22 Mayıs 2025 14:49 Son Güncelleme: 22 Mayıs 2025 14:56

İmamoğlu'nun diploma iptali ve tutuklama süreciyle ilgili çarpıcı ayrıntı! 'Erdoğan bekleseydi…'

İmamoğlu'nun diplomasının iptal edildiği 18 Mart'tan hemen 1 gün sonra gözaltına alınmasına dikkat çeken KONDA Araştırma Başkanı Aydın Erdem, "Erdoğan bekleseydi, bu operasyonu gerçekleştiremeyecekti. Yani diploma iptaliyle zaten tutuklama arasında 24 saat olması da çok çarpıcı bir durum" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, diplomasının iptal edilmesinin hemen ardından, 19 Mart'ta evine düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. 23 Mart'ta cumhurbaşkanı adayı ilan edilen İmamoğlu, aynı tarihte 'yolsuzluk' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. KONDA Araştırma Başkanı Aydın Erdem, İmamoğlu'na yönelik soruşturma sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İmamoğlu'nun kapsayıcılığının artmasının iktidarı hızlandırdığını belirten Erdem, "Türkiye'yi kim yönetsin sorusunda İmamoğlu'nu tercih etme oranı artıyordu. Bu durum, muhalif ve kararsız seçmenlerde de gözlemleniyordu. İktidar, İmamoğlu'nun daha da güçlenmesini engellemek için acele etti" dedi.

Erdem, İmamoğlu'na yapılan operasyonun toplum nezdinde meşruluğunun düşük olduğunu ve zaman kaybı durumunda iktidarın harekete geçemeyeceğini ifade etti. "Erdoğan bekleseydi, bu operasyonu gerçekleştiremeyecekti" şeklinde konuştu.

İmamoğlu'nun tutuklanması ve ardından gelen sürecin iktidara yakın medya tarafından desteklenmeye çalışılsa da, toplumun geniş kesimlerinde kabul görmediğine dikkat çeken Erdem, bu durumu, "22 yıldır aynı iktidarın olduğu bir ülkede protesto, muhalif bir tavır olarak tanımlanabilir" sözleriyle değerlendirdi.

Aydın Erdem'in açıklaması şu şekilde:

"İspatlıyorsun bir yandan da boykotun işe yarıyor olduğunu söylemeden etmek istemiyorum.

Bir takım şeyler aceleye getirilmiş gibi. Çünkü biz zaten Ekrem İmamoğlu'nun kapsayıcılığının arttığını görüyorduk. Hızlı bir Türkiye'yi kim yönetsin sorusunda Ekrem İmamoğlu'nu tercih etme oranında yükselme vardı ve değişik kümelerde o yükseliyordu.

'ACELEYE GETİRDİ'

Sadece muhalif kümelerde değil, kararsız seçmende de yükseliyordu. Böyle bir şeyin geleceği bir yandan belliydi. Kapsayıcılığı arttıkça bunu yapamaz hale gelebilirdi. Meşruluğu zaten şu anda bile gayet düşük toplum nezdinde. Daha da kapsayıcı olsaydı onu hiç yapamaz olacaktı. Biraz aceleye getirdi.

Yani diploma iptaliyle zaten tutuklama arasında 24 saat olması da çok çarpıcı bir durum.

Normalde Erdoğan'ın şimdiye kadarki bu tip durumlardaki stratejisini göz önünde bulundurduğumuzda genelde arada belli bir süre kalmasını beklerdik. Ama bu çok hızlı gelişti.

Ondan sonraki süreç de pek iyi yönetilmiyor. İktidar yanlısı medyada onun bir propagandası neredeyse yapılıyor olsa bile gözüken o ki zaten kendi seçmeni ve ülkenin geneli çok satın alınmış değil açıkçası. Genelde 22 senedir aynı iktidarın olduğu bir ülkede protesto dediğin şey muhalif bir tavır diye tarif edebilirsin.

Ama boykot dediğin şey neticede..."