Espriler mermi gibiydi! Kardeşler ekranı yıktı geçti!
Star’da yayınlanan Kardeş Payı dün gece harika bir bölümle sezonu açtı. Saniyeye 3 espri düşen dizi bu yıl da kitlesini peşinden sürükleyecek gibi görünüyor!
Televizyonda, “bunu mutlaka izlemeliyim” diyerek yayın saatini kolladığım çok az iş var, Kardeş Payı dizisi de bunların başında geliyor. Dün gece dizinin yeni sezonu başladı. Sivas Divriği’de geçen bomba gibi bir bölüm izledik. Espriler bir Alman mitralyözünden çıkan mermiler gibi biçti seyirciyi…
Kardeş Payı “diziler 60 dakika olsun” çağrısına uygun üretilen bir iş, Selçuk Aydemir ve ekibi bazıları gibi elinde viski kadehi ödül töreni goygoyculuğu yapmıyor, gerçekten de 60 dakika dizi çekiyorlar. Bunun sonucunda da her şey aslında olması gereken gibi ama kaplumbağa hızında dizilere alışan seyirciye bu tempo yüksek gelebiliyor, bazıları Kardeş Payı’nı izlerken “dizi tutması” yaşayabiliyorlar. Bu kadar iyi oyunculuk, fiziksel performans ve ardı sıra gelen esprilerle bu mümkün.
Dün gece yayınlanan bölümü izlerken çok eğlendim, en çok da Seda Bakan’ın canlandırdığı Eda’nın şaşkınlıklarına çok güldüm. Bu “kırmızı et tutkusu” daha çok su götürür, ona iyi çalışmak lazım.
Geçtiğimiz yıl da yazmıştım; Kardeş Payı’nın herhangi bir bölümünde 10 gişe komedisine yetecek kadar malzeme var. Ahmet Kural ve Murat Cemcir başta olmak üzere, tüm ekibi ve 60 dakikalık bir diziyi yayınlama cesareti gösterdiği için Star’ı kutluyorum, yeni sezon hayırlı, uğurlu ve bol bol kahkahalı olsun.
Müge Anlı’nın perişan konukları…
Sabahları Müge Anlı ile birlikte cinayetleri çözüyoruz, kayıpları buluyoruz. Bu esnada kayıp yakınları, şüpheliler vs. kim varsa stüdyoda ancak dikkatimi çeken bir şey var; bu insanlar genelde oraya en pejmürde halleriyle geliyorlar. Sakallı suratlar, dağınık saçlar, günlük alelade kıyafetler vs. Televizyona çıkan insan ne olursa olsun öyle gitmez oraya diye düşünüyorum ama… Acaba program ekibinin bu konuda, gelen konuklara bir yönlendirmesi var mıdır, merak ettim?
Şahan Gökbakar Instagram üzerinden meslektaşlarına isyan etti.
"Türk sinemasının yeni modası, film tanıtımını Recep İvedik üzerinden yapmak oldu. Film çıkartan, ya "Recep İvedik'in daha efendi olanı" gibi yapıyor promosyonunu, ya da "Recep İvedik olmayacağız" "Recep istemiyoruz" diye bağırıp manşetleri süslemeye oynuyor. Ya biraz da kendi işinizle konuşulmayı deneyeydiniz be kardeşler..."
