KRT eyleminin, ‘milli güvenlik’le ilgisi ne?

Bir zamanlar perde arkasında Tuncay Özkan’ın olduğu iddia edilen ve uzun süre Özkan’ın en yakınlarından Adnan Bulut tarafından yönetilen muhalif kanal KRT, bir süre önce Gaziantepli mimar ve iş insanı Fırat Bozfırat’a satılmıştı.
Peki; biz, Fırat Bozfırat’ı nereden tanıyoruz?
CHP’ye dönmeden önce Mustafa Sarıgül’ün kurup başına geçtiği Türkiye Değişim Partisi’nden… Kendisi bu partinin eski Genel Başkan Yardımcısı …
Bozfırat KRT TV’yi satın aldığı günlerde çalışanlara kanalı büyütme ve izlenme oranlarını artırıcı hamleler yapma sözü verdi.
Ancak bu sözü tutmadığı gibi, kanalla simgeleşmiş ekran yüzlerinin işine son verdi.

KİMLİK DEĞİŞİMİ!
Yetmedi; haberciliği tamamen ikinci plana attı ve yıllardır iktidar karşıtı yayın yapan KRT’yi çok kısa bir sürede “metafizik içerikli sohbetlerin yapıldığı” bir yapıya dönüştürdü.
Böyle olunca da kanalın izlenme oranı hızla düştü…
Mevcut reklam verenlerin tamamına yakını da kaçtı.
Bugün gelinen noktada ise Fırat Bozfırat, defalarca söz vermesine rağmen sayıları oldukça azalan KRT personelinin maaşını 28 Mart’tan bu yana bir türlü ödemiyor.

‘TALİMATLA ALDI” İDDİASI!
Gelelim iddialara…
Bir zamanlar TDP’nin Genel Başkan Yardımcısı olduğu için “sosyal demokrat” olduğu varsayılan bu arkadaş, meğer iktidar çevreleriyle pek sıkı fıkıymış…
Hatta yine iddialara göre, kanalı iktidarın isteği üzerine “etkisizleştirmek ve muhalif yapısına son vermek amacıyla” satın almış…
Şimdi de kendisine verilen görevi yerine getirmenin huzuruyla iktidar tarafından ödüllendirilmeyi bekliyormuş…

HABERE ERİŞİM YASAĞI!
Buraya kadar olan hikaye, daha önce bir çok medya kuruluşunun el değiştirmesinde yaşanan hikayelere benziyor.
Beni ilgilendiren ve çıldırtan şey ise bundan sonrasında olanlar…
KRT TV çalışanları maaşlarını alamadıkları için bir süredir iş bırakma eylemi yapıyor, kanal binasının önünde protesto gösterileri düzenliyor.
Bu gösterilerden rahatsız (!) olan Fırat Bozfırat’ın avukatları
İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak, çalışanların yaptığı bu eylemlere “erişim yasağı” getirilmesini istedi.
Mahkeme de 18 Temmuz 2025 tarihli ve 2025/7288 sayılı kararla bu talebe olumlu yanıt verdi.
Peki; erişim yasağının gerekçesi olarak neyi gösterdi?
“Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunmasını…”

EN BÜYÜK SUÇ: MAAŞ!
Milli güvenlik uzmanı ya da medya mensubu olmanıza gerek yok… Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin:
Ne yapmış gazeteci meslektaşlarımız?
İç savaş mı çıkarmış?
Halkı ayaklanmaya mı davet etmiş?
Kanal binasını yakmaya mı kalkmış?
Hayır…
Sadece içeride biriken üç aylık maaşlarını istemiş…
Sen misin isteyen?
Seni gidi milli güvenlik düşmanı seni…
Seni gidi huzur bozucu seni…

İŞTE O ZAMAN!
Adalet, herkes için vardır…
Sadece egemen sınıflar için olursa…
Ezilen, horlanan kesimin adalet duygusu zedelenirse…
Yargı böyle tartışmalı kararlar verirse…
Milli güvenlik yine tehlikeye girmez ama…
Kamu düzeni işte o zaman bozulur!
*
KRT TV’deki tüm emekçi kardeşlerimize haklı mücadelelerinde başarılar diliyorum.