Digital platformda umut tacirliği! Netflix’ten kansere çare: Zeytin Ağacı!

Bir önceki yazımda “bu yaz, yaz dizileri izlenmiyor” diye yazmıştım ama dijital platformlar da yaz dizisi niyetine bir şeyler çekiyorlar. Netflix’te yayınlanan 8 bölümlük Zeytin Ağacı bunlardan biri… Kalemini sevdiğim, ana hikayeyi küçük yan hikayelerle köprülemeyi çok iyi başaran Nuran Evren Şit’in yazdığı bu kardeşlik hikayesi klişelerle yüklü olsa da kendini izletmeyi başarıyor.

Zeytin Ağacı, ışığı-sesi-rejisi tertemiz bir iş, bu kez kimin ne konuştuğu anlaşılıyor, altyazısız izlenebiliyor. Ortalama üstü oyunculuklar içerdiğini de söyleyebilirim. Birkaç yıl sonra hepten oralı olmak istediğim Ayvalık ve Cunda’yı da iyi pazarlayan bir dizi. Bir zamanların memur tatil kenti olan Ayvalık, butikleşiyor ve Alaçatı ile aynı kaderi paylaşacak gibi görünüyor. Umarım sahiciliğini yitirmez. İnsan diziyi izlerken hem seviniyor hem de endişeleniyor.

Zeytin Ağacı bir kadın dizisi, bu dizide kan bağıyla değil dostlukla bağlanmış 3 kız kardeşi izliyoruz. Güçlüler, birlikte daha da güçleniyor ve her güçlüğün üstesinden geliyorlar. Yaralandıklarında, yıprandıklarında hemen bir komüne dönüşüp o yaraları sarıyorlar. Dizideki erkekler ise genellikle aldatan, kandıran karakterler ve bunlar daha önce de izlediğimiz şeyler.

Zeytin Ağacı’na “izledim, güzelmiş” deyip geçemedim çünkü dizinin oldukça sakıncalı bir önermesi var. Dizide Aile Dizimi diye adlandırılan bir psikolojik tedavi yöntemi gösteriliyor. Bir sürü yarası olan 3 kadın bu yöntemle şifa buluyor.

Evet, psikologlar bir sürü şey deniyor, yeni yöntemler üretiyor. Hepsi modern dünyada, gri beton şehirlerde, tüketmeye yönelmiş ilişkilerde yıpranmış ruhumuzu onarmak için. Aile Dizimi de öyle bir şey… Yaratıcı drama çalışmalarıyla insanların hayatını projekte edip onları bununla yüzleştirmek ve arındırmak gerçekten iyi bir tedavi yöntemi olabilir ancak Zeytin Ağacı’nı çekenler ya bu Aile Dizimi denilen şeyin ne olduğunu bilmiyor ya da bile bile çarpıtmışlar.

Rastgele seçtiğiniz iki kişinin bir anda sizin bile bilmediğiniz köken hatıralarınıza ulaşması ve bunu canlandırması olacak iş mi? Dizi Aile Açılımı mefhumunu neredeyse bir tür şamanik faaliyete çevirmiş ama daha da fenası, seyircisinin bu yöntemin kanseri bile tedavi ettiğine ikna etme gayretinde…

Yıllar önce uydu kanallarında her türlü derde deva olan uyduruk ilaçları satan şarlatan doktorları yazı konusu etmiştim. Netflix’in yaptığı da çok farklı değil. Bu diziyi izleyen kaç kanser hastası tedavisini yarıda kesip dizide gösterilen yöntemden medet umacak? Ortalık bir sürü Aile Dizimi uzmanı ile dolmuş bile. Hepsi Instagram’da cirit atıp söğüşleyecek enayi arıyor. Lafım bu yöntemi olması gerektiği gibi kullanan ve tedavinin sınırlarını bilenlere değil. Aile Açılımı denen yöntemi bir Netflix dizisinden öğrenip tıpkı dizideki gibi uygulayıp umut sömürecek olanlara…

Halbuki Zeytin Ağacı bu tehlikeli sularda yüzmese de izlenecek bir dizi olabilirmiş. Ada’nın (Tuba Büyüküstün) eski sevgilisi Toprak’la (Murat Boz) ve boşanmak üzere olduğu kocasıyla olan hikayesi ve diğer kızların öyküsü yeterince ilginç zaten. Dizinin ortasına bir Zaman Bey (Fırat Tanış) sokup olayı ezoterik hale getirmenin çok bir gereği var mıydı? Birileri belli ki “Beyaz Türkler bunu sever” demiş ve böyle yazıp çekmişler.

Netflix, dışarıda tarikatların ipliğini pazara çıkaran uyandırıcı işler satarken iç pazarda tuhaf reçeteler öneriyor. Boncuk Yılmaz’ın canlandırdığı Sevgi karakteri atlattığını sandığı kanser hastalığı nüksetmişken hastanedeki odasından kaçıp Ayvalık’a geliyor ve burada Aile Açılımı yöntemi ile iyileşiyor. Kontrol için İstanbul’a döndüğünde görüyorlar ki her şey tertemiz!

En okumuş insanın bile çaresizken en tuhaf yöntemlerden medet umacağını gördüm, bu duyguyu biliyor ve anlıyorum ancak Zeytin Ağacı’nı izleyip dizideki yöntemle kanserden kurtulmak için asıl tedavisini yarım bırakıp hayatını kaybeden tek bir kadın olursa bile vebali yapımcılarının boynundadır. Yapma bunu Netflix, bu ülkenin insanları senin kafana göre dizeceğin kadar sahipsiz değil.

Dizide birden fazla tavsiye var, ilki, sağlam dostlarınız olsun onlara ne zaman ihtiyacınız olduğunu bilemezsiniz. İkincisi; Ayvalık güzel yer, “rakı, balık, ayvalık” yaparsanız derdiniz varsa unutur, keyfiniz varsa katlarsınız. Gidin, görün, gezin. Bunlar güzel ve işe yarayan tavsiyeler ama kanser tedavinizi böyle şeylerde medet umarak yarım bırakmayın.

Son söz; Şifa arayan herkesin bulmasını kalbimle dilerim ama bunu bulacağınız yer bir Netflix dizisi değil, aileleriniz sizi iyi okullarda okuttu, kafanızı kullanın.

Murat Tolga Şen – murattolga@gmail.com