Ertuğrul Özkök: 54’üncü sıraya dikkat; “Ayşe Barım ekonomisinin” vergi listesindeki yeri o
Ertuğrul Özkök yazdı: Bu yıl listelerde öyle bir isim gördüm ki... 54'üncü sıradaki isimdi bu. Oturup üzerine uzun uzun düşündüm. Umarım ülkesini seven herkes benim gibi yapar ve 54'üncü sıra üzerinde düşünür.
Geçen perşembe günü Türkiye’nin en çok vergi veren kişileri açıklandı.
Bu yıl listelerde öyle bir isim gördüm ki…
54’üncü sıradaki isimdi bu.
Oturup üzerine uzun uzun düşündüm.
Umarım ülkesini seven herkes benim gibi yapar ve 54’üncü sıra üzerinde düşünür.

BİR DAKİKA MÜSAADE: ÖNCE LİSTENİN ARKASINA SAKLANANLARA BAKACAĞIM
Dikkatimi çeken bu ismi anlatmadan önce, bu yılki listede şaşırmadığım ve “Niye saklanıyorlar?” diye sorduğum bazı isimler hakkındaki görüşümü yazayım.
1 ve 2 numarada, Türkiye’nin haklı gururu Bayraktar kardeşler vardı ve benim için hiç şaşırtıcı olmadı.
Şaşırtıcı olan, tabii ki bu yıl vergi şampiyonları listesine giren 100 kişiden 80’inin adlarını açıklamamasıydı.
10 YIL ÖNCEYE KADAR KİMSE SAKLANMAZDI
Bundan 10 yıl öncesine kadar bu ülkede vergi şampiyonu olan insanlar, gazetecilere telefon edip bunları haber yapmalarını isterlerdi.
Vergi şampiyonu olmak bu ülkede bir övünç ve gurur kaynağıydı.
Eski patronum Aydın Doğan’ın ofisine ne zaman girsem, arkasında yan yana dizili “vergi şampiyonluğu beratlarını” görürdüm.
Sayıları 15 miydi, 20 miydi hatırlamıyorum.
Hâlâ duruyorlar orada.
DÜĞÜNLERİNİ TEŞHİR EDENLER YENİ PARALARINI NİYE SAKLIYOR?
Peki bugün artık “AKP zenginleri” olarak bilinen insanlar, yani bu ülkenin “yeni parası” niye saklanıyor?
Tevazudan mı?
Yok canım…
Ne tevazusu…
Yaptıkları düğünleri görmüyor muyuz…
Öyleyse niye?
Yoksa kazandıkları paranın kaynağını kendilerine bile açıklayamıyorlar da utandıklarından olmasın…
Karanlık bir şeyler mi var da yüzlerini de karanlıkta bırakıyorlar…
Neyse, bu dönem geçince alacağız bu soruların cevabını…
LİSTENİN 54’ÜNCÜ SIRASINDAKİ MEHMET FATİH AKSOY
Şimdi geliyorum bu yazının asıl konusuna…
Listenin 54’üncü sırasında ilginç bir isim var.
Mehmet Fatih Aksoy.
Başında Mehmet olduğu için belki bazı kişiler öylesine bakıp geçtiler.
Çünkü o isim Türkiye’de sadece Fatih Aksoy olarak tanınıyor.
54 NUMARA, “YASAK ELMA”NIN YAPIMCISI
Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan listede, adının yanında “kendi adına menkul sermaye iradı faaliyetleri” ifadesi yazılı olduğu için, “bir finansal şirketin sahibi” veya “borsacı” deyip geçmiş olabilirsiniz.
Oysa o, şirketlerin kâr payı dağıtımından kaynaklanan bir gelir bilgisi bu.
Asıl alanı dizi ve film sektörü.
Fatih Aksoy, MedYapım şirketinin sahibi.
