Fatih Altaylı'nın iplerini bu kez kim tutacak?
Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.
Cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir.
Sırdaşlarım, yoldaşlarım, felaket arkadaşlarım…
Sizleri yine çok sevdiğim bir veciz sözle karşılıyorum.
Zira medyamızda göz göre göre gelen bir felaketi, en güzel bu söz karşılıyor.
İki gündür medya aleminin gündeminde çok önemli bir konu var.
O da Fatih Altaylı’nın YouTube kanalının sponsoru, ICRYPEX isimli şirket.
Sadece Altaylı’yı fonlamıyor bu şirket…
Halk TV’den yakın zamanda ayrılarak Onlar TV isimli youtube kanalını kuran, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Timur Soykan ve Şule Aydın’ın da sponsoru…
Sırdaşlarım bugün yine ‘’BEN DEMİŞTİM’’ diyeceğim bir gün.
Çünkü bilin bakalım Altaylı’nın ICRYPEX’in kirli parasıyla fonlandığını ilk yazan kim:
BENDENİZ.
Altaylı’nın sponsoru olan firmanın bahis parası ve kara para bağlantıları olduğunu, köşemden yazalı hayli oldu.
Beni yakından takip edenler hatırlar.
Arşivime bir dalın Allah aşkına, neler yazmış söylemişim.
Dahası medyadaki muhalif arkadaşları, Altaylı batağına karşı da uyarmışım.
Demişim ki, Altaylı’nın taktiği şudur:
Açıktan herkese celallenir, küfreder.
Tenhada herkesten özür diler.
Onunla beraber kuyuya inenler, yandığıyla kalır.
Aradan geçen zaman maalesef beni çok haklı çıkardı…
Fakat her şeyi düşünürdüm de, Onlar TV ekibi gibi kafası çalışan bir grup gazetecinin Altaylı’nın ağına düşeceği aklıma gelmezdi.
Meslektaşlarımızın Altaylı batağına düşme süreci, Halk TV’den ayrılmaları ve bir stüdyo arayışıyla başladı.
Burada hemen, çıkarı olmadan kimseye bir damla su vermemesiyle meşhur Altaylı devreye girdi.
Bahis parası ve İBB’den aldığı konuşulan yüklü miktarda paralarla kurduğu Polat Residence’daki stüdyosunun kapılarını Onlar TV ekibine açtı.
Yetmedi ‘’gelin çocuklar size iyi bir de sponsor bulayım" dedi…
Kendi sponsoru olan ICRYPEX isimli şirketi Onlar TV’yle de paylaştı.
NE KADAR İYİ NİYETLİ
NE KADAR GÜZEL KALPLİ BİR ADAM DEĞİL Mİ?
ADETA KANATSIZ BİR MELEK!
Fakat boğazına kadar İBB soruşturmasına batmış olan Altaylı’nın aslında çok başka bir hesabı vardı.
O da bu arkadaşları belli ki yanına çekip kendisine SİPER ETMEYE ÇALIŞMAK.
Birilerine operasyon çekerken ve cebini doldururken, ülkenin en çok itibar edilen gazetecilerinden olan bu isimleri maske yapmak.
Ve maalesef başarmış da.
Yani hangi şeytani zeka, yasadışı bahis kitapları yazmış, bu konuda onlarca habere imza atmış isimlere, yasadışı bahis parasını bulaştırır?
Bu gazeteci arkadaşlar, Altaylı’yla giriştikleri bu işe, hiç araştırmadan soruşturmadan mı girdi?
Yoksa her şeyi biliyorlar mıydı?
Gazetecilik etiği açısından kritik soruysa şu:
Malum ICRYPEX’in hissedarı olan Umut Şenol İBB soruşturmasından tutuklu.
İBB’yle bu kadar derin ilişkileri olan birinin şirketinin parasını alıp, tarafsız gazetecilik yapmak mümkün mü?
Aklımda deli sorular.
Kamuoyunu aydınlatmak ve yıllardır ilmek ilmek ördükleri gazetecilik prestijini kurtarmak için,
Onlar TV ekibinin bu skandaldan kendilerini uzaklaştıracaklarını düşünmek istiyorum.
Çünkü tekrarlıyorum kural bellidir: Altaylı arka kapıda herkesi yalar, kendini kurtarır…
Olan onun ipiyle kuyuya inenlere olur.
Neyse felaket arkadaşlarım.
Bu İmamoğlu medya yapılanması ve ICRYPEX işinin çok başka boyutları da var.
