Her skandaldan çıkan bir ''Garip'' aile! Hayırsever(!) Kasım Garipoğlu…
Nesim Malki suikastı, Sümerbank’ın içinin boşaltılması, bandrol vurgunu, Kapalıçarşı’da kara para aklama, Münevver Karabulut’un canice ölümü, uyuşturucu ve seks partileri…Karşınızda Garipoğlu ailesi…
MedyaRadar'dan Ercan Öztürk'ün haberine göre, Kasım Garipoğlu, 2005’te Vahap Munyar’a oğlu Hayyam Garipoğlu'nun ne kadar hırslı olduğunu anlatırken şöyle der: “İstanbul’u ver, İzmit’i de ister. İzmit’i ver, Bilecik de benim olsun der. Hep büyüme isteği vardır...”
İş insanı Nesim Malki, 28 Kasım 1995'te Bursa'da faili meçhul kalan saldırı sonucu öldürüldü. Malki’nin ölümüyle ilgili çok sayıda isim telaffuz edildi. Onlardan biri de Sümerbank ihalesini 103 milyon dolara kazanan Hayyam Garipoğlu’ydu. Garipoğlu, Sümerbank’ı aldığı parasının yarısını tefeci Malki’den almıştı. Malki'nin ölümüyle ilgili davada yargılanan isimlerden biri de Garipoğlu'ydu. Garipoğlu, DGM'de görülen duruşmada şu savunmayı yaptı: ''Nesim Malki'yi tanırım. Sümerbank ihalesini kazanmıştım. Sonra Malki bana ortak olmak istedi. 25 milyon dolar verdi ve bankanın yüzde 25'ine ortak oldu. Bu ortaklık güvene dayalı bir ortaklıktı. İleride gerekli müsaadeyi alınca benim resmi ortağım olacaktı" dedi. Bu ortaklıktan 1 ay sonra Nesim Malki'nin öldürüldüğünü anlatan Garipoğlu, Malki'den aldığı parayı Malki'nin eşine, kızına ve parayı aldığı Erol Erkohen'e iade ettiğini bildirdi.

İSTİKLAL MADALYALI KİŞİNİN TORUNUYUM
Nesim Malki'nin öldürülme olayında tutuksuz yargılanan Hayyam Garipoğlu 2001 yılında Nesim Malki'yle ortak aldıkları Sümerbank'ın içini boşalttığı gerekçesiyle tutuklandı. Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu'nun da tutuklu yargılandığı DGM'deki duruşmada Hayyam Garipoğlu'nun ''İstiklal madalyalı bir kişinin torunuyum, iyi aileden geliyorum, iyi eğitim aldım'' savunması ise hala hafızalarda. "Dolandıran değil aslında dolandırılan tarafım'' diyen Garipoğlu bir süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Nesim Malki, Erol Evcil ve Hayyam Garipoğlu ilişkisi bunca yıl geçmesine rağmen hala çözülemedi.

BANKANIN PARASINI RAKIYA GÖMDÜLER!
Sümerbank davasında Hayyam Garipoğlu ile kardeşleri Nida ve Nizam Garipoğlu 18’er ay hapis yattıktan sonra tahliye edildi. 2004’te Garipoğlu kardeşler, yeniden küllerinden doğdu. TMSF ile 373.7 milyon dolarlık bir geri ödeme protokolü imzalandıktan sonra rakı fabrikası kurdular. Burgaz Rakı ile bir taraftan TMSF'ye borçlarını öderken diğer taraftan da rakipleri tarafından yeni bir suçlamanın hedefinde oldular. Sık sık polis baskınlarıyla yeniden radara girdiler. Bir polis baskınında 70'lik rakıda 20'lik bandrol kullanıldığı tespit edildi. Yüklü miktarda kesilen cezalara rağmen büyüdüler.

TÜRKİYE'NİN EN VAHŞİ CİNAYETİ!
2009 yılında Türkiye'yi derinden etkileyen cinayet, ve ardından yaşanan olaylarla ülke gündemine oturdu. Münevver Karabulut, 3 Mart 2009’da 18 yaşındayken, Garipoğlu'nun ailesine ait evde boğazı kesilerek öldürüldü. Karabulut’un cansız bedeni, parçalanmış şekilde gitar kutusuna konuldu ve Etiler’deki bir çöp konteynerine atıldı. Olayın hemen ardından Garipoğlu kayıplara karıştı ve cinayet Türkiye'de büyük bir infial yarattı. Cinayetten sonra, Garipoğlu’nun ailesiyle ilişkileri ve onların Garipoğlu’nun kaçışına yardım ettiği iddiaları gündemde yer buldu. Özellikle Garipoğlu ailesinin varlıklı ve nüfuzlu olması, olayın örtbas edilme ihtimalini akıllara getirdi. Emniyet güçleri Garipoğlu’nun izini sürerken, toplumda adaletin yerini bulması için baskı oluşturdu.

