Recep İvedik bile değişirken… Bir ormanın nasıl yaşadığını, nasıl öldüğünü gördü!

Medyaradar'ın usta sinema-tv yazarı Murat Tolga Şen, dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

MURAT TOLGA ŞEN
MURAT TOLGA ŞEN murattolga@gmail.com

2008 yılında izlediğimiz ilk Recep İvedik filmi, küçük bütçe ile çekilmesine rağmen müthiş bir gişe hasılatına ulaşarak, gişe komedisi çekenlerin ağzının suyunu akıttı ve bir sürü sinemacının benzer işlere yönelmesine yol açtı. Bu filmlere Recep İvedik klonları diyorum. Sinemacılarımız ucuza çıkan tutmuş reçeteleri tekrar etmeyi sever.

Cumali Ceber, Deliha, Feride vs. Kadınlı-erkekli bir sürü insan Recep İvedikçilik oynayarak milyonların sevgilisi olmayı ve gişeden milyonları kaldırmayı hedefledi. Tutanı var tutmayanı var ama hiçbiri, Şahan Gökbakar’ın başarısının yanına yaklaşamadı.

Çünkü Recep’in küçük bir sırrı var. Bu öylesine yazılmış bir karakter olabilir ancak sinemasal yolculuğu sosyolojik açıdan incelenmeye değer.

2008 yılında gösterime giren ilk filmin ardından, Recep İvedik’in ülkedeki seçkinlere saldıran, onların hükümranlık alanına giren ve ele geçiren sosyal intikamcı bir karakter olduğunu yazmıştım. Recep, otel müdürüne, rehbere, yoga hocasına, kütüphaneciye, iyi eğitim almış şirket sahibi akrabasına ve hatta üniversitede bir profesöre had bildiriyor, bu çocuksu kabalığıyla seviliyor ve el üstünde tutuluyordu. Recep'i bu kadar değerli ve popüler yapan şey, komedisi değil de ait olduğu sınıfa ait bilinçsiz isyanıydı sanki. Recep İvedik’in gişe başarısına özenen ve benzer filmler çekenlerin atladığı da bu idi; Recep adeta yerli bir Hulk gibi Beyaz Türklere ve onların sahip olduğu her şeye saldırarak parçalıyor ve seyircisi buna bayılıyordu.

Enflasyonun, işsizliğin, döviz kurlarının rekor kırdığı, yanan ormanlarına müdahale edecek tek bir uçağı olmayan ülkemdeki iktidarı 20 yıldır ayakta tutan duygunun aynısı.

Recep İvedik, Şahan Gökbakar’ın televizyonda oynadığı tiplerden biri. Karakteri geliştiren o ama yaratıcısı değil. Recep İvedik, Dikkat Şahan Çıkabilir programının metin yazarı olan sinemacı Alper Mestçi’nin yarattığı Recep Güngör adlı kurgu karakterin daha kaba-saba bir yorumu. Şahan Gökbakar, sinema yolculuğunun başlarken, televizyonda oynadığı karakterlerden birinin filmini çekmek istedi ve Recep’te karar kıldı. İlk film, onun beklentisinin de ötesinde iş yapınca 6 filmlik bir seriye dönüştü.

Sinemada izlediğimiz Recep’in çok sevilecek bir yanı yok. Eğitimsiz, görgüsüz, ofansif bir karakter. Cahil cesareti ile bütün meselelere dalıyor ve bir şekilde hallediyor. Gerçek hayatta ise zor meselelerin liyakatsizlerin elinde ne hale geldiğini görüyoruz.

Recep de gördü. Oynadığı karakterin aksine iyi eğitim almış biri olan Şahan Gökbakar, sağa sola efelenmeyle hiçbir meselenin halledilemediğine ilk elden şahit oldu.

Türkiye'nin en güzel ormanları ateş topuna dönmüş alev alev yanarken, kendisi de “Buralar hep yanacak, n’olur buraya bir uçak gönderin” diye feryat, ederken Türk Hava Kurumu'na ait uçaklar hangarda yattığını, THK'nın Kayyum Başkanı Cenap Aşçı ise yangınlar sürerken düğüne gidişini gördü.

Ormancıların, itfaiyecilerin, ordu birimlerinin yani işin eğitimini almışların meseleyi çözmekte nasıl öne geçtiğini gördü.

Yangını söndürmeye gelmiş gibi davranan ama işi hava-civa ya da doğrudan provokasyon olan, işini yapmaya çalışanların da önüne geçen cahilleri gördü.

İlk filmde Recep, balkonda oturup bira içerdi, kadrajda bir sürü bira şişesi olurdu. Ormanları manzaraya karşı bira içip şişeleri de etrafa atanların çıkardığını gördü.

Bir ormanın nasıl yaşadığını, nasıl öldüğünü gördü. Bunu hiç unutmayacak ve samimi bir şekilde bunu onu seven yüzbinlerce insanla paylaştı. Aristoteles’e göre tragedya bir eylemin taklididir ve eylemleri gerçekleştiren karakterler aracılığıyladır ki insana yabancı olmayan, insana ait duygular ve davranışlar göz önüne serilerek, arınmaya neden olur. Şahan Gökbakar’ın trajedisi hem onu hem de ülke çapında bir felaket yaşandığı için hepimizi değiştirdi. Bir gün onu izlerken gözyaşı dökeceğinizi düşünür müydünüz?

Eğer 7. Recep İvedik filmi çekilirse, bundan öncekilerden çok farklı bir filmle karşılaşacağımızı düşünüyorum. Belki de Recep İvedik ekolojik bir savaşçıya dönüşecek ve işi bilenin tarafına geçip cahillerle mücadele edecek, kim bilir?

Bir de, taş gibi katılaşmış ve ne olursa olsun değişmeyenler var. Ormanlarımız hiç böyle yanmamıştı çünkü orman yangınlarını söndürmekten sorumlu olanlar hiç bu kadar iş bilmez ve suçu başkalarına (muhalif belediyelere) atar olmamıştı. Varsın değişmesinler ama bu toplum artık Recep İvedik skeci kıvamındaki siyasetle yönetilemeyecek kadar değişti. İşleri zor ve hatta bu çizgide giderlerse imkansız!

Bizim, ülkeyi inşaatçılara teslim eden değil, bilim-eğitim-kültür ve sanat dairesinde kalkınan bir ülkeyi inşa edeceklere görev verecek olan muktedirlere ihtiyacımız var. Hala mı göremiyorlar?

Murat Tolga Şen

Tüm yazılarını göster