Aslı Baş davası ve medya… ‘Bize abone olun istediğiniz haberi geçelim!’
İstanbul ve Bodrum merkezli Aslı Baş davasında, turizmci Ahmet Bayer’in medyayı yönlendirmek için yaptığı girişimler ve gazetecilerle ilişkisi mahkeme tutanaklarına yansıdı...
“İyi şeyler de oluyor bu ülkede” cümlesini kurmak istedim. Çünkü o kadar kötü gelişme üst üste yaşanıyor ki, üzülmemek imkânsız. Ama en azından şuna sevinebiliriz, bu ülkede, kadın cinayetlerinin önüne geçmeye çalışan, bunun için kafa patlatan, kararlı kadınlar var.’’
Bu sözler Ayşe Arman’ın “Kadın cinayetleri önlenebilir konferansından notlar’’ başlıklı yazısından. 2010 yılında, 2003 yılı Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ın katil zanlısıyla merakından röportaja giden Ayşe Arman’ı tanıtacağız. Hürriyet Gazetesi Pazar ekinde ‘’Gitmemi mi istiyorsun? Gidiyorum’ dedi, ‘Ama odama değil, ölüme!’’ başlıklı o haberin arka planında nelerin yaşandığına tanıklık edeceksiniz…
SERVETİYLE MEDYAYI DİZAYN!
Yargıtay, Muğla 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ahmet Bayer ve oğulları Volkan ile Hakan Bayer hakkında verilen beraat kararını bozdu. Baba ve oğulları Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ı öldürmekten yeniden hâkim karşısına çıkacaklar. Ahmet Bayer Bodrum’un en tanınan turizmcisiydi. Dolayısıyla beleş tatil yapmayı mesleğinin üzerinde tutan gazeteciler için Ahmet Bayer bir turizm dehasıydı. Reza Zarrab’ın "Oros…nun bahşişini peşin vereceksin’’ sözünü şiar edinmişti. Gazetecinin tatilini peşin veriyordu. Manken Aslı Baş’ın ölümünden 1,5 yıl sonra savcılığın başlattığı operasyonda oğulları Hakan ve Volkan Bayer’in tutuklanmasının ardından servetini devreye soktu. Jandarmanın 2011 yılı itibariyle yaptığı teknik kayıtlara birçok gazetecinin ismi karıştı. Turizmci Ahmet Bayer’in özellikle Posta Gazetesi ve FOX TV'nin yayınlarından rahatsız olmasının ardından basın danışmanıyla yaptığı görüşmelerle medyayı nasıl dizayn ettikleri gün yüzüne çıktı.
İHA, DHA’YI ŞİKAYET EDİYOR!
2011 yılında jandarmanın başlattığı teknik takibe herkes takılıyordu. Onlardan biri de Ahmet Bayer'in ‘Bahar’ isimli basın danışmanıydı. Basın danışmanına göre İHA, ‘Bize abone olun. İstediğiniz haberi servis yapalım’ demiş.
Mahkeme tutanaklarına da giren o konuşma aynen şöyle:
B: Şimdi orada şöyle bir gelişme oldu. Ben size onu anlattım mı anlatmadım. Beni İhlas Haber Ajansı aradı. Bundan bir buçuk saat önce falan. Her ne kadar Doğan Haber Ajansı sizin de tarafınızda gözüküyormuş gibi olsa da orda dedi inanılmaz bir ilişki var ve açıkçası Aslı’nın ailesi Doğan Haber Ajansı’na haber kaynağı olmakla birlikte onun dışında başka hiçbir haber kaynağını görmüyor. Karşı taraf sadece Doğan Haber Ajansı'yla ilerliyor. Kaldı ki Doğan Haber Ajansı’nda Hürriyet gayet söylenenleri aynen şey yapmış kullanmış
A.D.B: Doğru doğru ama Posta’yı gördünüz değil mi? Bugün cinayet diye yayınladı. Onun için Posta’ya bizim çok ciddi bir kendimizi derdimizi anlatmamız lazım….
AHMET BAYER YAŞAR ANTER’DEN RAHASIZ!
Posta Gazetesi’nden istediğini alamayan Ahmet Bayer en büyük kozunu devreye sokar. Röportajlar kraliçesi Ayşe Arman “Merakından” soluğu Bodrum’da alır. Bayer, DHA’nın Bodrum temsilcisi Yaşar Anter’i etki altına almak için de Ayşe Arman’ı kullanacaklarını itiraf eder.