BABASININ İZİNDE İKİ OĞUL...
Cinayet üzerinden 16 yıl geçti ama Garipoğlu ailesi hala iş dünyasında el üstünde tutuluyor. Ancak sahnede bu defa Hayyam Garipoğlu'nun iki oğlu Kasım ve Fatih Garipoğlu var. Tekne partileriyle, uygunsuz fotoğraflarıyla gündeme gelen Kasım Garipoğlu finans sektörüyle ilgili işler yapıyor. Merkezi Miami'de bulunan şirketinin tanıtım sayfasında Kasım Garipoğlu için aynen şu sözler kullanılmış
''2010 yılında kurulan GKG'nin kurucusu ve başkanıdır. Finans piyasaları konusunda derin bir anlayışa sahip olup yatırım kararları alma konusunda oldukça yeteneklidir. Ayrıca sanat, kültür ve eğitime adanmış bir destekçi olup hayırsever olarak aktif katkılarda bulunmaktadır''

''HAYIRSEVER'' KASIM'IN KAYIP 29 MİLYON DOLARI!
Cem Garipoğlu'nun kuzeni Kasım Garipoğlu aynen babası gibi büyük meblağlı vurgunlarla gündeme geldi. Kasım Garipoğlu, ''GKFX'' isimli finans şirketinin altı çalışanını müşterilerin 29 milyon dolarını muhasebeleştirmedikleri gerekçesiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundu. Ancak ortada bir ilginçlik vardı. Şirket adresleri Maslak olmasına rağmen Garipoğlu'nun şikayeti Bakırköy'e yapması soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Adli Bilişim Uzmanı Mustafa Sansar'ın hazırladığı rapor işte o soru işaretlerinin yanıtı oluyordu. Paralar Kasım Garipoğlu'nun Almanya'daki şirketi Delta Finans'a aktarıldığı belirlenmiş. Tam da o tarihlerde Garipoğlu'nun Londra merkezli şirketi Güney Afrika'da bir şirket satın alıyordu.

KASIM GARİPOĞLU'NA DA MI YOL VERİLDİ?
Kasım Garipoğlu ile ilgili iddialar bununla sınırlı değildi. Eski MASAK Başkan Yardımcısı Dr. Ramazan Başak sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Garipoğlu'nun VIP seks partilerine de gönderme yapan Başak, ''Boğazdaki yalısında, VIP seks ve uyuşturucu partileri düzenleyen bu kişinin yasadışı faaliyet gösteren şirketine sadece Kapalıçarşı'daki bazı şirketler çuvallar içinde para taşımamış. Olay çok daha derin ve önemli. Bu konuda ısrarla suskun kalınması aslında gerçeklerin de kabulüdür. Nedeni ne olursa olsun son aylarda gerçekleştirilen memnuniyet verici operasyonlar samimi ve kararlı şekilde devam ederse, bu olayın arkasındaki karanlık ilişkiler ortaya çıkacak ve gündem çok ama çok değişecektir. İşte o gün bugün susan ve görevlerini kötüye kullanan bazı ahtapotun kolları, yargı önünde bu Ülkeye yaptığı kötülüklerin hesabını vereceklerdir'' dedi.

Dr. Ramazan Başak'ın bu açıklamalarından anladığımız kadarıyla Garipoğlu ailesi hala bürokrasi içerisinde korunuyor. Yaptığı milyon dolarlık kara para aklama olayı görmezden geliniyor. Hem Kasım Garipoğlu hem kardeşi Fatih Garipoğlu uyuşturucu operasyonunda adreslerinde bulunmayınca Dr. Ramazan Başak'ın ''Ahtapotun kolları'' yakıştırmasının ne kadar gerçekçi olduğunu anlıyoruz. Mallarına el konulsa da onlar her şekilde küllerinden doğmayı başarıyorlar.