Ve bu pilav daha çoooook su kaldırır.
Hepsini yazacağım, çizeceğim.
Ancak hiç anlatılmamış bir boyutunu hemen şimdi dikkatinize sunuyorum.
BAKANLIK SKANDALIN FARKINDA MI?
Her gazeteci gibi sırdaşlarım, ben de bir yazı yazarken açık kaynakları tarar, gerekli bilgileri toplarım.
Bu yazıyı da kaleme alırken, gazetecilik refleksiyle çok doğal olarak şu soruyu sordum:
ICRYPEX firması başka kimlere sponsor?
Firmanın web sitesine girdiğimde karşıma çok ilginç bir bilgi çıktı.
Linki buraya iliştiriyorum: https://www.icrypex.com.tr/sirket/sponsorluklar
İlk sırada bakın neresi var:
Spor Bakanlığı’na bağlı bir federasyon olan Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu.
Hem de şirketin beyan ettiğine göre, federasyonun ana sponsoru konumundalar!
Bu yazıdan sonra, sponsorluk sayfasından silerler diye ekran görüntüsünü de aldım.
Düşünmeden edemedim: Bakanlığın bu durumdan haberi var mı?
Varsa bu ne perhiz, ne lahana turşusu?
Yoksa bununla ilgili bir adım atacaklar mı?
Bu federasyonun İBB bağı var mı?
Göreceğiz.
ALTAYLI AHTAPOTUNUN KOLLARI NEREYE UZANIYOR?
Hazır yeri ve sırası gelmişken…
Bir söz de iktidara yakın görünen bazı çevrelere…
Altaylı konusunda hep aynı tercih yapıldı:
Bu arkadaşı sıkıştırıp boynuna tasmasını takıp, tasmayı da elimizde tutalım.
Tıpkı Turgay Ciner’in, Aydın Doğan’ın tasmasıyla kendisine saldıran Altaylı’yı kendi kapısına bağlaması gibi.
Çünkü Altaylı gibi korkak ve pusucu tipler, hep tasmasını tutan birini ister.
Bir virüs gibi, kendisini var etmek için önce güçlü bir bünyeye yerleşir, ve bu güçlü insanların eteğinin altına saklanarak, sağa sola ateş eder.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Altaylı şu sıralar kendisine, tasmasını tutacak yeni bir sahip arıyormuş.
Çünkü İBB operasyonunun ardından ortada kaldığı için, büyük panik içerisinde.
Youtube yayınlarında sık sık gözyaşı dökmesinden anlayabilirsiniz.
Altaylı’nın tercihi, iktidara yakın bir kliğe eklemlenerek, muhalifmiş gibi yapıp, perde arkasından iktidara hizmet etmek.
İşte iktidar çevrelerine naçizane uyarım tam da bu noktada devreye giriyor:
Bu arkadaş daha evvel yüzlerce kez özür diledi, ‘’ben ettim siz etmeyin’’ dedi.
Her seferinde de palazlanınca döndü yine bildiğini okudu.
Ben bu kez yaklaşık 40 yıldır sürdürdüğü bu varoluş biçiminin artık sonuna geldiğini düşünüyorum.
Amma yine de, aman diyim, bu arkadaşın kapalı kapılar ardında ettiği biat yeminlerine bu kez kanmayın.
Çünkü bu arkadaş şu sıralar o kadar çaresiz ki, biat uğruna, yıllardır kavgalı olduğu Yılmaz Özdil’e bile yanaşmış durumda.
Durum o kadar vahim düşünün…
Bu zat konusunda son uyarımsa, medyadaki Altaylı yapılanmasına dair.
Tüm gücünü İBB kaynaklarından alan bu yapılanma, Altaylı kültünün etrafında kümelenmiş bir grup gazeteciden oluşuyor.
Altaylı’nın özenle, belli medya kuruluşlarına yerleştirdiği, hem o kuruluşların kaynaklarını hortumlattığı, hem de türlü şekilde tetikçilik yaptırdığı isimler bunlar.
Hepsi panikte.
Yapılanma dağılmasın diye Altaylı örgütüne moral depoluyor.
Halledeceğim diyor.
Bu örgütün detaylarını bir sonraki yazıma bırakıyorum sırdaşlar.
Kimlerden oluşuyor, ne gibi faaliyetler yürütüyorlar?
Sosyal medyadan kimin tetikçiliğini yapıyorlar?
Hep beraber göreceğiz…