A.D.B: Ayşe Arman’ın yazısı çıkacak
B: İşte çok da güzel
A.D.B: Oldukça pozitif bir yazı çıkacak ondan sonra da Yaşar’ı çağıralım
A.D.B: İşte sanıyorum oldu
B: Aynen öyle Yaşar zaten Ayşe Arman da Hürriyet'te yazdığı için Yaşar’ın geçtiği haberlerde zaten onlara bağlı şeyin Ayşe Armanda biraz etki edecektir.
AYŞE ARMAN'A MÜSPET RÖPORTAJ YAPTIRDIK
Verdiği röportajlarda Aslı'nın psikolojik sorunları olduğunu söyleyen Ahmet Bayer, avukatı Mukaddes C. ile şu konuşmaları yapıyor:
A.B.: Çocukların durumları nasıl?
M. C.: Hallerinden memnunlar. Şu anda 12 kişilik koğuşta kalıyorlar. Bahçeleri çok geniş. Futbol oynuyorlar
A.B.: Çok güzel
M.C.: Başka bir gelişme var mı?
A. B.: Ayşe Arman ile bir röportaj yaptık. Bu pazar günü hakkımızda müspet bir röportaj çıkacak. Bu bizim için çok iyi olacak.
‘OĞLANLARI GÖRDÜNÜZ MÜ?’
Ahmet Bayer’in, "Ayşe Arman'la müspet bir röportaj yaptık, bu hafta çıkacak" sözlerinin yer aldığı kayıtların sonra Ayşe Arman'ın da çok sayıda konuşma kaydı var dosyada...
İşte o konuşma kayıtları:
Ayşe Arman: Çözüyorum şeyi bir gelişme var mı?
Ahmet Bayer: Şöyle şeyi gördük en azından asliye cezaya gitti dosya. Tahliye talebi için çok ciddi inceliyorlar.
A.A.: Oğlanları gördünüz mü, nasıllar?
A.B.: Moral bozuklukları var ama hakimin dosyayı iyi incelediğini görmemiz içimizi rahatlatıyor.
A.A.: Nereden biliyorsunuz iyi incelediğini?
A.B.: Tekrar nöbetçi savcıdan görüş istemesi... Evrak gitmiş gelmiş tekrar okuyor. 'Pazartesi oturup kararımı vereceğim' demiş.
A.A.: Ben hep böyle şeylerde heyecan yaptım. Kocadon’la ilgili bir sürü davada 'Pazartesi karar verilecek' dediler. O pazartesiler bir türlü gelmiyor.
A.B.: O karar pazartesi günü çıkmak zorunda. Ya 'Tahliye edin' ya da 'Tutuklu yargılanmasına devam edilsin' diyecek
NASIL SAĞLIKLI RAPORU VERİR!
Ayşe Arman bir başka konuşmasında, hakimlerin neye gıcık olduğunu Ahmet Bayer’e anlatıyor:
A.A.: O zaman biz bunu da koyalım habere değil mi?
A.B.: Bilmiyorum ki... Mahkemeler burada kendilerine baskı yapıldığını düşünür mü acaba?
A.A.: Özellikle dikkat etmek lazım o antipati yaratıyor. Ben sadece bizim konuştuğumuz şeyleri anlatıp... Bu bir şekilde yargıda, yargıya karışmak haddimiz değil. Gıcık alıyor adamlar.
A.B.: Böyle bir mantık var mı? Hakikaten birini öldürmek yani dedikleri doğru. Bir sır var böyle mi insan şey yapar...
A.A.: Kurtulur o kadından... Evet...
A.B.: Evde 15 misafir var, aşağısı otel odaları... İlkokul seviyesinde zekâsı olan biri bile yapmaz bunu ya...
O ORTA YAPIYOR O VURUYOR!
Aslı Baş’ın eski sevgilisi Emir T. İle X rumuzlu bir şahısla yaptığı konuşmalar da mahkeme dosyasına girer. Emir T., konuşmada iki sayfalık röportaj için para ödendiğini söyler.
E.T: Hayır Ben Ayşe’nin ... ben Ayşe’yi arayıp şimdi bunları söylesem ona desem ki bak yanlış yapmışsın tek taraflı işin içinden çıkılamayacak şeyler var bana diyecek ki konuş
X: Anladın konuş diyecek yani hani ben olsam bende konuş derim
E.T: Ama bir gün Ayşe Arman’a yani yaptığını da yaptığı da yanlış bu şekilde hani röportaj gibi değil ki o orta yapıyor o vuruyor. Belli ki bu iki sayfanın parasını ödemiş bu adam anladın mı?