Bir yere kadar haklı, herkes onun başarısını kıskanıyor ya da bu serinin Türkiye’nin gişe rekortmeni olmasından hicap duyuyor ama kabul edelim Recep İvedik gişe komedileri için bir çıta… Ben bu filmlerin sırrını uzun uzun yazdım, neden bu kadar başarılı olduklarını, aslında sadece güldürmek için yola çıkmış filmler olmadığını Recep karakterinin bir “sosyal intikamcı” olduğunun altını çizdim. Biri bu formülü aynen ve başarıyla uygulayana kadar herkes Recep İvedik filmlerine bakıp yutkunmaya devam edecek. Recep İvedik çok ilginç bir seri, sosyolojik açıdan üzerine kitaplar yazılacak kadar hem de… Kimileri için Olympos, kimileri için Mariana çukuru…
MURAT TOLGA ŞEN /
Kardeş Payı “diziler 60 dakika olsun” çağrısına uygun üretilen bir iş, Selçuk Aydemir ve ekibi bazıları gibi elinde viski kadehi ödül töreni goygoyculuğu yapmıyor, gerçekten de 60 dakika dizi çekiyorlar. Bunun sonucunda da her şey aslında olması gereken gibi ama kaplumbağa hızında dizilere alışan seyirciye bu tempo yüksek gelebiliyor, bazıları Kardeş Payı’nı izlerken “dizi tutması” yaşayabiliyorlar. Bu kadar iyi oyunculuk, fiziksel performans ve ardı sıra gelen esprilerle bu mümkün.
Dün gece yayınlanan bölümü izlerken çok eğlendim, en çok da Seda Bakan’ın canlandırdığı Eda’nın şaşkınlıklarına çok güldüm. Bu “kırmızı et tutkusu” daha çok su götürür, ona iyi çalışmak lazım.
Geçtiğimiz yıl da yazmıştım; Kardeş Payı’nın herhangi bir bölümünde 10 gişe komedisine yetecek kadar malzeme var. Ahmet Kural ve Murat Cemcir başta olmak üzere, tüm ekibi ve 60 dakikalık bir diziyi yayınlama cesareti gösterdiği için Star’ı kutluyorum, yeni sezon hayırlı, uğurlu ve bol bol kahkahalı olsun.
Müge Anlı’nın perişan konukları…
Sabahları Müge Anlı ile birlikte cinayetleri çözüyoruz, kayıpları buluyoruz. Bu esnada kayıp yakınları, şüpheliler vs. kim varsa stüdyoda ancak dikkatimi çeken bir şey var; bu insanlar genelde oraya en pejmürde halleriyle geliyorlar. Sakallı suratlar, dağınık saçlar, günlük alelade kıyafetler vs. Televizyona çıkan insan ne olursa olsun öyle gitmez oraya diye düşünüyorum ama… Acaba program ekibinin bu konuda, gelen konuklara bir yönlendirmesi var mıdır, merak ettim?
Şahan Gökbakar Instagram üzerinden meslektaşlarına isyan etti.
"Türk sinemasının yeni modası, film tanıtımını Recep İvedik üzerinden yapmak oldu. Film çıkartan, ya "Recep İvedik'in daha efendi olanı" gibi yapıyor promosyonunu, ya da "Recep İvedik olmayacağız" "Recep istemiyoruz" diye bağırıp manşetleri süslemeye oynuyor. Ya biraz da kendi işinizle konuşulmayı deneyeydiniz be kardeşler..."
Bir yere kadar haklı, herkes onun başarısını kıskanıyor ya da bu serinin Türkiye’nin gişe rekortmeni olmasından hicap duyuyor ama kabul edelim Recep İvedik gişe komedileri için bir çıta… Ben bu filmlerin sırrını uzun uzun yazdım, neden bu kadar başarılı olduklarını, aslında sadece güldürmek için yola çıkmış filmler olmadığını Recep karakterinin bir “sosyal intikamcı” olduğunun altını çizdim. Biri bu formülü aynen ve başarıyla uygulayana kadar herkes Recep İvedik filmlerine bakıp yutkunmaya devam edecek. Recep İvedik çok ilginç bir seri, sosyolojik açıdan üzerine kitaplar yazılacak kadar hem de… Kimileri için Olympos, kimileri için Mariana çukuru…
MURAT TOLGA ŞEN /
DİĞER YAZILARI
Türk dizilerinin saltanatı tehlikede!
Bilgi çağında hurafe toplumuna dönüşmek!
Tüm yazılarını göster