Değerli okurlar, medya dünyası, her zaman büyüleyici olduğu kadar karmaşık bir sahne olmuştur. Bu sahnede, ışıkların altında parlayan yıldızlar kadar, perde arkasında sessizce ezilen emekçilerin hikayesi de vardır. Ancak ne yazık ki, bu hikayeler genellikle görünmez kalır. Bugün, bir yıldır açılmayı bekleyen bir kanalın ve 6 aydır maaş alamayan çalışanların sessiz çığlığına kulak vereyim istedim.
Medyanın Parlak Yüzü ve Karanlık Gerçekleri
Evet, medya sektörü, dışarıdan bakıldığında büyüleyici bir dünya gibi görünür. Ekranların arkasında dönen çarklar, izleyicilere bilgi ve eğlence sunarken, çalışanlar için bambaşka bir gerçeklik yaratır. Bu gerçeklikte, emekçilerin alın teri çoğu zaman görmezden gelinir. “İstanbul Now” televizyonunun hikayesi de bu karanlık gerçeklerin bir yansımasıdır.
2024 yılının haziran ayında ulusal yayın hayatına başlamayı hedefleyen “İstanbul Now”, büyük umutlarla yola çıktı. Kanalın sahibi reklam sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan İhsan Bars Dinçer, medya dünyasına yabancı olmayan bir isimdi. Ancak esas uzmanlık alanı ilaç sektörüydü.
50 yılı aşkın süredir sanayici ve aynı zamanda DEİK Tanzanya İş Konseyi Başkanlığı'nı da yürüten Dinçsa İlaç Yönetim Kurulu Başkanı ve ASO Yönetim Kurulu Üyesi baba Aytaç Muhittin Dinçer, Türkiye'deki büyük firmalarla yabancı şirketlere ilaç üretimi yapmakta.
Dinçer Ailesinin bu yeni medya serüveni, başlangıçta heyecan verici görünüyordu.
İddialı bir de kadro kurmuşlardı…
İlk altı ay boyunca maaşlar düzenli ödendi; çalışanlar geleceğe umutla bakıyordu. Ancak yılbaşıyla birlikte tablo değişti.
Patent Savaşları ve Mali Çıkmazlar
“İstanbul Now” televizyonu ile 2007 yılından beri yayın yapan “NOW TV” (FOX TV) arasında yaşanan patent krizi, bu hikayenin dönüm noktası oldu. Marka hakkı konusunda yaşanan hukuki süreç, iş insanı Dinçer’in mali yapısını derinden sarstı. İddialara göre, Dinçer’in ilaç pazarlama şirketlerinin yapılandırılmış vergi borçları bir anda bozuldu ve hesaplarına bloke konuldu. Finansal kaynakların kesilmesiyle birlikte, televizyonun çalışanlarına maaş ödemesi durdu.
Kuşkusuz bu hiç kimsenin arzu ettiği bir durum değildi…
Ancak, bu noktada sormak gerekiyor: Medya sektöründe yaşanan bu tür krizler neden her zaman emekçileri mağdur eder? Patronların mali çıkmazları, neden çalışanların geçim kaynaklarını tehdit eder? Bu sorular, medya sektörünün yapısal sorunlarına işaret ediyor.
Küçük Balıkların Sessiz Çığlığı 6 Aydır Ödenmeyen Maaşlar!
Medya sektörü, tarih boyunca büyük balıkların küçük balıkları yuttuğu bir arena olmuştur. Küçük girişimler, büyük oyuncuların gölgesinde ezilirken, bu süreçte en büyük bedeli çalışanlar öder. “İstanbul Now” televizyonunun çalışanları da bu ezilmişlikten nasibini aldı değerli okurlar. Altı aydır maaşlarını alamayan emekçiler, ev kirasından tutun da birçok temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiş durumda…
Bu durum, sadece bireysel bir mağduriyet değil; aynı zamanda medya sektöründeki sistematik bir sorunun yansımasıdır. Çalışanların haklarının korunmadığı bir sektörde, sürdürülebilirlikten söz etmek mümkün müdür? Medya patronlarının finansal strateji yapmadan girişimlerde bulunması, sadece kendi hayallerini değil, onlarca çalışanın hayatını da riske atıyor.
RTÜK ve Hukukun Sessizliği…
Hukuki süreçlerde “İstanbul Now” televizyonu lehine verilen kararlara rağmen RTÜK’ün harekete geçmemesi, bu hikayenin başka bir boyutunu oluşturuyor.
RTÜK’ün bu tür krizlerdeki rolü de bence sorgulanmalı.
Eğer büyük balıklar küçük balıkları yutmaya devam ediyorsa, düzenleyici mekanizmaların bu duruma müdahale etmesi gerekmez mi?
Sonuç: Emekçinin Umudu ve Medyanın Geleceği…
Değerli dostlar, medya sektörü, sadece patronların hayalleriyle değil; aynı zamanda çalışanların alın teriyle de şekillenir. “İstanbul Now” televizyonunun hikayesi medyanın parlak yüzünün arkasındaki karanlık gerçekleri bir kez daha gözler önüne seriyor.
Dileriz ki bu hikaye, bir uyanışa vesile olur ve medya sektörü daha adil bir yapıya kavuşur.
Son olarak şunu hatırlatmak isterim; “Emekçinin sesi duyulmadıkça, medyanın geleceği karanlıkta kalmaya mahkumdur..!”