NAGEHAN ALÇI'DAN FATİH ALTAYLI'YA LİNÇ SORUSU!
Ahmet Kaya'yı kelimeleriyle çok daha sert bir şekilde linç eden başka isimler de var... Mesela Fatih Altaylı.
Fatih Altaylı'ya sorular
Geçenlerde Gülten Kaya'dan bir zarf aldım. İçinde Ahmet Kaya'nın 'Ülkemde Son Turnem' isimli konser DVD'si vardı. Ülkesinden uzakta ölmek zorunda bırakılan Kaya'nın vatanını terk etmeden önceki son konserlerinden kayıtlar, fotoğraflar ve o konserlerde yaptığı konuşmalar...
***
Bayram tatilini fırsat bilip, Kaya'nın ölümünün 10. yılında,16 Kasım günü nihayet izledim DVD'yi. Çok etkilendim. Ne yalan söyleyeyim, ben bir Ahmet Kaya dinleyicisi değilim. Şimdiye kadar hiçbir albümünü almadım Kaya'nın. Birçok şarkısını bilmem. Buna rağmen kimisi ilk kez dinlediğim o şarkılar kalbimi deldi geçti. Belki ona yapılan haksızlıkları gözümün önüne getirdiği için. Belki de adalet duygumu sarsan 'cinayeti' hatırlattığı için. Bilmiyorum. Sonuçta bu gün artık vicdan sahibi herkes Ahmet Kaya'ya haksızlık yapıldığını, onun adım adım ölüme sürüklendiğini teslim ediyor. Zaten o dönemde Kaya'yı toplum gözünde vatan haini ilan etmeye çalışanlar birer birer ortaya çıkıyorlar. Bazılarının üzerine gidiliyor. Bazıları ise hala sessiz...
***
Oktay Ekşi, üzerine bu konuda çok gidilen isimlerden. Hatta ben de istifası üzerine yazdığım yazıda Kaya nedeniyle sert bir şekilde yüklenmiştim Ekşi'ye. Ancak Gülten Kaya'dan gelen albümü izleyince şeytan dürttü, bir arşiv taraması yapayım dedim...
***
Arşivde Ekşi'nin 'Bir Densiz...' başlıklı yazısını buldum. Yazıda 'İnsan olarak hiçbir artısı olmadığı fizyonomisinden akan bir tip' ya da 'türkü söylemeseydi kötü bir bar fedaisi olurdu' gibi provokatif ve aşağılayıcı ifadeler var ancak yine de Kürtçe yasağını eleştirmek Kaya'nın hakkıdır, diyor Oktay Ekşi. Üslubundaki zarafeti bir nebze de olsa koruyor. Bu yazıyı tekrar önüme koyunca vicdanen rahatsız oldum. Zira Ekşi de elbette eleştirilmeli ama fatura yalnızca ona ya da bu konuda hep ismi geçen Ertuğrul Özkök'e kesilmemeli. Ahmet Kaya'yı kelimeleriyle çok daha sert bir şekilde linç eden ve sessiz kalan başka isimler de var... Mesela Fatih Altaylı.
***
Ben Ekşi ile ilgili yazımda yanlış bir alıntı yapıp sizlerden özür diledim, hatırlarsanız. Alıntı şuydu: 'Kaya yalancı haysiyetsizin biridir. Avantayı nereden buluyorsa ona göre bağırır. Bugün PKK'nın para dağıttığını görünce PKK'lı, yarın travestiler dağıtsın onlardan.'
***
Bu sözler Altaylı'ya ait. 20 Temmuz 1999'da Hürriyet'te 'Parayı veren Ahmet'i alır' başlığıyla yazmış bu yazıyı. Yani 'Vay şerefsiz' manşetinin atıldığı o utanç gününde!
***
Altaylı ile tanışırız. Hatta geçtiğimiz günlerde bir program vesilesi ile gittiğim Habertürk'te karşılaştık. Doğan Satmış, Ahmet Tezcan, Ayşe Karasu ve Rahşan Gülşan'ın da olduğu bir ortamda birlikte öğle yemeği yedik, uzun uzun sohbet ettik.
***
O zaman henüz Altaylı'nın bu yazısını baştan sona okumamıştım. Okuyunca şaşırdım, üzüldüm. Sonra da küçük bir araştırma yaptım. Gördüm ki bu yazı ile ilgili hiç özür dilememiş, günah çıkarmamış Fatih Altaylı. Oysa Kaya'ya yapılan bu linçle ilgili Ertuğrul Özkök özür diledi, o MGD gecesinde yaptıklarından ötürü birçok sanatçı üzüntülerini ifade ettiler...
***
Hislerim Altaylı'nın vicdan ve adalet duygularına sahip olduğunu söylüyor. O nedenle merak ediyorum: Acaba yazdıklarından bir pişmanlık duyuyor mu? Bu satırları yeniden okuyunca vicdanı sızlıyor mu? Ahmet Kaya'ya haksızlık ettiğini düşünüyor mu? Bu konuya dair bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyor mu?
***
Bu yazıyı önceden okumuş olsaydım, ona bunları o yemekte gözlerine bakarak tüm samimiyetimle sorardım muhakkak...
Not: Bayramı fırsat bilip iki gün dükkanı kapatıyorum. Cumartesi yokum. Önümüzdeki salı görüşmek üzere...
Nagehan ALÇI / AKŞAM