Komisyon’daki ertelemeye dair çarpıcı iddia! Vekilleri ‘Sırrı Süreyya’ korkusu sardı…
Milletvekilleri, İmralı ziyareti ihtimali karşısında tedirginliklerini dile getirerek, birinci açılım sürecinin ardından Sırrı Süreyya Önder’in hapis cezası çektiğini hatırlattı ve “güvence talebinde” bulundu.
TBMM “Terörsüz Türkiye” Komisyonu üyelerinin İmralı’ya yapacağı ziyaret, “güvence talebi” nedeniyle ertelendi. Sözcü’nün haberine göre heyette yer alacak milletvekilleri, gelecekte yasal soruşturmaya uğrama endişesi taşıyor.
“Birinci Çözüm” sürecinde teşvik edilerek atılan adımlar, yıllar sonra soruşturmalara konu olmuş ve o dönem Kandil’e giden Sırrı Süreyya Önder hakkında dava açılmıştı. Bu olay üzerine 6551 sayılı “Dokunulmazlık” yasası çıkarılmıştı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, dün bu konudaki endişeleri gidermeye yönelik bir açıklama yaptı. Bahçeli, “Korkuya, kaygıya, çekinmeye, çelişkide bocalamaya gerek yok. Milletvekillerinin İmralı’ya gidip ilk ağızdan ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci güçlendirir. MHP bu heyete katılmaya hazırdır” dedi. Ancak Bahçeli’nin “Kaygıya gerek yok” sözleri, heyet üyeleri için yeterli bir garanti olarak görülmedi.
SONUMUZ O’NUN GİBİ OLMASIN
Meclis kulislerinde, açılım Komisyonu üyelerinin İmralı’ya gidebileceği, ancak bunun ileride soruşturmaya yol açmaması için önceki açılım sürecindeki gibi yasal güvence sağlanması gerektiği vurgulanıyor. Komisyon üyeleri, “Sırrı Süreyya Önder o dönemde de İmralı heyetindeydi. Kandil’de çekildiği fotoğraflar delil sayıldı ve cezaevine girdi” diyerek konuya dikkat çekti. İktidar kanadında ise İmralı ziyareti ile ilgili olarak “toplumsal kabulün düşük olması nedeniyle siyasi maliyetinin yüksek olacağı” görüşü hakim.
Önceki açılım sürecinde, 2014 yılında İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, terör örgütü üyeleriyle çektirdiği fotoğraf nedeniyle ‘Örgüt üyesi olmak’, ‘Örgüt propagandası yapmak’ ve ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ iddialarıyla suçlanmıştı. Savcılık ayrıca, Önder’in İmralı Heyeti üyesi olarak Diyarbakır’da düzenlenen Nevruz’da Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü konusunda yaptığı konuşmanın içeriğini de suç saymıştı. Önder, söz konusu fotoğrafların çözüm sürecine ait olduğunu belirterek, “Bunlar bütün Türkiye ve dünyanın gözü önünde oldu” savunmasını yapmış ve beraat etmişti.