Memur sendikalarından toplu sözleşme öncesi çağrı! "Ek zam ve refah payı"
TÜİK'in Mayıs ayı enflasyon verilerini açıklamasının ardından, memur sendikalarından art arda açıklamalar geldi. Ağustos ayında başlayacak toplu sözleşme sürecine dikkat çeken Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Sadece ileriye dönük zam oranları değil, aynı zamanda geçmiş dönem kayıplarını telafi edecek ve piyasa koşullarını göz önünde bulunduracak bir toplu sözleşmeye ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

TÜİK, Mayıs 2025'e ait tüketici fiyat endeksi verilerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan rakamlara göre, tüketici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 1,53 artarken, yılbaşından bu yana kümülatif artış yüzde 15,09 olarak gerçekleşti. Yıllık bazda enflasyon yüzde 35,41'e ulaşırken, 12 aylık ortalamalara göre artış oranı yüzde 45,80 oldu. Enflasyon verilerinin ardından memur sendikaları harekete geçti; ek zam ve refah payı artışı taleplerini bir kez daha gündeme taşıdı.

"TEMMUZ ZAMMININ BELLİ OLMASI İÇİN GERİYE SADECE BİR AYLIK ENFLASYON KALDI"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 2025 Mayıs ayı enflasyonun yüzde 1,53 olarak açıklandığını belirterek, yıllık enflasyonun yüzde 35,41 ve enflasyon farkının da yüzde 8,58 olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Kamu görevlilerinin 2025 Temmuz maaş artışının belli olması için geriye sadece bir aylık enflasyonun kaldığını aktaran Yalçın, haziran ayı hariç hakem kararı ve enflasyon farkıyla artış oranının yüzde 14 olarak kayıtlara geçtiğini vurguladı.

"O GÜN TEKLİFLERİMİZE İMZA ATILSAYDI, BUGÜN KAMU GÖREVLİLERİNİN EKONOMİK REFAHI ÇOK DAHA GÜÇLÜ OLACAKTI"
Yalçın, 2025 Ocak ayından bu yana enflasyonun yüzde 15,09 arttığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Memur-Sen'in 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde sunduğu refah payı teklifi, sadece enflasyon telafisi değil, alım gücünü koruma ve iyileştirme çağrısıydı. O gün tekliflerimize imza atılsaydı, bugün kamu görevlilerinin ekonomik refahı çok daha güçlü olacaktı. Ağustosta 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri başlayacak. Toplu sözleşme görüşmelerinde, sadece geleceğe yönelik artış oranlarını belirleyecek değil, geçmişin kayıplarını telafi edecek ve piyasa gerçeğini öngörecek bir toplu sözleşmeye ihtiyacımız var.