Türkiye’de “Kadın”, “Anne”, “Yasak Elma”, “Doktorlar”, “Sadakatsiz” gibi çok başarılı dizilerin yapımcısı.
“AYŞE BARIM EKONOMİSİNİN” YARATTIĞI BAŞARI HİKÂYESİ
Peki bu yıl vergi listelerinde ilk defa gördüğümüz bu sektör nedir?
Şöyle diyeyim:
Bir anlamda, şu an neden içeride olduğu hâlâ bilinmeyen Ayşe Barım’ın sektörü bu alan.
Yani yapımcılar ve oyunculardan oluşan bir ekonomi alanı.
O nedenle, cezaevinde ağır sağlık sorunlarıyla mücadele eden bu başarılı oyuncu temsilcisinin durumuna dikkati çekmek için buna “Ayşe Barım ekonomisi” diyorum.
BU İSİMLERİ BİR KENARA YAZIN: FATİH AKSOY VE KEREM ÇATAY
Fatih Aksoy ve Kerem Çatay, Türk dizi sektörünün iki en büyük ismi.
Biri MedYapım’ın, öteki Ay Yapım’ın kurucusu.
Ayşe Barım, sırf başarılarına olan hasetlik nedeniyle iktidara yakın kişilerce, önce yaptığı iş üzerinden yıpratılmaya çalışıldı.
Orada bir şey bulunamayınca bu defa kes-yapıştır bir Gezi davası ile içerde tutuluyor.
O içeride ama temsil ettiği oyuncular hem içeride hem dışarıda başarı hikâyeleri yazmaya devam ediyor.
GİZLİ BİR GÜÇ SANKİ DİZİ SEKTÖRÜNÜ HEDEFE KOYDU
O içeride, Fatih Aksoy ve Kerem Çatak dışarda…
Ama onlarla da uğraşılıyor.
Sanki görünmeyen bir güç “Bu insanların başarılarının yolunu kesin” talimatı vermiş gibi çabalar var.
Bana göre bu emri uygulayanlar ülkeye büyük zarar veriyorlar.
Gerçekten Türkiye’nin savunma sanayinde yazdığı büyük başarı hikâyesinden sonra “Made in Türkiye” damgalı ikinci başarı hikâyesini yazan insanlar.
Bakın “Ayşe Barım ekonomisi” diye tanımladığım, Fatih Aksoy ve Kerem Çatay gibi yapımcıların siz bu yazıyı okurken yurt dışında neler başardıklarını anlatayım.
Yapımcı
“ANNE” DİZİSİNİN ARAP VERSİYONU “OMMI” 8 ARAP ÜLKESİNDE BİRİNCİ
Size, yine, sadece, bu yazıyı okuduğunuz şu an için çok çarpıcı bir örnek vereyim. Medyapım bir Suudi yapım şirketi ile Medyapım ME adı altında yaptığı “Ommi” filmi 24 Arap ülkesinde gösteriliyor.
Medyapım’ın “Anne” adlı dizisinin Arap uyarlaması bu dizi.
Dizi 40’ıncı bölümüne geldi ve şu an itibariyle 8 Arap ülkesinde gösterildiği geceleri reyting birincisi oluyor.
DEVLET IÇINDE BAZI KESIMLERIN VE TROLLERIN ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTIĞI AYŞE BARIM EKONOMISI IŞTE BU
Evet tekrar ediyorum, devlet içinde bazı kesimlerinin ve muhalefetin bazı trollerinin yok etmeye, hırpalamayla, engellemeye çalıştığı bu insanların yarattığı sektör, savunma sanayinden sonra Türkiye’nin dünyadaki ikinci büyük başarı hikâyesi.
Yıpranan demokrasisi, itibar sıralamasında diplere düşen adalet ve yargısı, insan hakları sicilleri ile imajı hızla gerileyen Türkiye’nin imajını güzele çevirebilen ender başarı hikâyelerimizden biri bu bizim.
