiniz. Hem Türkiye’de böyle bir yayın geleneği de mevcut değil. Bu tarz bir yayına onay vermek, zaten beli ki içi tam doldurulamamış dosyalar dolayısıyla onlar açısından intihar olur. O yüzden kendi kendine gelin güvey olmanın da alemi yok!..

Sallama Birader!..

Birde İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Faruk Gökkuş ise, Ekrem İmamoğlu'nun duruşmasının TRT'de yayınlanmasıyla ilgili taleplere "Hodri meydan” demiş ve “hangi televizyonda yargılama yapıldı da, burada yapılmıyor. Yayınlansın, hiçbir sıkıntı yok. Biz iddiaları bilmiyoruz. Bu bizim elimizde olan bir şey olsa seve seve. Canlı yayında yayınlanmasında hukuken bir engel yoksa, canlı yayınlansın." diye konuşmuş.

Çok güldüm. Boşa konuşmuş. Tam anlamıyla sallamış. AK Parti’nin böyle bir öneriyi kabul edeceğini zaten hiç zannetmem. Onun bu söylemi ise AK Parti’yi bağlamaz. Resmi sözcüsü ya da üst kademe biri değil. Muhtemelen kulağı çekilmiş olabilir!..

Tek istisnası Yassıada Duruşmaları!..

Bunun tek istisnası 27 Mayıs 1960 sonrası yapılan Yassıada Duruşmaları’dır. Demokrat Parti (DP) yöneticilerinin yargılanması radyodan veriliyordu. Tam anlamıyla olağanüstü bir dönemin, askeri darbenin sert koşullarının istisnai ürünüydü. Askeri yönetim inisiyatifini koruyacağı ve yargılananları daha da zora düşüreceğini düşündüğü için propaganda amaçlı buna izin ve imkân vermişti. Nitekim İmamoğlu’da kısa süre önce Bayar ve Menderes hatırlatmalı birde mesaj yayınlayacaktı.

Dolayısıyla bu tarz duruşmalar ancak karşı tarafı suçlamanın, aşağılamanın garanti olduğu zaman mümkündü. O günkü yönetimin çekineceği bir şey yoktu. Ayrıca o dönemin diliyle “Sabıklar”ın direnme, ters bir şey söyleme azmi de zaten kırılmıştı. O bakımdan bugünle kıyaslanamaz. Ki, İmamoğlu’nun şu ana kadar ki duruşu göz önüne alındığında “Teslimiyet” zaten pek muhtemel görünmüyor. O halde hükümet sırf CHP istiyor diye niye böyle bir yola başvursun? Pişman olabilirler!..

Yayınlama Yetmez Birde Bahis Açalım!..

O yüzden bana göre bu uygulanma imkânı olmayan, daha çok propagandif bir çağrı gibi duruyor. Özel’in kendisinin de bunun gerçekleşeceğine inandığını zannetmiyorum. Sadece karşı tarafı sıkıştırma amaçlı söylendiğini düşünüyorum. Bunun herhangi bir mantığı olduğu zannetmiyorum. Hükümet ancak bunun kendi lehine olacağına kanaat getirirse izin verebilir. Ki, zannetmiyorum. Bari yayın esnasında üzerine birde bahis açılsın da tam olsun!..

Ancak bu iş epeyce ciddiye alınmış yahut birilerinin işine gelmiş olmalı ki birde aynı konuda anket yapılmış. İmamoğlu ve ekibinin yargılandığı davaların "TRT’den canlı yayınlanmalı mı?" sorusuna seçmenin yüzde 60’ı destek vermiş. Bilemiyorum!..

Olabilirliği Olan Talepler Dile Getirilmeli!..

Yanlış anlaşılmasın. Yayınlanıp yayınlanmaması umurumda değil. Ben olaya sadece “Uygunluk” ve pratik gerçeklik açısından bakıyorum. Gerisinin fazla bir önemi yok. Önemli olan genel mantık çerçevesinde ve mevcut konjontürde bunun mümkün olup olmaması. (“Doğru olur mu olmaz mı?” diye de bakmıyorum.) Yoksa sesini duyurma hassasiyeti anlaşılır…

Ancak daha mümkün, akla ve realiteye uygun taleplerle uğraşılmalı bence. Olabilirliği olan, idari ve yasal açıdan oluru olan talepler dile getirilmeli. İlaveten eğer iki taraf anlaşıyorsa buyursunlar yapsınlar o zaman. Bence hiç sakıncası yok!..

Lakin bugünkü koşullarda bu olmayacak duaya amin demek gibi bir şey oluyor yani!..

17. 04. 2025