03 Eki 2025 09:02 Son Güncelleme: 03 Eki 2025 09:14

Kameramanların isyanı… Programcılara kepçeyle, bize çay kaşığıyla veriyorlar!

Halk TV’de dört kameraman, düşük ücret dayatmasını kabul etmeyerek işten ayrılması üç kuruşa çalışan basın emekçilerinin içerisinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi. Piyasanın en düşük maaşını alan kameramanların izin günlerinde freelance işlerde çalıştıkları ortaya çıktı.

MedyaRadar’dan Ercan Öztürk’ün haberine göre, Halk TV’de kameramanlar Murat Kibar, Gencer Keten, Yusuf Çakmak ve Özgür Keser işten ayrıldığını duyurdu. Bir kameraman paylaştığı açıklamada, artan ekonomik zorluklara dikkat çekerek, haklarının karşılığını alamadıkları ve iyileştirilemeyen koşulları nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. Açıklamada, "Çözüm bulamayacağımızı anladığımız bu noktada, ihbar sürecimizin sona ermesi sonucunda, dört haber kameramanı arkadaşım ile birlikte ayrılık kararını üzülerek de olsa almak zorunda kaldık. Patronun dayattığı sefalet ücretini kabul etmediği için işten ayrılmak zorunda kaldık" denildi.

BİZE ÇAY KAŞIĞIYLA BİLE VERMEYE ÇEKİNİYORLAR

Uzun süredir Halk TV’de açlık sınırının altında çalışan o kameraman arkadaşları aradım. Benden ilk ricaları ise sektörde çalışmaya devam edecekleri için adları kullanılmadan söylediklerinin yazılması. Bir dokundum bin ah işittim. İşte o emekçi kameraman arkadaşların anlattıkları:

‘’Genel Yayın Yönetmeni, Yayın Koordinatörü, ne kadar yönetici varsa bizim sorularımızı biliyordu. Piyasanın en düşük maaşları bizim kurumda veriliyor. Halk TV’de program yapan, düzenli yayınlara çıkanlara kepçeyle para verilirken bize çay kaşığıyla bile verilmiyor. Ellerinden gelse onu bile vermeyecekler. 2025 yılının başında aldığımız zam oranı yüzde 10 ila 15 arasındaydı. Diğer kurumlarda ise bu zam oranı yüzde 30'un altında değildi. Yöneticilerle her konuştuğumuzda aldığımız yanıt hep ‘’DÜZELTİLECEK’’ oldu. Aradan geçen süre dokuz ay oldu. ‘’DÜZELTİLECEK’’ denilmesine rağmen bir şey düzelmedi. Daha da kötüye gitti.

İZİN GÜNLERİNDE FREELANCE İŞE GİDİYORUZ!

Montajda, kurguda çalışan arkadaşların da durumu aynı. Oradan da tek tük ayrılanları oluyordu. Yerlerine yeni eleman alınmadı. Normalde bir kişinin yapması gereken işi iki kişi yapıyordu. Onca sıkıntıya rağmen dört dörtlük işimizi yapmaya devam ettik hep... Son olarak CHP il binasında yaşananlar, Saraçhane olayları... Sokakta olan hep biz aktüel kameramanlardık. Cop yedik, kötü muameleyle karşılaştık, gaz yedik ama yine de işimizi layıkıyla yapmaya devam ettik. 212 haklarımıza bile yeni kavuştuk. Düşünün haftada bir gün izin hakkımız var. O izin gününde bile ek gelir olsun diye freelance işe gidiyoruz. Aramızda çocuğu olan arkadaşlar var. Sonuç olarak hayatımızı idam ettirmek zorundayız. Aldığımız üç kuruşla bırakın ay sonunu, ayın yarısında bitiyor paramız...

PATRONLA İRTİBATIMIZ OLMADI HİÇ

Şu anda Halk TV’de sokakta çalışacak kameraman kalmadı. Bu durum hem patronajın hem de o kanaldaki yöneticilerin sorunudur. Düşük maaşa çalıştığı için işten çıkarılan bir vatandaşın haberini yapıyoruz. AKP’li bir belediyede veya bir kamu kuruluşunda haksızlığa uğrayan bir emekçinin haberini yapıyoruz ama bizim durumumuz onlardan kötü. Nasıl bir tezat durum değil mi? Bize dayatılan sefalet ücretine daha fazla tahammül edemezdik. MedyaRadar’da yazılanları okuyoruz. Program yapanların aldıkları paralar ortada. Bir de bizim aldığımız... Sizlerde olmasanız bunun duyulacağı yok. Ne yazık ki sesimizi duyuracağımız bir tek siz varsınız. Biz bugüne kadar Cafer Bey’le konuşmadık hiç... Herkesin tuzu kuru. Sonuç olarak kendimizi düşünmek zorundaydık. Daha iyi şartlarda çalışacağımız bir kurum arıyoruz. Bazılarımız bekar olmasına rağmen ev geçindiriyor... Kira paraları ortada... Hepimiz Halk TV’yi seviyoruz. O logoyu seviyoruz ancak artık bıçak kemiğe dayandı... Dayanacak güç kalmadı kimsede... ‘’