VERGİ LİSTELERİNDE KENDİNİ SAKLAMAYAN İNSANLAR
Ve şimdi bu sektörün başarılı bir insanını Türkiye’nin “vergi şampiyonları” listesinde görüyoruz.
Kendini saklamıyor.
Çünkü yaptığı işle gurur duyuyor, oradan kazandığı parayı göğsünü gere gere vergiye çeviriyor.
Biliyorum ki, bu bir “Fatih Aksoy ekonomisi”, “Kerem Çatay ekonomisidir”
Çünkü bu sektörü o insanlar kurdu, zirveye çıkardı, dünyaya tanıttı ve şimdi kendi ülkelerinde ayaklarına takılan çengellere rağmen sürdürüyorlar.
Ama ben, yapılan haksızlıklara dikkati çekmek için vergi listelerindeki bu sektöre “Ayşe Barım ekonomisi” diyorum ve o, bu haksız cezadan kurtuluncaya kadar da demeye devam edeceğim.
KIZIMIN ANLATTIĞI AYŞE BARIM KİMDİR?
Şimdi biraz Ayşe Barım’a döneyim.
Kızım Gülümsün Özkök bu sektörün çalışanlarından biri.
Ayşe Barım’ı onun anlattıklarından da tanıyorum.
Çok başarılı bir oyuncu temsilcisi…
Temsil ettiği oyuncuların haklarını çok iyi koruyan bir insan.
O nedenle bu sektörün en başarı oyuncularını o temsil ediyor. Oyuncular kendileri ona geliyor.
Onun hakkında iktidar medyasında yazılanları üzülerek okuyorum.
KİTABIN 323’ÜNCÜ SAYFASINDAKİ BİR BAŞKA AYŞE BARIM HİKÂYESİ
Şu günlerde Vanity Fair dergisinin 25 yıl başarıyla genel yayın yönetmenliğini yapan Graydon Carter’ın hatıra kitabını okuyorum.
Adı “When The Going Was Good…”
O kitabın 323’üncü sayfasında 1970’li yıllarda Hollywood’un en başarılı sanatçı ve yazar ajanslarından birinin sahibi olan Sue Mengers’le ilgili bir bölüm var.
Onun için “Kadın Süper Temsilci” diyor…
SÜPER OYUNCU TEMSİLCİSİNİN ELİNDEKİ STAR OYUNCULAR
O yılların en iyi iş yapan filmlerinden Love Story’nin iki oyuncusu, Ali MacGraw ve Ryan o’Neil onun ajansına bağlıydı.
Dönemin süper oyuncuları ve şarkıcılarından Barbra Streisend onunla çalışıyordu.
Gene Hackman, Faye Dunoway, Michael Caine, Candice Bergen, Anthony Perkins keza…
Ayrıca Peter Bogdanovitch, Bob Fosse gibi ünlü yönetmenleri ve Gore Vidal gibi çok satan bir yazarı da o temsil ediyordu.
“Producers” müzikali ve filminin senaryosu onun evinden çıktı
Ünlü yönetmen Mel Brooks, “Producers” adlı çok iş yapan Broadway müzikali ve filminin senaryosunu onun evinden esinlenerek yazmıştı.
En iyi arkadaşlarından biri Jack Nicholson’du…
Hollywood’da nesil değişimine kadar, sinema sektörünün en etkili isimlerinden biriydi.
Sonradan bu işten çekilmesine rağmen hayatının sonuna kadar Hollywood’un en etkili simalarından biri olarak kaldı.
Hiçbir savcı onun hakkında dava açmaya kalkışmadı.
Adı bu sektörün kahramanlarından biri olarak kaldı.
Ayşe Barım’a bu muameleyi reva görenlerin kitapta anlatılan “Oyuncu Ajansı” hikâyelerini okumalarını çok isterdim.
Belki bütün sağlık sorunlarına rağmen içerde tuttukları bu insanı daha iyi anlarlardı.

