Fahrettin Altun’dan Ali Mahir Başarır’a yanıt: “Yargıya baskı girişimi acziyet göstergesidir”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP'li Ali Mahir Başarır’ın kendisine yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi. Altun, yargıya yönelik ifadelerin kamu otoritesini itibarsızlaştırmaya yönelik olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın “Fahrettin Altun da tarafsız mahkemelerde yargılanacaktır” sözlerine yazılı bir açıklamayla yanıt verdi. Altun, bu tür açıklamaların devlet kurumlarını hedef aldığını belirterek, "Devletin kurumlarını yıpratmaya ve yargıyı baskı altına almaya dönük açıklamalar, milletin takdirine bırakılacak bir acziyet göstergesidir" ifadelerini kullandı.
Altun, açıklamasında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevini şahsi değil, yasal çerçevede yürütülen resmî bir pozisyon olarak tanımlayarak, görevlerinin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak ve devletin iletişimini yürütmek olduğunu belirtti. Siyasi aktörlerin asli sorumluluğunun milletin sorunlarına çözüm üretmek ve kamu yararını gözetmek olduğunu vurgulayan Altun, “Devlet kurumlarına hakaret etmek, yargı süreçlerini zehirlemeye ve iftira yoluyla kamu otoritesini itibarsızlaştırmaya çalışmak, siyasi sorumluluktan uzak bir tavrın tezahürüdür” ifadelerini kullandı.
Devletin anayasal işleyişi içinde her kamu görevlisinin millet iradesine dayanan meşru bir zeminde çalıştığını kaydeden Altun, “Atanmış olmak bu görevin ciddiyetini ortadan kaldırmaz, aksine demokratik sistemin işleyişinde asli bir yer tutar” dedi.
Başarır’ın açıklamalarını “devlet ciddiyetini ve kamu kurumlarını hedef alan ucuz polemikler” olarak niteleyen Altun, şu ifadeleri kullandı:
“Yargıya tehditler savurmak, hakaretle ve iftirayla kurumlarımızı itibarsızlaştırmaya çalışmak, milletin takdirine bırakılacak bir acziyet göstergesidir. Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaret içeren söylemler ve milletimizin iradesine dönük saldırılar karşısında sessiz kalmamız beklenemez. Devletin kurumlarını yıpratmaya ve yargıyı baskı altına almaya dönük açıklamalar karşısında kamuoyunu doğru bilgilendirmek bizim görevimizdir. Sağduyulu ve hukuk zemininde yürütülen bir siyaset anlayışı, hepimizin yerine getirmesi gereken ortak bir sorumluluk, vatandaşımızın öncelikli beklentisidir.”