"ABDÜLHEY ASLINDA..."!..POLAT ALEMDAR 'KURTLAR'IN BÜYÜK SIRRINI AĞZINDAN KAÇIRDI!... İŞTE KURTLAR VADİSİ'NİN BÜYÜK SIRRI!..
Polat Alemdar'ın etrafı hainlerle çevrili... En güvendiği adam Abdülhey Polat'a ihanet etti derken işin aslının hiçte sanıldığı gibi olmadığını öğreniyoruz. İşte Kurtların sırrı...
Necati Şaşmaz´ı Türkiye, ''Kurtlar Vadisi'' dizisinde canlandırdığı ''Polat Alemdar'' sayesinde tanıdı. Dizinin milyonlarca fanatiği ''Polat''ın her şeyini ezberledi ama onu ete - kemiğe büründüren ''Necati Şaşmaz´ın özel''i hep arka planda kaldı. Çünkü Şaşmaz, kendini olabildiğince geri plana çekti, gizledi...
''Cafe Sohbetleri''ndeki bu haftaki konuğumuz ''Polat'' kimliğiyle toplumun büyük bir kesimi tarafından ölesiye sevilen, belli kesimlerce de ''Polat, gençlere kötü örnek oluyor'' diye ha bire eleştirilen Necati Şaşmaz.
Şaşmaz ile ''Polat''ı, ''Kurtlar Vadisi''ni ve kendisini konuştuk. Beylerbeyi´ndeki Bosphorus Otel´deki söyleşimiz iki saate yakın sürdü.
Şaşmaz 4 saatlik uykunun ardından randevuya gelmişti ama belli ki bu ona yetmemişti. Bıraksak koltukta dalıp gidecekti. Şaşmaz´ın ''Uykudan uyanmış, gözleri bir hoş'' hali aslında işime de geldi... ''Kurtlar Vadisi Pusu''da yaşanacak müthiş sürprizi ağzından kaçırıverdi. Şaşmaz, sık söyleşi veren bir yıldız olmadığı için sorulacak çok şey vardı, o nedenle de söyleşi bir güne sığmadı...
Hayatınız ''Polat''tan önce ve sonra diye ikiye ayırırsak kendinizle ilgili nasıl bir durum tespiti yaparsınız?
Polat olmadan önce daha kendime ait zamanım olabiliyordu. Programlarım kendime ait değil şu anda... Dizi hayatı dışında yine olabildiğince eski Necati olmaya çalışıyorum. Eski Necati derken kişisel değişim yaşadığım anlamına gelmiyor. Yapabildiklerimi yapmaya çalışıyorum.
Kendinizi bir anlamda Polat Alemdar´ın kollarına teslim mi ettiniz?
En basiti şu anda sizin karşınıza sekiz saat uyku ile gelmek isterdim.Ama çekim dolayısıyla 4 saatlik bir uykudan sonra buradayım ve umarım yanlış bir şey konuşmam.
İnşallah... Aralarında dizinizden ayrılanların da olduğu bir grup sizi, oyuncu olmadığınız yönünde ağır eleştirdi. Ama siz onlara o üslupta hiçbir yanıt vermediniz. Niye?
Sanırım hayata karşı serin bir duruşumuz var haklısınız. Bana o gün ''Oyuncu değil'' dediler. Bu beni rencide etmedi, rahatsız etmedi, beni daha çok teşvik etti. Ben doğuştan oyuncu değildim. Hiç kimsenin olmadığı gibi. Ben bunun eğitimini de almamıştım ki ilk günden başrol oyuncusu olarak seçilmiştim. Evet ''Çakır'' ve birkaç kişi daha ön plandaydı ama başrol oyuncusu bendim ve elimden gelenin en iyisini yapıyordum. Bu dönemde tabii ki eleştiriler olacaktır. Ben de bunu göğüsledim ve daha iyisini yapabilmek için hep çalıştım. Ama Türkiye´deki konservatuvarlarda eğitim alanların benim kadar iyi bir öğretim kadrosuna sahip olduğunu sanmıyorum. Bizim oyuncu kadromuzda çok değerli oyuncular ola geldi bugüne kadar... Her biriyle oynadım. Bunlardan bazıları bana öğretmeyi, bazıları öğretmemeyi seçseler de ben öğrenmeyi hep seçtim.
Öğretmeyi seçenler kimler?
İsimleri söylemek zorunda mıyım?
Öğretmemeyi seçenleri sormadım dikkat ederseniz?
Teşekkür ederim ben onu soracaksınız diye bekledim.
Ama konsantre olmuşsanız onları açıklayıp, rahatlayın?
Sorunun başı ''Sizin oyunculuğunuzu eleştirdiler'' olunca... Öğretmeyi seçenler... İlk dönemlerde bizim ''Deli Hikmet''imizi oynayan Erdem Erguney arkadaşım vardı. Sonrasında Osman Wöber vardı, Sönmez Atasoy oldu. Çekim aralarında rahmetli Baykal Saran´dan, yine rahmetli Zekai Bey vardı. Birisi ''Akrep Bekir''i oynuyordu, diğeri ''Hüsrev Ağa''yı oynuyordu.Çok yardım almışımdır onlardan.
''Polat''a oyunculuk konusunda yardımcı o